Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay,  "Türkiye'nin ve KKTC'nin bölgedeki enerji denkleminden dışlanamayacağını artık herkesin kabul etmesi gerekmektedir" dedi.

Oktay, “Hedefimiz Kıbrıs Türkü’nün siyasi eşitliğinin mutlak şekilde sağlanması ve Ada’daki meşru haklarının, güvenliğinin ve refahının garanti altına alınmasıdır. Kıbrıs Türkünün haklarını garanti altına alan ve güvenlik endişelerini karşılayan çözüm modellerini görüşmeye hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isterim” şeklinde konuştu.

Oktay, Kıbrıs Türk halkının hak ettiği refah seviyesine ulaşmasının engellenmesinin ve mevcut statükonun korunmasının, sürdürülebilir bir tutum olmadığını vurgulayarak, ucu açık müzakere süreçlerinin ve Ada’daki mevcut gerçekleri göz ardı eden yaklaşımların artık bir tarafa bırakılmasının elzem olduğuna işaret etti.

Kurulacak yeni hükümetin önünde özellikle yapısal reformlar ve ekonomik durum çerçevesinde ivedilikle çözüm bekleyen birçok konu bulunduğuna işaret eden Oktay,  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin istikrarı ve refahı için, uzun yıllardır gündemde olan reformların ciddiyetle, vakit kaybetmeksizin ele alınmasının en temel beklentileri olduğunu kaydetti.

İFTAR PROGRAMI

Akşam saatlerinde KKTC’ye gelen Oktay Kuzey Kıbrıs Türk Kızılayı ve Vakıflar işbirliğinde, Hala Sultan Cami avlusunda düzenlenen iftar programına katıldı. 

KKTC’ye Türkiye Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’la birlikte gelen Oktay’a, TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri de eşlik etti.

KKTC’den ise iftar programına, Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, UBP Genel Başkanı Ersin Tatar, bazı milletvekilleri ve yetkililer katıldı.

Programda, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay ile Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü İbrahim Benter birer konuşma yaptı.

Türkiye Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, iftar programının ardından Hala Sultan Camii’nde teravih namazını kıldırdı.

FUAT OKTAY

Oktay, “Hepinizi hasretle ve muhabbetle selamlıyor, mübarek Ramazan ayının rahmetinden ve bereketinden hep birlikte nasiplenmeyi Rabbim’den niyaz ediyorum” diyerek başladığı konuşmasında, Kıbrıs’ı milli dava addederek Kıbrıs Türkü’nün daima yanında olduğunu belirttiği TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın selamlarını ve Ramazan-ı Şerifi tebrik dileklerini iletti.

Ramazanın, kendi nefislerimizi dünyevi zevklere karşı sınırlayarak arındığımız, toplumsal yardımlaşmanın ve dayanışmanın bilincine yeniden eriştiğimiz bir rahmet ayı olduğunu belirten Oktay, bu mübarek ayda, Kıbrıs Türkleri ile Türkiye’nin ezeli gönül birlikteliği ve dayanışmasının yansıdığı iftar sofrasını paylaşıyor olmaktan bahtiyarlık duyduğunu söyledi.

Oktay, “Beraberliğimizin, dayanışmamızın ve kardeşliğimizin Ramazan vesilesiyle perçinlenmesini; geleceğimizin bu kardeşlik temelinde taçlanmasını temenni ediyorum” dedi.

Ramazan’ın ihtiva ettiği değerlere her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulan bir dönemden geçildiğini dile getiren Oktay, şöyle devam etti:

“İnsanlığa paylaşmanın ve dayanışmanın önemini hatırlatan Ramazan ayında, tüm dünyada insanlığın, Müslümanların yaşadığı zulümler, canımızı daha fazla acıtmaktadır.

Bugün Müslüman dünyasının bir bölümü Ramazanı ibadetle, huzur içinde geçirirken ne yazık ki bir bölümü insani krizlerle boğuşarak, zulüm ve acı ile geçiriyor.

Ayrıca Batı toplumları başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde yükselen İslam ve yabancı karşıtlığı, yüz milyonlarca insanın güvenliğini ne yazık ki doğrudan tehdit eden boyutlara ulaştı.

