Serdinç Maypa isimli bir vatandaşın, bir süre önce Küçük Kaymaklı bölgesinde bir aracın bagajında ölü olarak bulunan Adeola Owoyale isimli şahıs ile ilgili sosyal medya hesabından yaptığı çarpıcı ve duygulandıran paylaşımın ardından bir paylaşım da Ülkemizin tanınmış şairlerinden Feyzan Korur'dan geldi.

Feyzan Korur, 4 Mart 2017'de evinde ölü olarak bulunan Nijeryalı genç kız Mariam Boluwatife isimli genç için şunları kaleme aldı:

"Unutmakta zorlandığım, zaman zaman da anımsatan olaylarla karşılaştığımda içimi ürperten bir hikâye.
Bagajda konulan bir insan.Ceset olarak geçiyor ama ruhu bedeninden ayrılmış bir insan Adeola Owoyale...
2017 yılında tanıdığım Mariam Boluwatife isimli 18 yaşında genç kız. Nijeryalı..
Londrada yaşayan kızım beni arıyor." Anne bana eğitimim boyunca yardımcı olan öğretmenimin kızkardeşi üniversite için geliyor orada okuyacak yardımcı ol lütfen kiralık ev istiyorlar " Hemen sağı solu arayıp kiralık ev buldum. Kız adamıza geldiğinde doğru evine gidecek. 
Nitekim öyle oldu Mariam geldi burada okuyan arkadaşları aile bireyleri yeğenleri karşılayıp onu kalacağı eve götürdüler. 
Ev sahibi genç kız ve arkadaşlarını gördüğü zaman vazgeçiyor " Bunlar evimi kerhaneye çevirir deyip antlaşmayı iptal ediyor" akraba yeğen kardeş deniliyor, dinlemiyor...Kız kaldı mı sokakta. Ağlayarak ağbisini arıyor. Kızım dönüp beni arıyor " Anne ona otel bul kalacak yeri yok, arkadaşları yurtta kalıyor yanlarına gidemiyor" 
Otel bulmak kolay cebşnde parası var mı ? adaya yeni gelmiş korkar tedirgin olur iyi si mi ben onu misafir edeyim diyorum...Benim kızımın da başına gelebilir diyerek onu ve yanında ona eşlik eden arkadaşını da alıp evime götürüyorum... 
İyi sayılacak derecede Türkçe biliyorlar. Sohbet ettik, birbirimizi tanıdık ve çok da sevdik. Bana sık sık gelecek bol acılı yöresel yemeklerini yapacak, saçlarımı örecek. Elinden telefonu da düşmüyor sevgilisine, annesine, ağbilerine yazıp duruyor "Ben rahatım"
Ertesi güne ona arkadaşları ev buluyor. Ben onu yerleşmesi için arkadaşlarına teslim ediyorum. "Babam hastahanede yatıyor bu ara telaşlıyım rahatlayınca seni alırım hafta sonları ev ortamında olursun ama bir sıkıntın olursa beni ara " diyerek telefon numaramı veriyorum...
Aradan geçiyor bir hafta kızım beni arıyor " Anne Mariam ölmüş !! öğretmenimi aradılar, öğretmenim perişan bak öğren belki yanlış haberdir" 
Polise koşuyorum haber doğru... Hastahaneye koşuyorum ailesi adına teşhis ediyorum... Ölen kız o...
Ailesine bilgi veriyorum içim kıyıla kıyıla...
Telefon trafiği elçilik Kıbrıs işleri, Londra temsilciliği ailesinin engelleri, presodürleri aşıp bir an önce Kıbrıs'ın kuzeyine gelebilmeleri için her tarafı seferber ediyorum... Nihayetinde adresimi gösterip gelmeleri sağlanıyor. Sabaha yakın iki ağbisini gözyaşlarına boğulmuş halde alandan alıyorum evime getiriyorum.
Bütün bunlar olurken ölen kızın annesinin haberi yok.Kıbrıs'a gelince haber veriliyor. Annesinin feryadı kulaklarımda.
Ağbileri ile tekrar hastahaneye gidiyoruz. Bir kez daha teşhis. Polis soruşturması, ölüm sebebi ısınmak için ev sahibini arıyor eşyalı kiralanan bir ev soba yok ne yapmam lazım diyor Mariam ev sahibi ben karışmam deyip telefonu kapatıyor. Mariam da alabileceği en ucuz şeyi alıyor. Bizim ışıldak dediğimiz ve aydınlatma veya küçük ocak diye kullandığımız cihazı alıyor. Başlığını takamıyor ve zehirlenip ölüyor.
Nijerya elçiliği K.K.T.C yi tanımamasından dolayı olaya müdahil olup elçilik görevlerini yapmıyor.Böyle bir durumda dahi.
Mariam'ı İsmail Safa 'da defnediyoruz... Memleketine götürülemediği için. Ne acı !
Cenaze töreni esnasında on beş yirmi Nijeryalının arasında ben dikkat çekiyorum... Diğer cenaze sahipleri merak edip soruyor " Nerden nere sen bu cenazede " garip geliyor. Önyargı... İzah ediyorum... Mayramın cenazesi toprağa verilirken orada bulunan ve olayı öğrenen diğer cenaze sahiplerinden duyarlı olanlar dualarımıza yetişiyor...
Cenaze defnedilene kadar önyargı denilen şeyin kademe kademe ne olduğunu bir kez daha tecrübe ettim... 
Cenaze defnedilene kadar morg, otopsi, kefenleme gibi aklımdan yüreğimden çıkmayacak izleri yüklendim.
Yaşadığım bu acı olayı bagajdaki ceset ile bir kez daha hissettim.
Önyargı insanları renklerinden dolayı itelemek... !! Renk farklı olduğunda ölen insan değilmiş muamelesi yapmak.
Yaşadım çok iyi biliyorum
"Hiç işiniz yok bırakın ailesi halletsin neyin arkasına düştünüz" diyenler.
Neyle ısınacağım diye sorulduğunda " Benim sorunum değil " diyen mal mülk sahipleri... İki gün oturduğu evde kapora ve kirayı iade etmek istemeyen mal mülk sahipleri. Bula bula benim evimde öldü diyen mülk sahipleri...
Renkler farklıdır. Ama her rengin bir anası, babası ailesi var. Bir canı bir hayatı var... 
İnsan olmak renkle değil vicdan ve yürekledir...
Ne olduk biz demiyorum çünkü biliyorum ki duyarlı ve ben gibi düşünen çok insanımız var. Olmayanlara sözüm üstlerine almasalarda.
18 yaşında iki apbisi ile toprağa verdiğim memleketinden uzakta annesinin deniz aşırı dualarını yolladığı Mayraim rahat uyu yavrum..."

Editör: TE Bilisim