30 yıllık eğitim kariyerinin ardından 4’lü koalisyonda Mili Eğitim ve Kültür Bakanı olarak görev alan Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Cemal Özyiğit, devlet okullarının özel okullarla rekabet edebileceği bir yapıya kavuşturulması için gerekli düzenlemelerin yapılacağını belirtti.

Özyiğit, bu bağlamda eğitim süresinin dünya standartlarına yakınlaşması için çalışma başlatılacağını belirtti.

Kolej sınavlarıyla ilgili herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmayacağı sorusu üzerine, yarışmacı sınavlar yerine ilgi ve yeteneği açığa çıkaran bir sistem gelmesi için çalışacaklarını anlatan Özyiğit, Hala Sultan İlahiyat Koleji’nin bilimden, demokrasiden ve laiklikten taviz verilmeden denetleme, değerlendirme ve yönlendirmeye tabi olacağını anlattı.

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özyiğit, bütçenin gecikmesi nedeniyle okullardaki eksikliklerin tamamlanması konusunda sıkıntılar yaşanabileceğini dile getirdi.

Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirinin sorularını yanıtlayan Özyiğit, 13’ü YÖK tarafından akredite olmuş, 3’ü akredite olmamış 16 üniversitenin öğrenci kabul ettiğini; 16 üniversitenin de ön izin aldığını anlatarak, bu sayının ülke için fazla olduğunu belirtti.

Özyiğit, hedeflerinin yükseköğretim kurumlarının sayısını değil eğitim kalitesini artırmak olduğunu dile getirdi.

Ülkedeki üniversitelere giriş için merkezi sınav sistemine geçilmesi yönünde çalışma yapacaklarını dile getiren Özyiğit, üçüncü ülkelerden gelen öğrencilere yönelik takip sisteminin hayata geçirileceğini anlattı.

30 yıllık eğitim kariyeri olan Özyiğit, ülkedeki eğitim sistemi için hayalinin ülkenin geleceğine sahip çıkacak nesiller yetiştirmek olduğunu söyledi.Kendisi de sendikal görevlerde bulunmuş olan Özyiğit, bakanlık döneminde sendikalarla “didişerek” değil “uzlaşarak hareket edeceğini anlattı.

“Biz kavga ederek değil, herkesi kucaklayarak, herkesle işbirliği yaparak yürüyeceğiz” diyen Özyiğit, öğretmenler, sendikalar, iş insanları ve ekonomik çevrelerle işbirliği halinde olacaklarını söyledi.

Eğitimin yap-boz tahtası olmaktan çıkarılması gerektiğini anlatan Özyiğit, bu alanda devlet politikası oluşturulacağını dile getirdi.

Özyiğit, bu politika oluşturulurken Devlet Planlama Örgütü verileri ışığında, ülkede ihtiyaç duyulan meslekler temel alınarak hareket edileceğini anlattı.

Devlet okullarının özel okullarla rekabet edebilmesi için tam donanımlı şekilde düzenleneceğini belirten Özyiğit, hem gün içinde hem de yıl içinde eğitimin süresinin dünya standartlarına yakınlaşması yönünde çalışma başlatılacağını kaydetti.

Bu yapılırken uzlaşmacı bir tavır izleneceğini söyleyen Özyiğit, öğretmenlerin kazanılmış haklarına dokunmak gibi bir düşüncesi olmadığını kaydetti.

Özyiğit, eğitimin tüm kademelerinde yabancı dil öğrenimi konusunda dünya standartlarında bir yaklaşım izleneceğini belirtti.
Sınıflardaki öğrenci sayılarının dünya standartlarına çekilmesini hedeflediklerini anlatan Özyiğit, Girne bölgesi başta olmak üzere bazı bölge ve ilçelerde devam eden okul ihtiyacını gidermek için çalışacaklarını ifade etti.

