Çevre ve Doğal Kaynaklar eski Bakanı Uzm. Dr. Hakan Dinçyürek,, “Biz hep ormanları konuşuyoruz; yanan çevre ve orada yaşam bulan canlıların tamamıdır. Dolaylı olarak geleceğimizi kaybediyoruz” dedi.

Türkiye’de meydana gelen yangın felaketleri hakkında konuştu. Dinçyürek, KKTC’de olası büyük yangınların önüne geçilebilmesi için yangın helikopterlerinin her sezon KKTC’de konuşlandırılması gerektiğinde söz etti.

“ORMAN YANGINLARINA KARŞI ÖNCEDEN TEDBİR ALINMALI”

Orman yangınlarının çoğunlukla Temmuz ve Ağustos aylarında karşımıza çıktığını ifade eden Hakan Dinçyürek, orman yangınlarına karşı önceden tedbir alınması gerektiğinden söz etti. İklim değişikliğinin orman yangınlarına sebebiyet verdiğini anlatan Hakan Dinçyürek, küresel ısınmanın etkilerinin yakın gelecekte devam etmesi durumunda tabiatın dengesini bozacağına dikkat çekti. Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı döneminde Hakan Dinçyürek, KKTC tarihinde ilk defa olası yangınlara karşı yangın helikopterinin kiralandığını anımsattı.

“YANGINLARA KARŞI HER SEZON YANGIN HELİKOPTERLERİ BULUNDURULMASI GEREKİYOR”

Anavatan Türkiye’nin her zaman KKTC’ye destek verdiğini anlatan Dinçyürek, Türkiye’nin KKTC’de çıkabilecek yangınlara karşı her zaman KKTC’nin yanında olacağına işaret etti. Yangın helikopterlerinin satın alınmadığı ihaleye çıkılarak alındığından söz eden Dinçyürek, dünyanın yangınlara karşı aldığı tedbirleri gözlemleyerek ülkemizde de yangınlara karşı tedbirlerin önceden alınması gerektiğini söyledi. Dinçyürek, KKTC’de çıkabilecek yangınlara karşı müdahale edilmesi için her sezon yangın helikopterlerinin konuşlandırılması gerektiğini belirtti.

“TÜRKİYE’DE ÇIKAN YANGINLARIN KAYNAĞI ARAŞTIRILACAKTIR”

Dinçyürek, Türkiye’de bir anda farkı bölgelerde çıkan yangınların arkasının araştırılacağını vurguladı. Dinçyürek, Türkiye’deki yangınların arkasında bir kasıt, sabotaj bir zarar verme operasyonu olduğu yönünde izlenimlerini aktardı.

Dinçyürek, “Biz hep ormanları konuşuyoruz; yanan çevre ve orada yaşam bulan canlıların tamamıdır. Dolaylı olarak geleceğimizi kaybediyoruz” dedi.

“TEKNECİK ELEKTİRİK SANTRALİNDEN ÇIKA SİYAH DUMANLAR HALKIN SAĞLIĞINI TEHLİKEYE SOKUYOR”

Dinçyürek, Teknecik elektrik santralinden çıkan siyah dumanların halk sağlığın tehlikeye soktuğunu söyledi. Yasaların devlete ayrı özele ayrı imtiyaz vermediğini ifade eden Dinçyürek, elektrik üretmek için kurulan tesisin bacasından salınan gazın insan sağlığını tehdit etmeyecek limitlerde olmasının zorunlu olduğuna dikkat çekti. Dinçyürek, Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı döneminde AKSA’ya ziyaretler yaparak denetleme yaptıklarını anımsatarak mühendisler ile birlikte yerinde bacalara tırmanarak filtreleme sistemlerinin sürekli denetlediklerini kaydetti. Dinçyürek, Bakanlığı devrettiği dönemde AKSA’da çift gaza karşı iki ayrı arıtmanın devreye geçtiği, bütün ölçümleri elektronik ortamda verilerin halk ile paylaşıldığını hatırlattı.

“ÇEVRE BAKANI NEREDE?”

Tenknecik’in devlet kurumu olmasına karşın daha fazla yasalara uyması gerektiğine dikkat çeken Dinçyürek, “Bakanlığım döneminde Kıb-Tek Teknecik santralinde filtrelemeye karşı çıkıldı. Bakanlığım döneminde % 1’in üzerinde kükürt içeren yakıtların ülkeye girişi yasaklandı. Kükürt oranını düşürmüş olmanız bacadan salınan gazlar zehir oranını düşürmez” dedi. Baca gazlarının iki şekilde filtrelenmesi gerektiğinden söz eden Dinçyürek, “İki filtreleme sisteminin alt yapısını Aksa kurdu fakat şu anda kullanılmıyor. Ayrıca Kıb-Tek’e bağlı olan Teknecik elektrik santralinde de bütçe ve filtreleme çalışması yoktur. Tüm bunlarla ilgili baza gazlarından filtreleme çalışmasının olup özel de ve devlette denetlenmesi gerekiyor” diyerek ülkedeki Çevre Bakanlığı’nın varlığını sorguladı.

“ÇÖP HER ZAMAN PİSLİK DEĞİLDİR”

Ülkemizde katı atık ile ilgili ciddi problemeler olduğunda işaret eden Dinçyürek, şu ana kadar hala daha katı atık yönetiminin ise olmadığını eleştirdi. Dinçyürek, ülkemizde üretilen katı atığın yarısının Güngör’de depolanmaya çalışılıyor fakat yapılması gerekenlerin yapılmadığını kaydetti. 28 belediyenin tek elden katı atıkları yönetmesi gerektiğini ifade eden Dinçyürek, yerinde azaltmaya gidilerek atıkların ayrıştırılması gerektiğini belirtti. Dinçyürek, “Çöp her zaman pislik değildir, çöp bazen de servettir. Çöpte bulunan bazı atıkların geri dönüşümünün sağlanması durumunda ekonomiye geri dönüşü sağlanacaktır” şeklinde konuştu.

“ÜLKENİN GELECEĞİ İÇİN UBP TEK BAŞINA İKTİDAR OLMASI GEREKİYOR”

Ülkenin yürütme organında en önemli ihtiyacın istikrar olduğunu vurgu yapan Dinçyürek, “Ülkenin geleceği için UBP’nin tek başına iktidarda olması gerekiyor. UBP’nin tek başına iktidara gelmesi ve istikrarlı bir şekilde ülke içerisinde yapılacak olan projelerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor” dedi. Meclis açılımında yaşanan nisap sorunlarının hükümetteki temel sorun olduğundan söz eden Dinçyürek, “Meclis 3-4 saat sonra açılırsa burada bir sıkıntı var demektir. Desteklediğim hükümete karşı doğruları konuşuyorum. Meclis saatinde açılmıyorsa açmayanın milletvekili ve parti bazında hesap vermesi gerekiyor. Kim meclise gelmezse kendi partisine ve hükümete hesap vermek zorundadır” diye konuştu. Şu anda kurulan hükümetin belli başlı zorluklarının olduğundan söz eden Dinçyürek, hükümet içerisinde kişisel veya partisel çıkarlar söz konusu olduğu takdirde mevcut hükümetin ömrünün uzun olmayacağına dikkat çekti. Dinçyürek, mevcut hükümetin devam edebilmesi için hükümete destek verdiğini beyan eden Milletvekillerinin tamamının meclise katılım sağlamaları gerektiğinin altını çizdi.

Editör: TE Bilisim