Geçtiğimiz aylarda Sri Lanka’da ve Yeni Zelanda’da meydana gelen terör eylemleri, sorunun geldiği boyutları ortaya koymaktadır.”

“DÜNYA 5’TEN BÜYÜKTÜR”

Oktay, günümüzde uluslararası iş birliği kültürünün yerini güç mücadelelerine bırakırken, tek taraflı dayatma politikaları ile yaygın şekilde kullanılan tehdit dilinin, devletler arasındaki ilişkileri adeta zehirleyerek kalıcı çözümleri imkânsız hale getirdiğini de vurguladı.

Bu tür sorunların ağırlıklı olarak Müslüman alemini etkiliyor olmasını üzüntüyle karşılayarak insanlığın ortak sorunlarına adil ve sürdürülebilir çözümler getirilmesi gerektiğini Türkiye olarak her fırsatta, her platformda vurguladıklarını ifade eden Oktay, “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde “dünya 5’ten büyüktür” diyerek, dünyanın vicdanına “güçlü olanın haklı değil, haklı olan güçlü olduğunu” haykırıyoruz” dedi.

Oktay, tüm bu zorlukları aşmanın, mevcut krizleri çözmenin ve yenilerinin de oluşmasının önüne geçmenin yolu diplomasiden geçerken; ne yazık ki bugün birçok konuda müzakere süreçlerinden istifade edemediklerini tecrübe ettiklerini kaydetti.

“ORTAK ANLAYIŞ VE ORTAK AKLA DAYANAN ÇÖZÜMLERDEN YANA OLDUK”

“Bizim gayemiz, toplumların kanayan yaralarına, bazı ülkelerin çıkarlarına göre değil, uluslararası hukukun gereğine göre adil ve kalıcı reçeteler bulunmasıdır” diyen Oktay, Türkiye olarak uluslararası toplumu ilgilendiren tüm konularda ve özellikle milli dava Kıbrıs Konusunda her zaman ortak anlayış ve ortak akla dayanan çözümlerden yana olduklarını vurguladı.

Oktay, “Kıbrıs’ta yarım asırdır devam eden müzakere sürecinde tüm samimiyetimizle, iyi niyetimizle her türlü gayreti gösterdik, ancak Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle bir sonuca ulaşamadık” diyerek, bugün Kıbrıs Türk halkının hala birçok alanda ambargo ve kısıtlamalara maruz kalıyor olmasının, akıl ve vicdan sınırlarını zorladığını söyledi.

“Kıbrıs Türkü’nün meşru mücadelesinde, tarihi sorumluluğumuzu yerine getirme yönündeki kararlılığımızı sizlerin huzurunda bir kez daha yinelemek isterim” diyen Oktay, Anavatan ve Garantör Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, çözüm için her zaman olduğu gibi omuz omuza birlikte çalışmaya devam edeceğini belirtti.

“KIBRIS TÜRKÜNÜN HAKLARINI GARANTİ ALTINA ALAN VE GÜVENLİK ENDİŞELERİNİ KARŞILAYAN ÇÖZÜM MODELLERİNİ GÖRÜŞMEYE HAZIRIZ”

Oktay, “Hedefimiz Kıbrıs Türkü’nün siyasi eşitliğinin mutlak şekilde sağlanması ve Ada’daki meşru haklarının, güvenliğinin ve refahının garanti altına alınmasıdır. Kıbrıs Türkünün haklarını garanti altına alan ve güvenlik endişelerini karşılayan çözüm modellerini görüşmeye hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isterim” dedi.

“HİDROKARBON KAYNAKLARI ADAYI ÖNEMLİBİR CAZİBE MERKEZİ HALİNE GETİRDİ”

Doğu Akdeniz’de keşfedilen hidrokarbon kaynaklarının, Ada’yı daha önemli bir cazibe merkezi haline getirdiğine işaret eden Oktay, Türkiye’nin, her zaman Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının tüm Ada halkının refahının artması yönünde kullanılması gerektiğini savunduğunu ve savunmaya devam edeceğini, ancak Rum tarafının, tek yanlı yaklaşımlarıyla, doğal kaynakları da paylaşma niyetinde olmadığını açıkça ortaya koyduğunu belirtti.

