Ulusal Birlik Partisi Gazi Mağusa milletvekili Resmiye Canaltay Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde ciddi yönetim sorunları yaşanmakta olduğuna , üniversitedeki öğrenci sayısının da düşüşe geçtiğine dikkati çekti.

Canaltay eğitim konusunda yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:

“ KKTC ekonomisinin  gelirleri yüksek öğrenime  VE TURİZİME bağlıdır. Bu bizim için bir övünç kaynağıdır. Bizler Ulusal Birlik Partisi olarak Yükseköğretimin gelişimi ve verimi için geçmişte olduğu gibi bugün de ve yarın da kısacası her zaman devam edeceğiz. . . UNUTULMAMALIDIR Kİ ÜNİVERSİTELERİN AÇILMASI KARARINI BİZ UBP ALIRKEN BAZI SİYASİ PARTİLER KARŞI ÇIKMIŞTIR.

Ancak amiral gemisi Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrenci sayısında yaşanan düşüşler bizleri üzmektedir.

2018-2019 eğitim öğretim yılında öğrenci sayısı 17975 kişi olan Doğu Akdeniz Üniversitesine yeni öğrenci olarak, sene başında 4390 öğrenci kayıt yaptırmıştır. KKTC genelinde 102944 kişi olan öğrenci sayısının %17,5’u Doğu Akdeniz Üniversitesine devam etmektedir. Bu yıl Doğu Akdeniz Üniversitesini tercih eden öğrenci sayısı %4,3 azalmıştır.

Bu durum Doğu Akdeniz Üniversitesi için acil önlem alınması gerektiğini açıkça göstermektedir.

Genel olarak son yıllarda ki   DPÖ verileri dikkate alınarak bakacak olursak;

 2016- 2017 öğretim yılında toplam öğrenci sayısı 95531 kişi iken bu sayı içerisinde 19566 kişi DAÜ öğrencisiydi. Genel öğrenci sayısının %20’si DAÜ öğrencisi.

*2018- 2019 öğretim yılında toplam öğrenci sayısı 102944 kişi iken bu sayı içerisinde 17975 kişi DAÜ öğrencisiydi. Genel öğrenci sayısının %17,5’u DAÜ öğrencisi olmuştur.

Önemli bir ayrıntı daha; 2010 yılından 2019 yılına KKTC’de toplam öğrenci sayısı önemli bir artış gösterirken, DAÜ öğrenci sayısında çok ciddi düşüş olmuştur. (Genel: 41230 kişiden - 102944 kişiye(((( YÜZDE  YÜZ ELLİ ARTIŞA KARŞILIK))); DAÜ: 10930 kişiden – 17975 kişiye)(((((SADECE YÜZDE ALTMIŞ BEŞ ARTMIŞTIR))))

Bu düşüş, 2018 yılından 2019 yılına geçişte DAÜ öğrenci sayısı artış oranının -%4,3 olması ile doruk noktasına ulaşmıştır.

YÖNETİMDE YAŞANAN SORUNLAR

UBP Gazi Mağusa milletvekili Canaltay “ DAÜ de yaşanan sıkıntılar sadece bunların olmadığına” da işaret etti ve şunları kaydetti:

“ Çalışanların maaşlarından yaşanan huzursuzluk  yanında üst kademede de büyük sorun olduğunu bilmekteyiz. GEÇEN CUMA GÜNÜ İTİBARI İLE TANITIMDAN SORUMLU REKTÖR YARDIMCISININ İSTİFA ETTİĞİ BİLGİSİ VARDIR. Hükümete soruyorum: DAÜ 'de HUZURSUZLUKLARIN SEBEBİ NEDİR? DAÜ YÜ BİR DEVLET ÜNİVERSİTESİ OLARAK KABUL EDİP DESTEKLİYOR MUSUNUZ , YOKSA DESTEK VERMEDEN SADECE SİYASİ ÇIKARLAR İÇİN KULLANIYORSUNUZ? Sorunları tespit etmeden çözüm üretmemiz mümkün değildir, onun için önce sorunları açık kalplilikle tespit edip çözüm üretmeye başlayabiliriz.

EĞİTİM PLANLAMASI

Resmiye Canaltay eğitimde planlamanın önemine de işaret etti ve şunları kaydetti:

“Ülkemiz Araştırmacı yazarlarından Behcet Çelebi’nin “Kıbrıs Türk Eğitim Sisteminde Eğitim Planlaması ve Finansman” isimli kitabında belirtilen sorunlar olmuştur. Bu sorunları DPÖ raporlarından elde ettiğini belirtmiştir kitabın yazarı.  Devlet Planlama Örgütü’nün yaptığı açıklamaya göre, Kıbrıs Türk Eğitim Sistemi’nde;

Eğitim sistemi ezberci temele oturmuş, öğrenciler düşünmeyen, sorgulamayan bir yapıya kavuşmuştur. Eğitim sistemimiz ilköğretimde kolejlere, orta öğretimde ise ÖSS’ye endekslenmiş ve okullarda eğitim değil öğretim yapıldığı ve başarı sadece bu sınavlar neticesi ile değerlendirilir hale gelmiştir. Kolejlerin çoğaltılması ile ilköğretimdeki eğitim ezberciliğe itilmiş ve esas amacı Üçüncü Ülkelere öğrenci göndermek olan kolejler, günümüzde klasik liselerden farkı kalmamıştır.

Sınıflardaki öğrenci fazlalığı, özellikle büyük bir sorun olmakta ve eğitimin kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir.Bazı ortaöğretim kurumlarında Fizik, Kimya, Biyoloji ve Fen Bilimleri laboratuvarları yetersizdir ya da hiç yoktur. Mevcut olan laboratuvarlarda ise araç-gereç eksikliği vardır.

