Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ve Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, mahkemeler önünde 1985 yılında 218 olan dava sayısının, bu yıl 1 Eylül itibarıyla 1388’e yükseldiğini belirterek, yargıç sayısının artmasını sağlayacak Anayasa değişikliği için 11 Ekim'de Cumhurbaşkanlığı seçimiyle birlikte yapılacak halkoylamasının önemini vurguladı.

Narin Ferdi Şefik, Anayasa’da öngörülen değişikliğin ne olduğu konusunda bilgisi olmayan vatandaşların, bilgi edinmek için bir çaba göstermesini istedi. Şefik, “Seçmenler, 11 Ekim'de sandığa gitmeden önce halkoylamasında kendilerine sorulan sorunun neyi ihtiva ettiği konusunda bilgi sahibi olsunlar, ona göre takdirlerini arzu ettikleri şekilde kullansınlar” dedi.

Şefik, pandemi döneminde yapılacak seçim ve halkoylaması için YSK’nın elden gelen tüm tedbirleri aldığını kaydederek seçmenlere vatandaşlık görevlerini yerine getirmek için sandıklara gitmeleri çağrısı yaptı.

YSK Başkanı Şefik, Kıbrıs Türk siyasi tarihinde beşinci halkoylaması olacak Anayasa değişikliği halkoylaması konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtladı.

OY PUSULASINDAKİ SORU

11 Ekim Pazar günü yapılacak halkoylamasında seçmenlere sunulacak oy pusulasında “21 Temmuz 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 33/2020 saylı Anayasa Değişikliğine İlişkin Yasa ile yapılan Anayasa değişikliklerini kabul ediyor musunuz?” sorusu yer alıyor. Seçmenler, “evet” ve “hayır” yazan bölümlerin altındaki boş kutulardan birine tik veya x işareti koyarak tercihini belirtecek. 

Anayasa değişikliğinin yürürlüğe girebilmesi için kullanılan geçerli oyların salt çoğunluğunun "evet" olması gerekiyor. Aksi halde değişiklik kabul edilmemiş olacak. 

1985 yılından beri yürürlükte olan KKTC Anayasası'nın değiştirilmesi için 2014 yılında yapılan halkoylamasından hayır oyları daha fazla çıkmış ve değişiklikler reddedilmişti.

11 Ekim'deki oylamadan evet çıkması halinde, KKTC Anayasası 35 yıl sonra ilk kez değişmiş olacak. 

DAVA SAYISINDA BÜYÜK ARTIŞ OLURKEN YÜKSEK MAHKEME YARGIÇ SAYISI HEP 8'DE KALDI

YSK Başkanı Narin Ferdi Şefik, Yüksek Mahkeme’nin yargıç sayısındaki artış ihtiyacı için yapılacak Anayasa değişikliğinin gerekçelerini açıklarken, 1 Ocak 1985’teki dava sayısının 218, 1 Eylül 2020 itibarıyla dava sayısının ise 1388 olduğunu; yargıç sayısının ise hep 8 kaldığını söyledi.

Şefik, 1985, 1986, 2010 ve 2020 yılında mahkemelerin huzurundaki dava sayılarını da paylaştı. 

Anayasa Mahkemesi’nin 5, Yüksek İdare Mahkemesi’nin 3 yargıçla görev yaptığını anlatan Şefik, en büyük sıkıntının Yargıtay Ceza Mahkemesi’nde yaşandığını kaydetti. Ceza davalarının istinafının erken dinlenmesinin önemine işaret eden Şefik, “Bazen mahkeme iki ay ceza verir, kişi istinafa gider ama eğer istinaf erken görülmezse, cezasını çekmiş cezaevinden çıkmış olur” diye konuştu. 

Şefik, Yüksek Mahkeme’nin davalar dışında da görevleri bulunduğuna işaret etti; 8 yargıcın bu görevler için yeterli olmadığını anlattı. 

TOPLAM 46 YARGIÇ

Kaza mahkemelerindeki yargıç sayısının artırılması için yasal düzenlemelerin yapıldığını ifade eden Narin Ferdi Şefik, şu anda 38’i kazalarda, 8’i de Yüksek Mahkeme’de olmak üzere toplam 46 yargıcın görev yaptığını açıkladı. 

Narin Ferdi Şefik, 1986’da kaza mahkemesi yargıç sayısının 18 olduğunu ifade ederek, bugün ise bu rakamın 38’e yükseldiğini ve bu yargıçların baktığı davalardan gelen istinafların Yüksek Mahkeme’nin iş yükünü de artırdığını anlattı.

NEDEN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ?

Anayasa değişikliğiyle ilgili talepleri sorulduğunda, ‘2014’te hazırlanan değişiklikleri’ istediklerini ancak "en fazla istenilen nedir" diye sorulduğunu, bunun üzerine de yargıç sayısını artırmayı gösterdiklerini anlatan Şefik, “Yüksek Mahkeme yargıç sayısı şu anda yetersiz kalma noktasındadır” dedi.

Narin Ferdi Şefik, Anayasa’nın 143. maddesindeki değişiklikleri hazırlayıp sunduklarını ve 3 konuda 
değişiklik yapıldığını ifade etti.

