Ziraat Mühendisleri Odası Genel Sekreteri, Ziraat Yüksek Mühendisi Erkut Uluçam, yer altı su kaynaklarının beslenmesi ve tarımsal üretimde kullanılması için 1900’lu yılların başında yapılmaya başlanan gölet, baraj ve sıra kuyularının pek çoğundan, bugün fiziki veya idari sorunlardan dolayı faydalanılamadığını söyledi.

Erkut Uluçam, dere yatağı, gölet ve barajlarda bulunan yönetimsel ve fiziki sorunların aşılması için Hükümet tarafından “politika belirlenmesi ve bütçe yaratılması” gerektiğini, keza bu yapıların su baskınlarının önlenmesinde de önemli rol oynadığını ifade etti.

Uluçam, gölet ve barajlardaki sıkıntılara getirilecek çözümlerle birlikte, daha bilinçli su kullanımı için bahçe sahiplerinin toprak nem sensörleri gibi teknolojileri de sulama sistemlerine dahil etmesi gerektiğini ifade etti.

İngiliz Sömürge Yönetiminin yeraltı su kaynaklarını beslemek ve tarımsal kullanım için 1900’lü yılların başından 1950’li yıllara kadar pek çok baraj, gölet ve verimli tarım topraklarının bulunduğu bölgelerdeki kuyuları beslemek için sıra kuyuları inşa ettiğini belirten Uluçam, İngiliz Yönetiminin çalışmalarının Dams of Cyprus (Kıbrıs’ın Baraj ve Göletleri) isimli raporda detaylı olarak anlatıldığını ifade etti.

Gölet ve barajlardaki kapasite gerilemesindeki en önemli sıkıntının su ile taşınan mil ve inşaatlar olduğunu kaydeden Uluçam, sözkonusu rapora atıfta bulunarak, fiziki sorunlardan dolayı bugün yeteri kadar fayda edilemeyen bazı önemli göletlere ve barajlara dikkat çekti.

TATLISU ALSANCAK ARASINDAKİ GÖLETLER

Tatlısu-Alsancak arasında limon üretimi ve ihracatının yüksek olduğundan derelerin üzerine göletler inşa edilmeye başlandığını ifade eden Uluçam, 1960’lı yıllara kadar toplam kapasitesi 4.5 milyon metre küp olan 32 gölet inşa edildiğini, ancak bugün göletlerin bakımsızlık nedeniyle verimsiz hale geldiğini ifade etti.

KÖPRÜ GÖLETİNDE KAPASİTE AZALDI

1900’lü yıllarda inşa edilen Köprü göletinin de bunlardan biri olduğunu belirten Uluçam, inşa edildiği dönemlerde kapasitesinin 4.5 milyon metre küp olduğunu ancak derelerle baraja taşınan mil sonucu kapasitesinin ciddi oranda azaldığını vurguladı.

SINIRÜSTÜ GÖLETİNDEKİ DURUM

Sınırüstü göletinin 1967 yılında 1,2 milyon metre küp kapasiteli inşa edildiğini belirten Uluçam, bu göletin, Yıldırım’dan Yeniboğaziçi’ne, 12 köyün evsel su ihtiyacını karşılayan 13 kuyunun beslenmesi amacıyla inşa edildiğinin altını çizdi.

Bölgede gözlem kuyularının da inşa edildiğini, bahse konu 13 kuyuyu beslemek için yapılan işlemlerin sonucunda tarımsal amaçlı kullanılan kuyularda da su seviyelerinde artış gözlemlendiğini kaydeden Uluçam, ancak iki yıl önce inşaat esnasında Boğaziçi bölgesinde şebekeye hasar verildiğini anlattı.

LEFKOŞA

Lefkoşa’da ise Gönyeli-Haspolat-Kanlıköy baraj ve göletlerinin inşa edildiğini ifade eden Uluçam, ancak gölet ve barajların rutin temizliği yapılmadığından, Gönyeli’de kapasitenin 450 bin metre küp azaldığını, Kanlıköy’deki göletin ise 1 milyondan 300 bin’e düştüğünü kaydetti.

GÖLET VE BARAJ POLİTİKASI

1963 döneminde yapılan bu baraj ve göletlerin üreticiler tarafından,  devletin sunduğu düşük faizli kredilerle inşa edildiğini kaydeden Uluçam,  toplanan suyun yönetiminin de çiftçilere ait olduğunu anlattı. 

Lefke ve Doğancı bölgesinden yağmur sularının Güzelyurt Barajına yönlendirilmesi için inşa edilen derivasyonun 1980’lı yılların sonlarında yapıldığını ifade eden Uluçam,  bölgedeki bahçe sahiplerinin kaçak su için derivasyona delik açmasının buradaki en ciddi sıkıntı olduğunu kaydetti.

Uluçam, 1980’lerde inşa edilen 14 göletin de hiçbirinin bugün tarımsal üretimde kullanılmadığına işaret etti.