Tabipler Birliği Asbaşkanı Köroğlu, KKTC’de vücut sıvısı analizlerinin yapılamadığına dikkat çekerek, en basit zehirlenmelerde dahi adli olaylara bile cevap verilemediğini vurguladı...

Özlem Çimendal'ın haberine göre; Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Asbaşkanı Teksen Köroğlu, Devlet Laboratuvarı’nın yanmasının üzerinden 1 yıl geçmiş olmasına rağmen yetkililer tarafından henüz somut bir adım atılmamış olmasını eleştirdi. Köroğlu, Devlet Laboratuvarı’nın acil olarak tam donanımlı, standartlara uygun bir binada akreditasyonu sağlanmış olarak hizmet verir hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. 

Analizler yapılamıyor

Mevcut yapısı ile ağır aksak çalıştırılmaya efor sarf edilen Devlet Laboratuvarı’nın halk sağlığını tehdit eden birçok şeyin analizini yapamayacak durumda olduğunun altını çizen Köroğlu, yanan binanın hala atıl durumda durmasının yanı sıra yenisinin de ne zaman hayat bulacağının da soru işareti olduğunu vurguladı. 

Uyuşturucu madde, alkol analizleri yapılmıyor

Uyuşturucu kullanımı ve satışının oldukça yüksek olduğu KKTC’de vücut sıvısı analizlerinin yapılamadığına dikkat çeken Köroğlu, “Vücut sıvı analizlerini yapan makinelerinin olmaması sebebiyle 1 yıldır vücuttaki uyuşturucu madde, alkol analizleri, toksikolojik analizler yapılamamakta. Uyuşturucu kullanan ve bağımlılar da kontrol edilememektedir” şeklinde konuştu. 

Kriminal örnekler incelenemiyor 

Özellikle kriminal olaylardaki örnekler ve kanıtların otopsilerinin yapılamadığına dikkat çeken Köroğlu, “Örnekler üzerindeki kan ve meni lekelerinin analizlerinin yapılması, grup tayininin yapılması gibi hiçbir işlem yapılamıyor” ifadelerini kullandı. 

Kan ve meni analizleri yapılmıyor 

Köroğlu, adli bölümlerdeki kriminal olaylarda emareler ve örnekler üzerinde kan ve meni örneklerinin saptanarak analizlerinin yapılamamasının yanı sıra, besin ve çevre maddelerinde radyasyon tayin ve tespitlerinin de Devlet Laboratuvarı’nın yapması gereken analizler olmasına karşın bunların gerçekleştirilemediğini söyledi. Köroğlu, havada, suda, toprakta çevre kirliliği yapacak etkenleri saptayarak önlem alması gereken Sağlık ve Çevre Bakanlıklarının laboratuvarda tahlil yaptırarak bunları hayata geçirememesi sebebiyle halk sağlığını hiçe sayarak, önlem almadığına dikkat çekti.

En basit zehirlenme tahlili bile yapılamıyor 

En basit zehirlenmede dahi örneklerin yurt dışına gönderilmesinin olayların aydınlatılması ve kriminal olaylardaki davaların ilerlemesinde ve adaletin sağlanmasında gecikme yaşanması durumu ile karşı karşıya da kalındığını ifade etti. Köroğlu, kriminal olaylardaki en basit tetkikin bile şu an için Devlet Laboratuvarı’nda yapılamamasının oldukça manidar olduğunu ifade etti. 

Uyuşturucu tavan yaptı, kontrolü yapılamıyor 

Uyuşturucu kullanımının en üst seviyeye çıktığı KKTC’de vücut sıvı analizlerinin yapılamamasının oldukça tehlikeli olduğuna vurgu yapan Köroğlu, “Uyuşturucu kullanımının bu denli arttığı bir dönemde hala bizim ülkemizde sıvı analizlerinin yapılmaması oldukça üzücüdür. Bu analizleri yapacak makinenin olmayışından dolayı analizlerin yapılamaması aynı zamanda kullanıcıların tespitlerini zorladığı gibi, denetim ve caydırıcılık noktasında da kullanıcıların bilincinde belli bir rahatlığa neden olmaktadır” ifadelerini kullandı. Devlet Laboratuvarı’nın iş göremez yapısı nedeniyle en basit zehirlenmelerde dahi adli olaylara cevap vermeyecek durumda olduğunu savunan Köroğlu, uzman elemanları bulunan Devlet Laboratuvarı’nın en basit analizleri dahi yapmamasının gerek uyuşturucu ve alkol bağımlıları, gerekse halk üzerinde bıraktığı olumsuz etkiye dikkat çekti. 

İçme suyu analizleri de yapılmıyor

Halk sağlığını düşünmeyen bir yapının hakim olduğunun altını çizen Köroğlu, yine 1 yıldır su tahlil analizlerinin de yapılmamasının bunun en açık örneğini oluşturduğunu vurguladı. Köroğlu, “Yangından sonra kullandığımız içme sularında yeterli analizler yapılamamaktadır” ifadelerini kullandı. 

Suda ağır metal tehdidi  

Köroğlu, “Sadece birkaç parametreye bakılmaktadır. Sulardaki ağır metallerin varlıkları noktasında hiçbir analiz yapılmadığı gibi hiçbir açıklama da yapılmamıştır. Bu ağır metallerin içerisinde bulunan birçok riskli durum söz konusu olabilir. Bu riskler toplum sağlığını etkiledikten sonra alınacak önlemlerin hiçbir anlamı yoktur” diye konuştu. 

Gıda kontrolü de Allah’a emanet 

Bir diğer sorunun ülkeye giren besinlerin GDO kontrollerinin de yapılamaması olduğuna işaret eden Köroğlu, “Şu anda 1 yıldır hiçbir şeyin kontrolü yapılmıyor.  Ülkeye her şey kontrolsüz bir şekilde geçip gidiyor ” dedi.