Teftiş Dairesinde görev yapan müfettiş sayısının yetersiz oluşu, okulların denetimini zorlaştırmaktadır. (Daire ismi değişti: Milli Eğitimi Denetleme, Değerlendirme ve Yönlendirme Kurulu oldu.)

Özel ders-not ilişkisi eğitimi olumsuz yönde etkilemektedir.

Okul binaları artan öğrenci potansiyeline cevap verebilecek standart ve düzeyde değil iken bazı ortaöğretim okullarında yeterli sayıda derslik, atölye, laboratuvar ve spor salonları bulunmamaktadır.

Ortaokullarda okuma-yazma bilmeyen veya zorlanan öğrenci sayısında artış vardır.

Ortaöğretimde okutulan derslerin seçimi, hedefleri ve içeriği sistemin amaçlarından ve öğrenci ihtiyaçlarından çok öğrencilerin yükseköğrenime hazırlanması gerektiği varsayımına göre bilgi aktarma şeklinde görülmektedir.

Eğitim sistemiz çocuklarımızın hobi edinmesine fırsat vermiyor. Sanayi ve hizmet sektörlerinde ihtiyaç duyulan ara eleman tespiti yapılmadığı için Mesleki Teknik Öğretime arzu edilen düzeyde sağlıklı yönlendirme yapılamamaktadır.  Meslek Liseleri teknolojiye uygun cihaz ile araç ve gereçler yeterli olmayıp, döner sermayeli atölyeleri ile okullardaki döner sermaye işleri arzu edilen düzeyde değildir.

Köy kadın kursları, kadro azlığı ve kurs merkezi olmaması nedeniyle geniş olarak yapılamamaktadır.

Bu sorunlara ek olarak, Eğitim-öğretim müfredatları konusunda,Eğitimde ölçme değerlendirme konusunda,Öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine doğru yönlendirilmesi konusunda,Özel eğitim alanında, henüz özel eğitim yasası çıkmadı. Ve bugün özel eğitim merkezlerinin denetlenmesinde sorun yaşanıyor.

BURS TÜZÜĞÜ İLE RUM ÜNİVERSİTELERİNE DESTEK

“Dörtlü Koalisyon Hükümeti tarafından Yüksek Öğrenim Burs Tüzüğü’nde yapılan değişikliklerle Rum tarafındaki bir Üniversite’ye burs verilmekte olduğunu” belirten UBP Gazi Mağusa milletvekili Canaltay şunları kaydetti:

Burs tüzüğü şöyle diyor:

“Türkiye Cumhuriyeti ve üçüncü dünya üniversitelerinin kampüsü niteliğinde olup Kıbrıs adasında kurulmuş ve faaliyet gösteren üniversitelere devam eden öğrenciler de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üniversitelerinde öğrenim gören öğrenciler için uygulanan kurallar çerçevesinde burs başvurusu yapabilir ve burslardan yararlanır.” maddesidir.

Bu maddede ifade edilen “Kıbrıs adasında kurulmuş ve faaliyet gösteren üniversiteler” ifadesi Limasol’da, Baf’ta veya Güney Kıbrıs’ta kurulan herhangi bir üçüncü ülke üniversitesi anlamı taşımaktadır. Güney Kıbrıs makamlarının izni ile kurulan bu üniversite kampüslerinde, KKTC Milli Eğitim Bakanlığı’nın gerek denetlemede gerekse yürütmede hiçbir yetkisi yoktur. Bu üniversitelerde Rum ortaklar da olacaktır. Bu konu, KKTC’nin Rum egemenliğinde olan herhangi bir üniversiteye öğrenci akışının sağlanmasına teşvik sağlayacağı açısından, toplumumuzda önemli rahatsızlıkların oluşmasına neden olmuştur.

Bu uygulama KKTC üniversiteleri dururken Güney Kıbrıs’taki üniversitelere öğrenci akışının sağlanması açısından, KKTC üniversitelerini de rahatsız etmiştir.

Hem ekonomimiz kötüye gidiyor diyoruz. Hem de öğrencilerimizin Güney Kıbrıs’ta okumalarına teşvik sağlıyoruz. KKTC maliyesinin ayaklarına bomba koyduğunuzun farkında mısınız? Sayın eğitim bakanı, sayın maliye bakanı ve sayın başbakan bu konuda ne diyorlar? Merak ediyoruz.

Ayrıca bu uygulama ile ODTÜ-KKTC ve İTÜ-KKTC Kampüsleri, Güney Kıbrıs’ta bulunan kampüslerle denk tutulmuştur. Bu denkliğin nere göre sağlandığı da merak konusu olmuştur. ODTÜ-KKTC ve İTÜ-KKTC Kampüsleri yönetim kurullarında KKTC Milli Eğitim Bakanlığı Temsilcileri yer alırken ve yine ODTÜ-KKTC ve İTÜ-KKTC Kampüslerinin açılmasında KKTC makamlarının onayı varken bu denkliğin Rum tarafında kurulan veya kurulacak olan kampüslerle nere göre sağlandığı KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ve Hükümet yetkilileri tarafından halka izah edilmelidir. 

Bu rahatsızlıklar için hükümetin yapacağı açıklamalar halk tarafından merakla beklenmektedir…

Sayın Hükümet Yetkililerine Soruyorum: Öğrencilerimizi KKTC üniversitelerine yönlendirmek yerine, neden Rum tarafındaki üniversite kampüslerine yönlendirmenin önünü açmaya çalışıyorsunuz? KKTC Maliyesini çökertmeye mi çalışıyorsunuz?

Editör: TE Bilisim