Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği (KTEB), Türkiye’de hafta sonu ilaç fiyatlarına yüzde 20 oranında yapılan zammın, güncel olarak ülkede uygulanmaya başlandığı, vatandaşı direkt olarak etkileyeceğini açıkladı.
Eczacılar Birliği, ülkede gerek özel eczanelerde gerekse devlette bulunan ilaç stoklarının yaklaşık yüzde 75’inin Türkiye menşeli ilaçlardan oluşmakta olduğunu, bu bağlamda Türkiye’de hafta sonu yürürlüğe geçen ilaç fiyatlarındaki artışın, ülkedeki tüm online ilaç sistem ve programlarının Türkiye’ye entegre olmasından dolayı güncel olarak ülke de uygulanmaya başlandığını belirtti. 
Bugün Türkiye’de ilaç fiyatlarına yapılan zammın, Genel Sağlık Sigorta uygulamasını kullanarak devletin eczanelere geri ödemesini sağlamayı başaran Türkiye’nin milyonlarca vatandaşı etkilemeyeceğini işaret eden Eczacılar Birliği, ancak ülkenin sağlık ve ilaç sektörünü günü birlik çözüm yolları ile yöneten yetkililerin henüz daha hayata geçiremedikleri ilaç takip sistemi, otomasyon sistemi ve de Genel Sağlık Sigortası’nın olmamasından dolayı, ilaç zammından direkt olarak ülke vatandaşlarının etkileneceğini de belirtti. 
Birlik, “bunun sorumlusunun vatandaş ya da elinde bir yetki dahi olmayan eczacılar değil, geçmişten bugüne kadar taş taş üstüne koymayan yetkiler olduğunu” vurguladı.   
KTEB Yönetim Kurulu adına Dr. Ecz. Umut Öksüz tarafından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’de ilaç fiyatlarına yüzde 20 oranında yapılan artışın güncel olarak KKTC’de de uygulamaya girdiğini belirtilerek şöyle denildi:
“19 Şubat 2021 Cuma Günü, Türkiye Cumhuriyeti 31400 sayılı Resmi Gazete kararı doğrultusunda ‘Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasında kullanılacak Türk Lirası cinsinden 1 Euro değeri, 2021 yılı için bir önceki dönemde uygulanan 1 Euro değerinin %20 fazlasını geçemez’ maddesinin yayınlanmasının ardından, bir gün sonra toplanan Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Fiyat Değerlendirme komisyonu, beşeri tıbbi ürünlerde 1 Euro değerini 3,8155’ten 4,5786’ya çekmesi ile birlikte ilgili karar uygulamaya geçti. Pandemi döneminin ilaç piyasasında yarattığı sıkıntılar ve döviz kurlarının sabitsizliğinden dolayı Türkiye yurt içi ilaç üretim maliyetleri ciddi seviyede artış göstererek yaklaşık %30 civarında ilaç üretim maliyetleri artmış olduğu açıklandı. Artan maliyetler sonucunda kararname ile senede sadece bir kez artış uygulanabilen ilaç fiyatlarında fiyat artış oranı %26,4 olması beklenirken, Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri ve Türkiye Cumhuriyeti İlaç Sanayi yetkililerinin yaptığı iyi niyetli görüşmeler sonucunda fiyat zammının %20’de kalması kararlaştırılarak, resmi gazete yayınlandı. Ülkemizde gerek özel eczanelerde gerekse de devlette bulunan ilaç stoklarımızın yaklaşık %75’i Türkiye menşeli ilaçlardan oluşmaktadır. Bu bağlamda Türkiye’de hafta sonu yürürlüğe geçen ilaç fiyatlarındaki artış, ülkemizdeki tüm online ilaç sistem ve programlarının Türkiye’ye entegre olduğundan dolayı güncel olarak ülkemizde de uygulanmaya başlamıştır.”
Öksüz, açıklamasında, KTEB olarak ilaç zamlarının ülkedeki hiçbir yetkili kurulu tarafından yapılmadığını birçok kez dile getirdiklerini de hatırlattı, ancak devletlerarası iyi niyet ilişkileri çerçevesinde ön görülen ilaç zamlarının ortalama ne kadar beklendiğinin önceden öğrenilmesi taleplerini Sağlık Bakanlığı’na iletmiş olmalarına rağmen herhangi bir sonuç alamadıklarını da kaydetti. 
“Unutulmasın ki, sosyal devlet anlayışı insan onuruna uygun refah düzeyini sağlamak ve vatandaşının dara düşmesini önlemek demektir. Geldiğimiz noktada ise sağlık alanının olmazsa olmazı olan vatandaşın ilaç tedariği, sosyal devlet anlayışı çerçevesinde devletimiz tarafından kendine görev bilinerek vatandaşına sahip çıkmalıdır” denilen açıklama şöyle devam etti:
“Bugün Türkiye Cumhuriyeti tarafından hayata geçirilen yüzde 20’lik zam ile birlikte, Genel Sağlık Sigorta uygulamasını disipline bir şekilde, çok iyi kullanarak devletin eczanelere geri ödemesini sağlamayı başarmış Türkiye Cumhuriyeti’nin milyonlarca vatandaşı etkilenmeyecektir. Fakat ülkemizin sağlık ve ilaç konularını uzun vadeli değil de, günübirlik çözüm yolları ile yöneten yetkililerin henüz daha hayata geçiremedikleri ilaç takip sistemi, otomasyon sistemi ve de Genel Sağlık Sigortası’nın olmamasından dolayı, ilaç zammından direk olarak ülkemiz vatandaşı etkilenecektir. Burada ise sorumlu vatandaş veyahut elinde tek bir yetki dahi olmayan eczacı değil, belirttiğimiz gibi geçmişten bugüne kadar taş taş üstüne koymayan yetkililerdir.” 
“Ülkedeki eczacıların, başta tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de salgının getirdiği sıkıntıların yanı sıra, halen daha sağlık üst kurulunda tek bir eczacının olmamasının sonucunda sektör ile ilgili alınan yanlış kararların doğurduğu sıkıntılar ile mücadele etmekte olduklarının” da ifade edildiği açıklamada, “Fakat tüm olumsuzluklara rağmen, meslek yeminimize sadık kalarak her ne pahasına olursa olsun, koruyucu sağlık hizmetlerini kendimize öncelikli görev olarak belirlemiş, vatandaşımızın yanında olmaya devam edeceğiz” denildi.