Oktay konuşmasına şöyle devam etti:

“Doğu Akdeniz’de hem kendi kıta sahanlığımızdaki hak ve çıkarlarımızı, hem de Kıbrıs Türkü’nün hak ve çıkarlarını koruyacağımızı ve bu konuda gereken adımları atmaktan çekinmeyeceğimizi en başından beri her vesileyle dile getirdik.

Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk halkının Doğu Akdeniz’deki meşru hak ve menfaatlerini her zaman korumaya devam edeceğimizi burada bir kez daha vurgulamak istiyorum:

Ada’nın tek sahibi olduğunu zanneden Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıs Türkü’nü hiçe sayan yaklaşımlarına göz yummayacağız.”

“YAVUZ DA FAALİYET GÖSTERECEK”

“İlk sondaj gemimiz “Fatih”in sondaj faaliyetlerinde bulunmak üzere Kıbrıs Adasının batısına intikali bu konudaki kararlılığımızın göstergesidir” diyen Oktay,  yeni sondaj gemisi “Yavuz”un ise önümüzdeki dönemde Doğu Akdeniz’de aynı şekilde faaliyet göstereceğini söyledi.

Oktay, Fatih”in faaliyetleriyle ilgili olarak kendilerinde Türkiye’ye söz söyleme hakkı bulanların, tüm Ada’nın sahibi gibi hareket eden Kıbrıs Rum tarafının tek yanlı faaliyetlerini görmezden geldiğini belirterek, “Altını çizerek ifade etmek isterim ki; Türkiye’nin ve KKTC’nin bölgedeki enerji denkleminden dışlanamayacağını artık herkesin kabul etmesi gerekmektedir” dedi.

“MEVCUT STATÜKONUN KORUNMASI, SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR TUTUM DEĞİLDİR”

Oktay, Kıbrıs Türk halkının hak ettiği refah seviyesine ulaşmasının engellenmesinin ve mevcut statükonun korunmasının, sürdürülebilir bir tutum olmadığını vurgulayarak, ucu açık müzakere süreçlerinin ve Ada’daki mevcut gerçekleri göz ardı eden yaklaşımların artık bir tarafa bırakılmasının elzem olduğuna işaret etti.

Oktay, “İhtilaflar yerine işbirliğini temsil edecek olan enerji kaynaklarının, uluslararası hukuk çerçevesinde paylaşıldığı sürece bölgede barış, istikrar ve refah aracına dönüşeceğine inancımız tamdır” dedi.

“KKTC TÜM ENGELLEMELERE RAĞMEN ÖNEMLİ BAŞARILAR KAZANMIŞTIR”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, kurulduğundan buyana her türlü engellemelere rağmen siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarda önemli başarılar kazandığına dikkati çeken Oktay,  “Kıbrıs Türk demokrasisi sağlam bir temel üzerine inşa edilmiş olup, adada demokrasi kültürü yıllar içinde gelişmiştir. Bu çerçevede, yeni hükümetin kurulmasına yönelik halihazırda devam eden çalışmaların da en kısa sürede sonuçlanacağına inanıyorum” dedi.

“YENİ HÜKÜMETİN ÖNÜNDE BEKLEYEN ÇOK KONU VAR”

Kurulacak yeni hükümetin önünde özellikle yapısal reformlar ve ekonomik durum çerçevesinde ivedilikle çözüm bekleyen birçok konu bulunduğuna işaret eden Oktay,  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin istikrarı ve refahı için, uzun yıllardır gündemde olan reformların ciddiyetle, vakit kaybetmeksizin ele alınmasının en temel beklentileri olduğunu kaydetti.

Oktay, “böylece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomik yönden güçlenmesi ve siz kıymetli kardeşlerimizin refah seviyelerinin daha da yükseltilmesini arzu ediyoruz. Anavatan ve Garantör Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da özverili desteğini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine sağlamaya devam edecektir” dedi.

