Genç İş Adamları Derneği (GİAD), hükümetin önerilerinde sunduğu tasarruf tedbirlerinin alınması durumunda toplum refahına ne kadar katkı sağlayacağını rakamlarla açıklaması ve toplum vicdanının rahatlatılmasının sağlanması gerektiğini vurguladı.

GİAD Başkanı Uğur Ergün yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin almayı planladığı önlemlere yönelik 1. etap 10 maddelik öneri dizisi sundu. 
Toplumsal fedakârlıktan söz edilen bu dönemde, yalnızca ek mesai yapan memurun hak ettiği ücreti ödememek ve casino, bet ofislerine ek vergiler getirmek suretiyle yapılması planlanan tasarruf önlemlerinin, maddi olarak yeterli olacaksa bile tek ayaklı, topal bir görüntü ortaya koyduğu görüşünü ifade eden Ergün, şöyle devam etti: 
“Memur hak ettiği mesai ücretinden fedakârlık yapıyorsa, diğer bir sektör ciddi bir ek vergi yüküyle karşı karşıya kalıyorsa, GİAD üyesi tüm iş yerleri de dâhil olmak üzere, milletvekili, siyasi parti, sendika aidatları, finans sektörü, otomotiv firmaları, akaryakıt firmaları ve akla gelebilecek tüm iş gruplarından, asgari ücretli ve emeklilere dokunmamak şartı ile eşit oranda fedakârlık beklemek daha doğru olacaktır.”
Hükümet ve muhalefetin bir an evvel toplanıp anayasal değişiklikleri gündeme alması ve yeni anayasa ile daha hızlı karar verilebilen, kontrol ve denetleme organlarının daha aktif çalışabilmesine imkan sağlayan devlet işleyişinin önünü açması gerektiğine işaret eden Ergün, “Hükümet tarafından belirli sektörleri içeren KDV indirimlerine ilaveten, gümrüklerde uygulanan stopaj vergisi tüm ürünleri kapsayacak şekilde yüzde 1’e indirilmeli piyasada nakit akışının rahatlamasını sağlamalıdır. Bilindiği üzere her türlü stopaj kesintisi yıl sonu vergisinden mahsup edilmektedir ve bu nedenle devletin nakit girdisinde azalma, esnafın yapacağı ödemede eksilme olmayacaktır” dedi. 
Kira kur sabitlemesinden daha etkili olduğunu düşündükleri kayıt dışı yapılan sözleşmelerin kayıt altına alınabilmesi ve tüm tarafların buna teşvik edilebilmesi için, sabit gelirli tüm çalışanların ödedikleri konut kiralarının belli bir miktarının vergi iadesi olarak geri ödenmesinin gündeme alınması gerektiğine dikkat çeken Ergün, kira verenin, resmi sözleşme ve banka dekontları ile belgelediği toplam kirasının yüzde 3’lük kısmını vergi iadesi olarak alacak olmasının, toplumda bildirimi yapılmayan kira sözleşmesinin oldukça alt seviyelere inmesine imkan sağlayacağına işaret etti. 
Ergün, atılacak bu adımın devlet gelirlerinde artışa da sebep olacağını kaydetti. 
Ergün diğer önerilerini şöyle sıraladı: 
“Yabancı para üzerinden yapılan sözleşmelerde alınan stopaj vergisinin yasanın el verdiği en yüksek seviyede uygulanması ve bunun yanında Türk Lirası sözleşmelerine uygulanan stopajların teşvik edici düzeylere indirilmesi, özellikle sabit gelirli vatandaşların en büyük gideri olan kiraların TL bazında alınıyor olmasını yaygınlaştıracak ve döviz dalgalanmalarından etkilenmesine mani olacaktır.
KKTC’de kullanılan pahalı ve tamamen dövize endeksli elektrik üretiminin; hane halkının da yararlanabileceği şekilde, güneş enerjisi ve yenilenebilir enerji ile üretilmesi için gerekli adımlar atılmalı ve yasal düzenlemeler çok hızlı bir şekilde yapılmalıdır. Bu sayede, döviz dalgalanmalarının yine vazgeçilemez bir harcama olan elektrik faturalarına etkisinin azalması sağlanacaktır.
İthalatta uygulanan ve gümrükte ödenen tüm vergilerin her üç ayda bir güncelleme yapılacak şekilde sabit bir kur üzerinden ödenmesi sağlanmalı ve sürekli fiyat değişikliklerinin önüne geçilmelidir.
Küçük esnafın resen vergisinin götürü usulü ile düzenlenmesi, KDV barışının sağlanması, esnafın birikmiş sigorta ödemelerinin dondurulması ve bilançoların düzeltilmesi için teşvik verilmesi gibi uygulamaların haksız rekabete sebebiyet vereceği için uygulamaya koymamak.
Otellerde yerli ürün tüketimini artırma amaçlı olarak; oteller ve yerli üreticiler arasında yapılan alım satım garantili sözleşmeler için teşvik düzenlenmesi konusunun teknik detaylarını bir an önce açıklanmalı ve büyük bir hızla hayata geçirilmelidir.