Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, düzenlenen iki toplumlu etkinliğe katılamaması ile ilgili olarak, esas üzücü olanın, Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün tavrı olduğunu söyledi.

Akıncı, bunun Kıbrıs Türkü’nün siyasi eşitliği meselesi olduğunu, siyasi eşitlik gibi haklı bir konuda kararlı ve istikrarlı davranılmadığı takdirde nerelere sürüklenileceğini düşünmek dahi istemediğini kaydetti. 

Akıncı, Pile’de yapılan iki toplumlu etkinliğe, etkinliklerin ara bölgede bulunan sahada değil de ara bölgenin güneyinde yer alacak olmasından dolayı katılmama kararı almasıyla ilgili basın toplantısı düzenledi.

Akıncı, iki toplumlu etkinliğin, gündeme geldiği tarihten itibaren, Pile’de BM’nin kontrolündeki bölgede bulunan sahada yer alacağının söylendiğini ancak son günlerde BM’nin güvenliği sağlayamayacağını açıklaması üzerine etkinliklerin Pile’de BM kontrolü dışında kalan bir sahaya kaydırıldığını anlattı.

 “Esas üzücü olan BM’nin tavrıdır”  diyen Akıncı, bu gelişmenin kabul edilebilir olmadığını, BM’nin yardımcı olması gereken bir durumda hiç yardımcı olmadığını söyledi.

OLAYIN GELİŞİMİ…

Etkinliği düzenleyen Monako merkezli Barış ve Spor Organizasyonu yetkilileri ile Ocak ayında yaptıkları görüşmede, Organizasyon yetkililerinin iki toplumlu bir spor etkinliği düşündüklerini ve bunu, iki toplumlu niteliği taşıdığından Pile’de yapmayı düşündüklerini kendisine aktardıklarını anlatan Akıncı, kendisinin de eşitlik ilkesine bağlı kalındığı takdirde etkinliğe katılacağını söylediğini, bunun üzerine Barış ve Spor yetkililerinin, amaçlarının spor ile barışa hizmet etmek olduğunu ve eşit muamele yapılacağını söylediklerini kaydetti.

Akıncı, “Prensiplere bağlı kalınsa biz de orada olacaktık. Uygun davranılmaması katılımımızı imkansızlaştırdı “ dedi.

ETKİNLİKLERİN FARKLI SAHADA OLACAĞI ANASTASİADİS’İN OFİSİNDEN ÖĞRENİLDİ

Cumhurbaşkanı, Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in ofisinden Cuma akşamüzeri Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu’nun arandığını, Akıncı’nın bölgeye nasıl gideceğinin sorulduğunu, bunun üzerine Burcu’nun, Cumhurbaşkanı’nın ara bölgeye görüşmelere gittiği gibi gideceği yanıtını verdiğini; bunun üzerine de karşı tarafın etkinliğin yer alacağı sahanın BM kontrolündeki bölgede olmayacağı, BM kontrolündeki bölgenin güneyinde olacağının söylediğini belirtti.
“O ana dek biz hiç bu konuda bilgilendirilmedik” diyen Akıncı, bunun yeni bir durum yarattığını, Barış ve Spor Organizasyonu ile temasa geçmeleri üzerine, 17 Mart akşamı Organizasyon’dan kendilerine mail geldiğini söyledi.
Akıncı, mailde, her iki liderlerin etkinliğe katılımını sağlamak adına, Pile’deki her iki muhtarın, Mağusa Türk Gücü ve Nea Salamina kulüplerinin onayını da alarak, etkinliğin BM kontrolünün Güneyinde bulunan Pile Stadyumundan Pile köy merkezindeki sahaya alındığının yazdığını kaydetti.
Akıncı, daha sonra ise Birleşmiş Milletlerden kendilerine, ara bölgede bulunan Pile sahasında Birleşmiş Milletler Barış Gücü tarafından güvenliğin sağlanamayacağının bildirildiğini kaydetti.  
Son olarak ise dün görüştüğü Barış ve Spor Organizasyonu Başkanı Joël Bouzou’nun kendisine, Kıbrıs Türk tarafının hassasiyet gösterdiği bu konuda haklı olduğunu ve etkinliklerin ara bölgedeki Pile sahasında yer alması için Birleşmiş Milletler yetkilileri ile temasa geçeceğini söylediğini anlattı.
“GÜNEYDEKİ ETKİNLİKLERE KATILMAMA TAVRI İÇİNDE OLMADIM”
Hiçbir zaman Güney’de düzenlenecek iki toplumlu etkinliklere katılmama tavrı içinde olmadığını, ancak Güney’de yapılacak iki toplumlu bir etkinliğin bir ayağının da Kuzey’de yapılmasını savunduğunu kaydeden Akıncı, kendisinin Limasol’da sahnelenen Yaşar Ersoy’un oyununu izlediğini buna karşılık da Anastasiadis’in de Gazimağusa’da Otello’da yer alan Kıbrıslı Rum sanatçıların müzik dinletisini gelip izlediğini anlattı.
“YANLIŞIN İÇİNE DÜŞTÜLER”
Bunun sporda da yapılabileceğini, bir maçın Nea Salamina sahasında diğer maçın da MTG sahasında yer alabilecek şekilde düzenleme yapılabileceğini söyleyen Akıncı, “Bu noktaya gelindiğinde barış için çaba harcamak isteyen bu organizasyonun, Kıbrıs’taki hassasiyetleri yeterince kavrayamadığı ve bu konuda iyi niyetli de olsalar neticede bir yanlışın içinde düştükleri anlaşılıyor. Bu üzücü bir durum” dedi.
“ESAS ÜZÜCÜ OLAN BM’NİN TAVRIDIR”
Sorgulanması gereken Birleşmiş Milletlerin tavrı olduğunu kaydeden Akıncı, “Yani ara bölgede bir organizasyona yeterli güvence sağlayamam diyorsalar, buradaki varlıklarını, kendi elleriyle sorgulanır hale getirmekteler. Bu çok daha üzücü bir durumdur diye düşünüyorum” dedi.
Güvenliği sağlanması gereken sayının 10 binlerde olmadığını, birkaç yüz kişi olduğunu kaydeden Mustafa Akıncı, BM’nin tavrının ise bu güvenliği kendisinin sağlayamayacağı ve Rum Polisinin yapabileceği yönde olduğunu kaydetti. 
“ANASTASİADİS ‘GELMEM’ DEMEDİ”
Anastasiadis’le dün telefon görüşmesi yaptığını da kaydeden Akıncı, Anastasiadis’in “ben o sahaya gitmem” tavrı içinde olmadığını, gelebileceğini söylediğini kaydetti.
“BAŞKA NEDENLER VAR İSE ORTAYA ÇIKACAK”
Akıncı, Birleşmiş Milletlerin, her iki liderin katılım arzusu beyan ettiği bir organizasyonu üslenmemesinin altında başka nedenler de var ise, bunun da yakın zamanda ortaya çıkacağına inandığını söyledi.
“BU KIBRIS TÜRKÜNÜN SİYASİ EŞİTLİĞİ MESELESİDİR”
Etkinliğe katılmaması hususunda eksik yorumlar yapıldığını, en hassas olduğu konunun Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliği olduğunu, her alanda gözetilmesi gerektiğini, Güneyde yapılacak iki toplumlu etkinliğin bir ayağının da kuzeyde olması gerektiğini kaydeden Akıncı, “Bunlara dikkat etmezsek, sonucu bizi nereye vardıracağını hesaplamak bile istemediğim noktalara kadar götürebilir. Bu basit bir statü meselesi değildir. Kıbrıs Türkü’nün varlık ve siyasi eşitliği kavgasıdır” dedi.

