Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş, yazılı açıklama yayınlayarak İngiltere'nin Türkiye aleyhine yapmış olduğu açıklamalara tepki gösterdi.

Denktaş, açıklmasında şunları kaydetti:

“Bugün (16 Mayıs 2019) basına yansıyan haberlere göre Birleşik Krallık, Türkiye Cumhuriyetine, egemenliğin ihtilaflı olduğu bölgelerde kazı yapmaması çağrısında bulunmuştur.
14 Mayıs 2019 tarihinde Birleşik Krallık AB’den de sorumlu Dışişleri Bakanı Sir Alan Duncan Parlamento’da bir konuşması sırasında, GKRY’ne yönelik olarak “ihtilaflı bölgelerde kazı yapılmaması” çağrısında bulunmuştu.
Sir Duncan’ın Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Konvansiyonunu referans göstererek ifade ettiği görüşü, GKRY Başkanı Anastasiades’in İngiltere’yi tehdit edici boyutta sert tepkisine maruz kalmıştı.
Anastasiades, İngiltere Başbakanını tehdit edercesine, Kıbrıs’ın küçük bir ülke olmasına rağmen AB içerisinde diğer ülkelerle eşit oyu olduğunu ifade ederek, İngiltere’nin AB içerisindeki bu kritik zamanlarda GKRY’inden almış olduğu destek ve Kıbrıs adası üzerinde çıkarları düşünerek “doğru politika” izlemesi gerektiği konusunda İngiltere’ye tehdit dolu uyarı yapmıştı.
Birleşik Krallık bugün yapmış olduğu kısa bir açıklama ile yine ayni ifadeleri kullanarak bu kez Türkiye’ye “egemenliği ihtilaflı bölgelerde” kazı yapmaması çağrısında bulunmuştur.
Anastasiades’in, Kıbrıs Türklerinin haklarını gasp eden, Türkiye Cumhuriyeti’nin kıta sahanlığı içerisine giren bölgelerde hidrokarbon arama ve kazı çalışmaları yapmaması gerektiği yönünde tüm uyarılara rağmen inatla tehlikeli pozisyonunu sürdürmekte olduğu bir dönemde gerek Kıbrıs Türklerinin gerekse Türkiye’nin yasal haklarını korumak uluslararası hukuk nezdinde Türkiye Cumhuriyetinin hakkı ve sorumluluğudur.
Birleşik Krallığın öncelikle sorunun kökeni bakması gerekmektedir. Sorunun kökeni GKRY’inin ihtirası ve sorumsuzluğudur.
Yakın coğrafyamız büyük oranda “enerji kaynakları” nedeniyle ateş altında iken, dünya tarihi enerji kaynakları nedeniyle çıkan savaş örnekleriyle yazılmışken, adamızı ateşe atacak adımlardan kaçınmayan GKRY’ini uyarmak, her şeyden önce bir Garantör ülke olarak Birleşik Krallığın görevidir.
Adamız etrafında bulunan enerji kaynakları, adamızın refah düzeyini yükseltecek, müzakere sürecine ivme katacak bir enstrüman olarak kullanmak yerine, GKRY bu zenginlikleri adamızı ateşe atacak politikalara dönüştürmüştür.
Kıbrıs Türkleri, Anavatan Türkiye’nin KKTC ile işbirliği halinde , bölgemizde yapmakta olduğu çalışmalara destek verirken, bir kez daha haklarımızı korumamızda yanımızda duran tek ülkenin Garantör Türkiye Cumhuriyeti olduğunun bilincindedir.
Modern Kıbrıs tarihi Kıbrıs Rum liderliklerinin bizleri dikkate almayarak giriştikleri ve her defasında hüsranla sonuçlanan maceralarıyla doludur. 
Bugünkü Kıbrıs Rum liderliğinin tarihten ders çıkarmalarını temenni ederken, uluslararası camiaya da global şirketlerinin çıkarları için, Kıbrıs adasını ateşe atacak adımlar atan GKRY liderliğine destek vermemeleri yönündeki çağrımızı yinelemek isterim.”