Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Milletvekili Zeki Çeler, sosyal medya üzerinden bir açıklama yaparak olası hükümet modellerini değerlendirdi.

Açıklamasına ‘Bir hükümet sarmalı...’ ifadelerini kullanarak başlayan Çeler, sekiz madde de hükümet modeli olasılıklarını değerlendirdi.

Çeler, “Olası hükümet senaryoları ve siyasette bir kez daha midenin kaldıramayacağı tecrübesizlik olasılıkları! Hükümetsiz kaldığımız günden beri, her kafadan bir ses çıkıyor, herkes kendince hükümet olasılıklarını tahmin ediyor. Bazı partiler biraz üstten bakarak yine tecrübesizce siyasi manevraya kalkışıyor” ifadelerini kullandı.

TDP Milletvekili Zeki Çeler, yaptığı paylaşımda bir siyaset bilimci olarak objektif bir şekilde meclisteki vekil rakamlarına bakarak olasılıkları şu şekilde değerlendirdi:

“1-UBP+HP: 19+9: 28 (Özgürgün’ün gelmediğini varsaysak bile) olabilir; bütçe de geçirilebilir, yasa da yapılabilir. Ancak HP, T.C.’den para yağsa dahi kaybetmiş olduğu prestij ve halk nezdindeki güveni, hele de yaşanan tüm olayların ardından bir kez daha toparlaması, pek de gerçekçi görünmüyor. İlk seçimde, halihazırda yıpranmış ve kan kaybına uğrayan HP’nin hüsrana uğraması kaçınılmazdır. Seçime de giderken UBP’nin tüm devlet imkânlarını kullanmasına olanak sağlayacağını ayrıca belirtmem gerekir.

2-UBP+CTP: 19+12: 31 (Özgürgün’ün gelmediğini varsaysak bile) sayısal olarak mümkün. Ancak sütten ağzı yanan CTP, bir kez daha aynı sütten yapılmış yoğurdu yemez! Geçen dönem bu, CTP’nin tecrübe hanesine oldukça kötü bir hata olarak yazıldı. Bu nedenle olmaz.

3-UBP+CTP+HP: 19+12+9: 40 (Özgürgün’ün gelmediğini varsaysak bile) mümkün. Ancak CTP, UBP ile hükümette olacaksa, o zaman neden HP’yi koluna taksın? Geniş bir taban mı var? Zaten HP’siz 32 vekiller. Hem bakanlıkları kendileri paylaşmak varken, HP’ye neden koltuk verilmesi tercih edilsin? Yoksa HP, CTP’nin muhalefette kalmasının kendileri bakımından yıpratıcı olacağını biliyor ve TDP-DP-YDP’yi muhalefette bırakarak bunların sesini kısacağına mı inanıyor? Ciddi tecrübesizlik devam ediyor.

4-UBP+TDP+DP: 26. TDP böyle bir oluşumun içinde olmaz. Fazla yoruma gerek yok…

5-UBP+DP+YDP: 20+3+2: 25. Olmaz… Meclis şu anda 49 bile olsa, Meclis iç tüzüğüne göre 50’nin yarısının 1 fazlasına ihtiyaç var. Yani 26 ya…

Tüzük maddesi 4: Cumhuriyet Meclisinin üye tamsayısı ellidir. Meclis üyeliklerinde herhangi bir nedenle boşalma olması, üye tamsayısını değiştirmez.

6-UBP+TDP+DP+YDP: 20+3+3+2: 28. TDP bu oluşuma girmez. Fazla yoruma gerek yok ama bilinmesi için yazıyorum; bu rakam yine bütçe geçiremez çünkü komitelerde UBP dışında diğerlerinin üyesi yok. Erken seçime gidilir.

Bütçesi geçmeyen hükümet düşer.

7-UBP+DP+YDP+Bağımsızlar:20+3+2+3: 28 (bir partiden 3 vekil istifa edeceği dedikodusunun gerçekleşmiş olduğu ve Özgürgün’ün de geldiğini varsayarsak) hükümet kurulur ve onay alır.

Ancak yine bütçe geçmez. Çünkü UBP dışında diğerlerinin komite üyesi yok. Bu durumda, erken seçime gidilir.

Burada esas mevzubahis “bağımsız” kalan arkadaşlar, kendilerini siyasi arenadan çok ciddi bir tecrübesizlikle SİLERLER. Zira bu toplum, bu tür siyasi manevraları affetmez. Zamanında buna benzer geçişler yapan arkadaşlar, sandıkta cezalandırılmıştı. İçlerinde yakın zamanda bunu uygulayıp ve başarılı olmuş olanlar, yılların vermiş olduğu tanınmışlık ve ciddi büyüklükte taban kitleleri vardı. O yüzden gittikleri yere götürdükleri oyu geri alabildiler. Böyle bir kitle ve tabana sahip olmayan arkadaşların tek kazanımı, varsa bu oyundaki menfaatleri olur. Aksi hâlde, UBP’den 1.sıra kontenjan bile alsalar, UBP tabanı ve var olan kök partili ve bölge vekilleri tarafından seçimlerde bir lokmada yutulurlar…

8-CTP+HP+TDP+DP: 12+9+3+3: 27. Yani eski 4’lü hükümet. Sayısal olarak bütçeyi geçirebilir ve yasa da yapabilir. Ancak gerek partiler ve partililer arasında yaşanan güven bunalımı, hükümeti bozanların bunu yapış şekli ve sonrasında yaptıkları suçlamalar, bunların haricinde pandemi ve UBP-HP koalisyonunun yarattığı ekonomik çıkmaz ve dahası 4’lü de gelmeyen T.C. katkısı, yine tepki olarak gelmemeye devam ettiğinde, elini taşın altına sokmaya hazır bir toplumu olup olmadığı ve bunu nereye kadar sürdürebileceği ciddi bir muammadır. Koalisyonun beklentileri karşılayamaması durumunda, partilerin yaşayacağı güven kaybı da ayrıca düşündürücüdür. Zira toplum, beklentiyi yüksek tutar ve değişim ister. Sabırsız ve yıpratıcı olarak hükümete yüklenilirse, o zaman ilk seçimde sonuç acı olabilir.

Böylesi bir hükümette düşünülmesi gereken hususlar:

Ekonomi! Pandemi! Vatandaşlık yasası! İrade! Toplumsal dayanışma! Kendi ayakları üzerinde durulması için mücadele! Toplumun güveni! Partisel çıkar değil toplumsal çıkar! Varoluş mücadelesi verilmesi! Erken seçim olasılığı ve sonuçları!

Herkes için hüsran, ekonomik çöküş, toplumsal ve siyası kaygı, geç kalış… kısacası durumu, çok iç açıcı görmüyorum…

Hangisinin nasıl olmasına yönelik kararı, halk verip dillendirecek ki partiler de bu iradeyi esas alarak gereğini yerine getirsin. Bu saatten sonra halk, iradeyi eline almak zorundadır. Aksi hâlde halk iradesi, yerini piknik iradesine bırakır…”