Barış için iki toplumlu bir etkinliğin yapıldığı sırada Cumhurbaşkanı’nın etkinliğe katılmaması ile ilgili basın toplantısı düzenlemesinin “Barışa ne hizmet edeceği” şekline bir soru üzerine Akıncı, esas olanın Kıbrıslı Türk gençlerin Kıbrıslı Rum gençlerle eşit hak sahibi olması olduğunu ancak Kıbrıslı Rumların ne Kuzeydeki sahalar, ne de okullara gelmeyi kabul ettiğini söyledi.
Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum 3 bin öğrencinin yer aldığı Imagine isimli projede her zaman ara bölgede toplanıldığına işaret eden Akıncı, karşılıklı okul ziyaretleri yapılması önerilerinin kabul görmediğini kaydetti.
Akıncı, “Beni orada değil burada bu basın toplantısı yapmaya mecbur edenler düşünsün, barışa ne kadar hizmet edildiğini. Ben orada olmak için çaba harcadım” dedi.
“KARŞI TARAFI ANLAMAK İÇİN BİR DİZİ GÖRÜŞME ÖNGÖRÜYOR MUSUNUZ?”
Kıbrıs Rum Yönetiminin siyasi eşitlikle ilgili olan “desentralizasyon” önerisini daha iyi anlamak için Kıbrıs Rum lideri ile bir dizi görüşme öngörüp öngörmediği sorusu üzerine Akıncı, 26 Şubat’ta Anastasiadis’le yaptığı görüşmede, hangi yetkilerin merkezi hükümette yer alacağı hangilerinin ise kanatlarda yer alacağını içeren ayrıntılı bir liste ile gelmediğini, kendisinin Anastasiadis’e konuyla ilgili daha ayrıntılı somut önerileri görüşmeye hazır olduğunu ilettiğini söyledi.
Anlaşmadıkları konunun, merkezi hükümette kalacak olan konularda kararların nasıl alınacağı olduğunu kaydeden Akıncı, Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Anastasiadis’in, Kıbrıslı Türklerin kararlara etkin katılımının hayati konularda olmasını istediğini, ancak enerji konusunu Kıbrıs Türklerinin hayati bir konusu olarak görmediğinin anlaşıldığını, merkezi hükümetin bütçesinin hazırlanışında Kıbrıslı Türklerin söz hakkı olup olmayacağı konusunda da birlikte yaparız şeklinde bir tutum ortaya koyduğunu anlattı.
Kıbrıs Rum tarafının tavrını değiştirmediği takdirde uzlaşmanın zor göründüğünü kaydeden Akıncı, “Hayati mesele olarak neyi görüyor. Bu konularda istikrarlı ve tutarlı olmamız lazım. Siyasi eşitlik ya var ya yoktur” dedi.
Bahse konu görüşmede güven arttırıcı önlemler konusunda aldıkları kararlar konusunda da Akıncı, adadaki mobil telefon hizmetlerinin her iki tarafta da erişilebilir olması konusunda, Avrupa’da bu konuda hizmet verecek olan merkezin adaya incelemeler için adam gönderdiğini kaydetti.
Akıncı, görüşmede elektrik bağlantısını da içeren güven arttırıcı önlemler konusunda çizilen çerçevenin uygulanacak gibi göründüğünü kaydetti.