CTP Eğitim Çalışma Grubu, hükümet ve Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nı eğitim sistemi konusunda eleştirerek, “Eğitimde bir neslin kaybolmasına neden oluyor, eğitim sisteminin her alan ve kademesinde ciddi eğitim kayıpları yaşanırken, her geçen gün eğitimdeki kaosu büyütüyorsunuz” suçlamasında bulundu.

CTP Eğitim Çalışma Grubu yazılı açıklamasında, ülkelerin, “sağlık kadar eğitim de önemlidir” anlayışıyla Covid-19 pandemisinden etkilenme oranına bağlı olarak her kademedeki okullarında eğitim kaybını en düşük düzeyde tutmak için farklı yöntemlerle ya da çevrimiçi ortamlarda eğitime devam etme kararlılığında olduğunu kaydetti.

Hükümetin ise “ısrarla sürdürdüğü beceriksiz yaklaşımlarda eğitim kaybı gailesi” yaşamadığı savunulan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Pandemi döneminde eğitim adına yapabildiğiniz tek şey, tatili uzatmak oldu. Üstelik eğitimde fırsat eşitsizliğini derinleştirme, adaletsiz uygulamalara göz yumma pahasına. Israrla sürdürdüğünüz öngörüsüz, iş bilmez uygulamalarınız eğitimde bir neslin kaybolmasına neden oluyor. Eğitim sisteminin her alan ve kademesinde ciddi eğitim kayıpları yaşanırken, her geçen gün eğitimdeki kaosu büyütüyorsunuz.

Bu süreçte en çok zarar görenler toplumun dezavantajlı kesimleri (yoksul, işsiz, göçmen aile çocukları) oldu. Eğitimde fırsat eşitliğine büyük bir darbe vurdunuz. Özel okullar ile kamu okulları arasındaki, kırsaldaki okullar ile merkezdeki okullar arasındaki eğitim farkları derinleştirdiniz. Parası olanın eğitim alabildiği ucube bir sistem yarattınız. 

Eğitim kayıplarının yaşanmaya başlandığı 10 Mart 2020’den günümüze kadar geçen neredeyse 1 yıllık süreçte, yaşanan ve gelecekte yaşanacağı aşikar olan eğitim kayıplarını gidermek için nitelikli bir planlama, öngörülebilir bir programlama hayata geçirilmediği gibi bu konuda anlamlı tek bir adım atmadınız.

Eğitim kayıplarını gidermeye yönelik tek bir adım atmadığınız gibi geçen 11 aylık süreçte kamu okulları için çevrim içi (online) eğitimi yapabilmek olanaklarını artırmak için kılınızı kıpırdatmadınız, yeni eğitim kayıpları yaşanacak olmasına seyirci kaldınız.

Eğitimde günü kurtarmaya yönelik kararlarla öğretmen, öğrenci ve veli üzerindeki moral bozukluğu ve motivasyonsuzluğu artırdınız.

Farklı nedenlerle bu süreçten daha fazla hasar görebilecek öğrenciler olabileceği düşünmediniz. Bu öğrenciler yokmuş gibi davrandınız.

Genel eğitim sistemindeki kaotik ortamı yükseköğretim alanına da bulaştırdınız. Bir yandan yükseköğretimde yüz yüze öğretime geçme hesapları yaparken, diğer yandan ülkenin tamamının kapanmasına neden olacak beceriksizlikleri gündemimize taşıdınız.

Üniversitelerimizin tercih edilmesindeki en önemli unsur olan eğitimde güvenli ortam özelliğimizi kaybettirdiniz. Hatalı uygulamalarla öğrencilerin, üniversitelerimizi tercih etmelerine büyük darbe vurulmasına neden oldunuz.

Defalarca yaptığımız uyarıları ve eğitimde bir kriz masası oluşturarak beraber çalışma önerilerimizi görmezden geldiniz. Israrla sürdürdüğünüz plansız, programsız ve tutarsız uygulamalarınız, beceriksiz ve iş bilmez tavırlarınızla hem genel eğitim sisteminde hem de yükseköğretimde derin yaralar açtınız. Bu ülke insanlarına reva gördüğünüz bu anlayış kabul edilebilir değildir. Yeter artık!”