Bağımsızlık Yolu’nun düzenlediği “Eylem Hakkı Seminerleri”nin ikincisi Güzelyurt’ta GÜKAD Lokali’nde, üçüncüsü ise Lefkoşa’da Bağımsızlık Yolu ve Baraka Kültür Merkezi’nin işbirliğiyle gerçekleşti.
Bağımsızlık Yolu’ndan yapılan açıklamaya göre, seminerin başında bir giriş konuşması yapan Bağımsızlık Yolu “Omorfo” Bölge Sorumlusu Günay Seheroğlu, gösteri ve yürüyüşlerin hak mücadelelerini sokaktan besleyen bir unsur oldukları için çok değerli bulduklarını vurguladı. 
Giriş konuşmasının ardından hukukçu, mukayyit ve Bağımsızlık Yolu Hukuk Komitesi Sorumlusu Aziz Güven,  Anayasa, Toplantı ve Yürüyüşler Yasası, Polis Örgütü Yasası ve Ceza Yasası’nda eylem hakkına ilişkin yer alan mevzuatı içeren sunumunu gerçekleştirdi.
Seminerde, eylem hakkının Bağımsızlık Yolu için politik önemine dair konuşan Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, devletin farklı bölgelerde eylem hakkına dair farklı uygulamalarda bulunduğunun ve buna bir standart getirmenin yolunun ise halkın eylem hakkına dair bilinçlenmesinden geçtiğinin altını çizdi. 
Ayrıca Rahvancıoğlu, yabancı uyrukluların eylem yapma hakkının polis örgütü tarafından engellenmesinin çifte standart doğurduğunu da ifade etti.
Baraka Lokali’nde gerçekleştirilen Lefkoşa’daki seminerde ise, Baraka Aktivisti Nazen Şansal bir konuşma yaparak, toplumsal muhalefetin neoliberal saldırılar karşısında mevcut haklarını koruyabilmesinin ve bunları ilerletebilmesinin eylem ve gösteri hakkıyla mümkün olduğuna vurgu yaptı.
Şansal’ın konuşmasının ardından hukukçu, mukayyit ve Bağımsızlık Yolu Hukuk Komitesi Sorumlusu Aziz Güven,  Anayasa, Toplantı ve Yürüyüşler Yasası, Polis Örgütü Yasası ve Ceza Yasası’nda eylem hakkına ilişkin yer alan mevzuatı içeren sunumunu gerçekleştirirken, Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Münür Rahvancıoğlu eylem hakkının politik düzlemde önemine vurgu yapan bir sunum gerçekleştirdi.
Seminer, katılımcıların eylem hakkına dair sorduğu soruların konuşmacılar tarafından cevaplanması ve bunlar ışığında yapılan fikir tartışmasıyla sona erdi.