Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıslı Türklerin ara bölgedeki Denya köyüne bugün yapacakları ziyaret ve ibadet etkinliğini “zamanlaması uygun değil” gerekçesiyle iptal eden BM Barış Gücü’nü notayla protesto etti.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, etkinliğin keyfi ve dayanağı olmayan gerekçelerle iptal edildiğine işaret edilerek, “Yaşanan son örnekle, adada görev yapan BM Barış Gücü’nün iki tarafa adil ve eşit davranmadığı bir kez daha ortaya çıktı” denildi.

BM Barış Gücü’nün bu etkinliğin iptaline sebep olmasının kabul edilebilir olmadığı da vurgulanan açıklamada “Kendi görev yönergesi ve talimatlarına dahi uymayan böylesi bir yaklaşım iki toplum arasında değil güveni tesis etmek, BM Barış Gücü’ne olan güveni de maalesef zedelemektedir” değerlendirmesi yapıldı.

“CUMA NAMAZI KILMAK İSTEDİKLERİNİ BELİRTTİLER…”

Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın BM Barış Gücü’nün engellediği sivil etkinliğe dair açıklaması şöyle:

“Üç hafta önce bakanlığımıza başvuru yapan Denya köyünün Kıbrıslı Türk eski sakinleri ara bölgede kalan köylerindeki caminin, iki kez saldırıya uğramasının ardından, Kültürel Miras Teknik Komitesi tarafından bir süre önce restorasyonunun yapıldığını beyanla,  9 Kasım 2018 tarihinde köylerine bir ziyaret gerçekleştirip Cuma namazı kılmak istediklerini belirtmişlerdir.

Bakanlığımız talebi sözlü olarak ilettikten sonra 25 Ekim 2018 tarihinde, bir yazı ile Denya köylülerinin eski Serhatköy-Denya yolunu kullanarak Cuma namazı gerçekleştirmek istediklerini BM Barış Gücü yetkililerine yazılı olarak da iletmiştir.

BM Barış Gücü bunun ardından katılacak olan kişilerin kimlik numaraları, araç modeli ve plaka bilgilerini, ayrıca araç sigortasını talep etmiş, bu taleplerine tüm iyi niyetimizle olumlu yanıt verilmiştir. Bunun üzerine BM Barış Gücü bu kez de geçtiğimiz Çarşamba günü daha önce hiçbir uygulamada olmadığı halde minibüsü kullanacak olan şoför ile bir ön görüşme yapmayı talep etmiş, Bakanlığımız buna da olumlu cevap vererek, görüşmenin eski Serhatköy-Denya yolunun ara bölgeye giriş yapılacak olan bölgesinde gerçekleştirilmesini sağlamıştır. Bu talebin de karşılanmasının ardından BM Barış Gücü bu kez de yolun KKTC tarafında kalan bölgesinde mayınlı bir alan bulunduğunu iddia etmiş, bölgemiz içerisinde mayınlı bir alan bulunmadığına dair sözlü teminatımızın yetersiz görülmesi üzerine yazılı olarak da gerekli teminat Bakanlığımızca kendilerine iletilmiştir.”

“ANLAMSIZ VE DAYANAKTAN YOKSUN GEREKÇELER…”

Açıklamanın devamı şu şekilde:

 “Bu çerçevede, tüm hazırlıklar tamamlanmışken, hatta Denya’nın Kıbrıslı Rum sakinlerinin bu ziyaretten memnun olacakları ve ikram da yapmak istediklerine dair bilginin BM Barış Gücü’nce tarafımıza iletilmesine rağmen BM Barış Gücü tüm bunları hiçe sayarak, dün akşam saatlerinde, etkinliğin zamanlamasının uygunsuz olduğu gibi yine anlamsız ve dayanaktan yoksun gerekçelerle ara bölgeye giriş izni verilmeyeceğini iletmiştir. Ara bölgedeki etkinliğin yapılmasına 12 saat kala böylesi keyfi ve dayanağı olmayan gerekçelerle iptaline sebebiyet verilmesi Denya’nın Kıbrıslı Türk köylüleri üzerinde büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır.”

“KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL”

Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında şunlar da kaydedildi:

“Bilindiği gibi ara bölgenin sivil kullanımının mümkün olduğunca teşvik edilmesi yönünde BM barışı koruma operasyonları görev yönergesi içerisinde çok açık ifadeler bulunmaktadır. Ayrıca Kıbrıslı Rumların, benzer şekilde, ara bölgenin 4 farklı yerinde (Derinya’da, Trulli’de, Madenliköy’de ve Şirinköy’de) herhangi bir izin ve kontrole tabi olmadan ayin gerçekleştirdiklerinin de altını çizmek isteriz.

KKTC hükümeti, gerek ülkemizde gerekse ara bölgede yapılan bu türden etkinliklere mümkün olduğunca gerekli desteği her zaman göstermiştir. Ancak, Kıbrıslı Türklerin ilk kez yapılan benzeri talebine yapay ve dayanaksız bahanelerle, tüm hazırlıkların yapılmış olması ve köylülerin yaşayacağı hayal kırıklığını da göz ardı ederek, böyle bir tavır alan BM Barış Gücü’nün bu etkinliğin iptaline sebep olması tarafımızca kabul edilebilir bir durum değildir. Yaşanan son örnekle, adada görev yapan BM Barış Gücü’nün iki tarafa adil ve eşit davranmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. BM Barış Gücü bu tavrıyla hem Kıbrıslı Türkleri hayal kırıklığına uğratmış hem de kendi görev yönergesine aykırı hareket etmiştir. Bu yaşananlar ayrıca BM Barış Gücü’nün yürüttüğü misyona da gölge düşürmüştür. Kendi görev yönergesi ve talimatlarına dahi uymayan böylesi bir yaklaşım iki toplum arasında değil güveni tesis etmek, BM Barış Gücü’ne olan güveni de maalesef zedelemektedir.

BM Barış Gücü bu konudaki anlaşılmaz ve rahatsız edici tutumu nedeniyle Bakanlığımız tarafından bugün gönderilen bir Nota ile protesto edilmiştir. Benzer konularla ilgili istişarelerimiz sürmekte olup değerlendirmelerimizi kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz.”