Türkiye’nin sadece 82 milyon vatandaşından ibaret olmadığını, aynı zamanda milyonlarca insanın da umudu olduğunun bilincinde olduklarını dile getiren Oktay, şöyle devam etti:

“Tarihimizden güç alarak, bilinen şekliyle 2 bin 200 yılı aşan mazimizden gerekli dersleri çıkartarak istikbalimizi inşa etmeye çalışıyoruz. Başarılarımızın sayısını artırarak, zaferlerimizin çapını büyüterek ve tarihten ders alarak atiye yürüyoruz.

Şayet bugün “dünya beşten büyüktür” gerçeğini cesaretle dillendirebilen bir Türkiye varsa, bu 17 yılda sağlanan özgüvenin eseridir.

Bugün dünyanın neresinde olursa olsun haksızlık ve hukuksuzluk karşısında sesini yükselten bir Türkiye varsa, bu Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yakalanan başarı ve özgüvenin sonucudur.

Filistin davasını sahiplenen, Afrika’ya el uzatan, Orta Asya ve Balkanlar’daki kardeşleri ile birlikte olan bir Türkiye varsa, bu imza attığımız zaferlerin meyvesidir”

Türkiye’nin, Kıbrıs Türkü’nü hiçbir zaman yalnız bırakmayıp, hak ve çıkarlarını korumak için her türlü çabayı gösterdiğini söyleyen Oktay, “Biz bulunduğumuz coğrafyanın ve köklü tarihimizin üzerimize yüklediği sorumluluğun gereğini yerine getiriyoruz, getirmeye de devam edeceğiz” dedi.

Oktay konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Kuzey Kıbrıs’ın gençlerinin de ortak tarihimizden almış oldukları mirası gönül köprüleri kurarak geleceğe taşıyacaklarına ve yükselen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin asli unsuru olacaklarına inanıyorum.

Özellikle genç kardeşlerimden milletimizin kadim değerlerine sıkı sıkıya sarılmalarını istiyorum.

“Donanımlı ve farkındalığı yüksek bir genç nesil” adada kalıcı bir siyasi çözüm yolunda Kıbrıs Türkü’nün elindeki en önemli değerdir, bunu unutmayınız.

İsmini içinde bulunduğumuz camide yaşattığımız, avlusunda gönüllerimizi buluşturan Hala Sultan gibi Ada’nın manevi değerlerinin farkında olarak; öz kültürünüzden, dilinizden, değerlerinizden, vatanınıza olan bağlarınızdan ve ülkenize dair hayallerinizden kopmamalısınız”.

Oktay konuşmasının sonunda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulmasını ve bugünlere ulaşmasını canları pahasına sağlayan aziz şehitleri rahmetle, kahraman gazileri şükranla anarak,  “Soframızdaki kardeşlik halkasında iftar sevincini paylaşan herkese teşekkür ediyor Ramazan-ı Şerifin tüm dünyaya huzur, barış ve esenlik getirmesini diliyorum. Şimdiden yaklaşan Ramazan Bayramınızı da tebrik ediyorum. Nice Ramazanlarda bir arada olmak dileğiyle, Allah’a emanet olun” dedi.

İBRAHİM BENTER

Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü İbrahim Benter ise, TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve heyetinin yoğun programlarında zaman ayırarak Hala Sultan Cami’sinin avlusunda düzenlenen iftara katılmasının, kardeşliğe verdikleri değerin bir göstergesi olduğunu belirterek, teşekkür etti.

Ramazan ayının özündeki mananın insanların bir araya gelmesi, iftar sahur yapması ve muhabbet etmesi, kardeşlik bağlarının güçlenmesi olduğunu dile getiren Benter, “Kıbrıslı Türkler olarak bizim iyi ve zor günlerimizde yanımızda olan Anavatanla Bağlarımız daima güçlü olmuştur ve olmaya devam edecektir” dedi.

Buradaki, caminin, kolejin ve üniversitenin yapılmasında destek veren TC Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ve diğerler yetkililere saygı ve selamlarını gönderen Benter,  “Ramazan ayının, bize ve tüm dünyaya barış ve huzur getirmesini yüce Allah’tan niyaz ediyorum” diye konuştu.

Editör: TE Bilisim