Şefik, yargıç sayısının artırılmasıyla ilgili değişiklik konusunda şu bilgileri verdi:
“Anayasa’da şu anda 'Yüksek Mahkeme’nin bir başkan ve 7 yargıçtan oluştuğu' yazıyor. Halkoylamasına sunulacak maddede, 'bir başkan ve en az yedi, en fazla on altı yargıçtan oluşur' deniyor. Buradaki gayemiz, Yüksek Mahkeme yargıç sayısının artırılmasıdır. Bu sadece anayasa değişikliyle mümkün olur. Tek yöntem budur. Anayasa değişikliği de halkoylaması olumlu neticelendiği taktirde olabilir. Bu nedenle, yargıç sayısını artırmak için anayasa değişikliği talep etmenin dışında bir çözüm yöntemi yoktur. 

"ŞU ANKİ ACİL İHTİYAÇ 3 YARGIÇ DAHA... 10-15 YIL SONRASINI DÜŞÜNEREK 16 YARGIÇ DEDİK"

Niçin 16 yazılmıştır? Şu anda 16’ya ihtiyacımız var mıdır? Hayır yoktur. Ancak Anayasa değişikliğinin ne kadar zor olduğu, zaten bugünlerde yaşadığımız süreçten bellidir. Kolay bir şey değildir. O nedenle değişiklik yoluna gidildiğinde biz rakamı, şu anki ihtiyaçtan daha yüksek koyduk ki 10-15 yıl sonra tekrar bir Anayasa değişikliği gerekmesin. Şu andaki acil ihtiyacımız 3 yargıç daha tayin etmektir. 

Bu 3 yargıcın atanmasına karar verecek olan Yüksek Adliye Kurulu’dur. Kurul da Yüksek Mahkeme yargıçlarından artı Başsavcı, Baro Konseyi Başkanı, Cumhurbaşkanı ve Meclis’inin temsilcisinden oluşmaktadır. Yani yargı kendi içinde bu konuda karar verir. Dışarıdan bir dürtüyle karar verilecek bir husus değildir bu… Halkoylamasından evet çıktığı takdirde, kaç tane daha yargıç atanması gerektiği kararını da Yüksek Adliye Kurulu verecektir. 

"SİYASİ İRADE KESİNLİKLE YOK”

Burada siyasi bir irade kesinlikle yoktur. Siyasi diye nitelendirilebilecek Yüksek Adliye Kurulu üyesi iki kişidir, Cumhurbaşkanı ve Meclis’in temsilcisi ama bu kadar yıllık tecrübem göstermiştir ki, buralardan Yüksek Adliye Kurulu’na gelen temsilciler de hukukçu oldukları için daima hareket dürtüleri mahkemenin ihtiyaçları yönünde olmuştur. Yani siyasi baskıyla karar verildiğini veya başkalarından talimat aldıklarını görmedim. Almış olabilirler ama o dürtüyü uzağa atıp, hukukçu olarak değerlendirip yargının ihtiyaçlarına göre oy verdiklerini söyleyebilirim. Bu nedenle bu konuyu siyasi arenaya çekmek doğru değildir."

YSK Başkanı Narin Ferdi Şefik, halkın onayına sunulacak ikinci değişikliğin, yine Anayasa’nın 143 (1) maddesindeki “başkanın gaybubetinde en kıdemli üye ona vekalet eder” ifadesinde yapıldığını kaydetti.

Değişiklikle “Ancak Yüksek Adliye Kurulu, başka bir Yüksek Mahkeme yargıcını Yüksek Mahkeme Başkanı'na vekalet etmesi için görevlendirebilir” ifadesinin eklendiğini kaydeden Şefik, geçmişte yaşanan sıkıntıları dikkate alarak, kısa süreli yurt dışı seyahatler ve hastalık gibi durumlar için bu düzenlemeyi gerekli gördüklerini ve Yüksek Adliye Kurulu’na bu yetkinin verildiğini anlattı.

Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, 11 Ekim’de halkın onayına sunulacak anayasa değişikliklerinden üçüncüsünün ise Anayasa’nın 143(3) maddesinde yapıldığını ve yargıç sayısı artacağı için yedek yargıçların görevlendirmeleriyle ilgili bir düzenleme olduğunu söyledi.

SEÇMENE ÇAĞRI

Yüksek Mahkeme Başkanı ve Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Narin Ferdi Şefik, Anayasa değişikliği konusunda seçmenlere “Lütfen değişikliğin ne olduğunu kendileri okuyup bilgilensin ve bu konudaki değişikliğin gerekli olup olmadığını kendileri değerlendirip ona göre oy kullansınlar” çağrısı yaptı.

Değişikliğin ne olduğu konusunda bilgisi olmayan vatandaşların, bilgi edinmek için bir çaba göstermesini isteyen Şefik, bu konuda medyadaki yayınların takip edilebileceğini, ayrıca “mahkemeler.net” web sitesinde kendisinin seçim takviminden önce yaptığı konuşmaların yer aldığını, değişikliklerle ilgili kamu spotları da hazırlandığını anlattı.

Şefik, “Yani en azından 11 Ekim'de sandığa gitmeden önce kendilerine sorulan sorunun neyi ihtiva ettiği konusunda bilgi sahibi olsunlar ona göre takdirlerini arzu ettikleri şekilde kullansınlar” dedi.
YSK Başkanı Şefik, seçim günü önce Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlarının ardından da halkoylaması sonuçlarının açıklanacağını; kesin olmayan gayriresmî sonuçları saat 22.00’ye kadar açıklamış olmayı hedeflediklerini belirtti.