Girne Düşünce Derneği, kadının maruz kaldığı ayrımcılığın, zorbalıkların ve haksızlıkların son bulması dilediğinde bulundu.

Dernek Asbaşkanı Sadiye Ada, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle yayımladığı mesajda, Covid-19 sürecinin dünya genelinde ve Kuzey Kıbrıs’ta da toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirdiğini belirterek, “Covid 19, Kuzey Kıbrıs’a uygulanan dış ülke müdahalelerin etkisiyle ve oluşan siyasi iradesizlikle kadını daha da görünmez bir konuma koymuştur” dedi.

“COVID-19 sürecinde dünya genelinde kadınların ev içi mesaisi ve kadına yönelik şiddet artarken, araştırmalara göre kadınlar erkeklere kıyasla daha fazla istihdam kaybına uğramış ve yaşam refah seviyesi azalma eğilimi göstermiştir” ifadelerini kullanan Ada, şöyle devam etti:

“Refah seviyesinin azalmasındaki en büyük faktörler ev içinde hijyen koşullarını sağlamak, okulların online eğitime geçmesiyle çocuk bakımına yönelik işlerin artması ve ev içi ücretsiz iş yükündeki artış gösterilebilir. O nedenle COVID-19 özel ev içi bakım politikalarını içeren sosyal devlet sisteminin önemini bir kez daha gündeme getirmiştir.”

“Kuzey Kıbrıs’ın ataerkil toplum yapısı ile belirlenmiş toplumsal cinsiyet rolleri kadının karar alma mekanizmalarında yer almasını hala olumsuz etkilemektedir” diyen Ada, siyasi partilerde yer alan kadın kotasına rağmen Meclis’te kadın milletvekili sayısının az olmasının siyasetteki kadının etkisizliğini ortaya koyduğunu savundu.

Kabinede sadece bir kadın bulunduğuna da dikkat çeken Ada, “yerel yönetimlerde de hiçbir kadın belediye başkanının olmaması gerçekliği de yüzümüze bir tokat gibi çarpmaktadır” dedi.

Son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hiçbir kadın adayın olmamasının da Kuzey Kıbrıs’ta karar alma mekanizmalarında kadının durumunu ortaya koyduğunu ileri süren Ada, “Kıbrıs müzakereleri konusunda var olan barış isteyen kadınların müzakere masasında görünür olmaması önemli bir olumsuz göstergedir” ifadelerini kullandı.

Ada şunları kaydetti:

“İnsan hakları temelinde dünyada ve Kıbrıs’ta barış isteyen kadınların sözünün olduğunu bilerek, Covid-19 süreci de dahil kadının maruz kaldığı ayrımcılığın, zorbalıkların ve haksızlıkların son bulduğu adaletli bir dünya yaşayacağımız 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü yaşamamız dileğiyle…”

Editör: TE Bilisim