Eğitim politikası oluşturulurken okul öncesinden başlayarak üniversiteye kadar tüm kademelerin ele alınacağını dile getiren Özyiğit, kolej sınavlarıyla ilgili bir düzenleme yapılıp yapılmayacağı sorusu üzerine, “Yarışmacı sınavlar yerine ilgi ve yeteneği açığa çıkaran başarıyı teşvik eden ve ödüllendiren bir ölçme değerlendirme sistemini yaşama geçirmek için çalışacağız” dedi.

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özyiğit, okullardaki eksikliklerin ne zaman giderileceği sorusu üzerine, bütçenin zamanında geçirilememesinin sıkıntı yarattığını anlattı.

“Şubat tatiline gelmemize rağmen hala bazı okullarda öğretmen ve idareci eksikliği var” diyen Özyiğit, eksikliklerin giderilmesi için çalışacaklarını ancak erken seçim nedeniyle geciken bütçenin ve belediye seçimleri nedeniyle başlayacak seçim yasaklarının eksikliklerin tamamlanması açısından sıkıntı yaratabileceğini belirtti. Özyiğit, bu sıkıntıları minimize etmek için çalıştıklarını söyledi.

Zorunlu din dersleri konusundaki soruya karşılık da; bilimden, demokrasiden ve laiklikten taviz verilmeyeceğini söyleyen Özyiğit, “Din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde dogmatik bilgiler vermek yerine, evrensel anlamda dinler hakkında farkındalık yaratma ve etik değerlere önem veren bir anlayışla bir yapılanma çalışması içinde olunacak.” dedi.

Özyiğit, Hala Sultan İlahiyat Koleji’nin de bilimden, demokrasiden ve laiklikten taviz verilmeden denetleme, değerlendirme ve yönlendirmeye tabi olacağını söyledi.

Yeni bir ilahiyat koleji kurulması için arazi tahsis edildiği haberlerinin sorulması üzerine Özyiğit, böyle bir konunun gündemlerinde olmadığını vurguladı.

Turizmin ülke ekonomisi için önemine de işaret eden Özyiğit, bu nedenle OTEM’e işlerlik kazandıracaklarını anlattı.

Meslek liselerinin bir kampus altına alınması konusunda ısrarcı olacaklarını belirten Özyiğit, piyasada ihtiyaç duyulan alanlarda öğrenci yetiştirileceğini belirtti.

“Klasik liselerimiz yeniden organize edilip üniversitelere yönelik öğrenci yetiştirilmesinde daha dikkatli olunacak” diyen Özyiğit, YÖDAK’la işbirliği içinde yerel üniversitelere giriş koşullarının yeniden değerlendirileceğini kaydetti.
Özyiğit, YÖDAK’la işbirliği içinde ülkedeki üniversitelere merkezi tek sınavla girilmesi yönünde çalışma başlatacaklarını dile getirdi.

Özellikle üçüncü ülkelerden öğrenci kayıt kabul sisteminin gözden geçirilip gerekli düzenlemelerin yapılacağını dile getiren Özyiğit, “öğrenci takip sistemi”nin hayata geçirileceğini söyledi.

Özyiğit, öğrenci takip sistemiyle yabancı öğrencilerin devam durumlarının takip edileceğini anlattı.
Şu anda, 13’ü YÖK tarafından akredite olmuş; 3 tanesi de olmamış 16 üniversitenin öğrenci kabul ettiğini dile getiren Özyiğit, 16 üniversitenin de ön izin aldığını anımsattı.

Bu rakamın ülke için fazla olduğunu kaydeden Özyiğit, bu noktadan sonra yeni izin vermek yerine var olan üniversitelerin standartlarının yükseltilmesi için çalışacaklarını vurguladı.

Özyiğit, uzun bir eğitim kariyeri olan, öğretmenlikten sendikacılığa ve müdürlüğe eğitimin pek çok kademesinde görev yapmış biri olarak ülkedeki eğitimle ilgili hayalinin ne olduğu sorusu üzerine ise, “Hasan Ali Yücel’in dediği gibi; çocuklarımızın okullarını rüyalarında görecek kadar sevmesi, okullarına koşarak, hatta uçarcasına gitmesi… Hayalim böyle eğitim kurumlarını hayata geçirmek” dedi.