Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, 50 yıllık müzakere sürecinde her sonuçsuz kalan müzakerenin Kıbrıs’taki iki halkı birbirinden biraz daha uzaklaştırmaktan başka bir şeye yaramadığını ifade ederek,”Bu nedenle BM Genel Sekreteri’nin geçici olarak görevlendirdiği danışmanın ‘acaba ne yaparız da müzakereleri kaldığı yerden devam ettiririz’ gibi bir yaklaşımdan uzak durmasını dilerim” dedi.
Londra’dan dönüşte, BM yetkilisi Lute’un adaya ziyareti öncesinde TAK muhabirine açıklamada bulunan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay “eğer uluslararası toplum kolay olanı seçip yine ‘müzakereler devam etsin, başımız ağrımasın’ derse aslında bir kez daha yeni başarısızlıkların tohumu atılmış olacak. Ve kabul etmek gerekir ki 50 yıllık müzakere sürecinde her sonuçsuz kalan müzakere Kıbrıs’taki iki halkı birbirinden biraz daha uzaklaştırmaktan başka bir şeye yaramamıştır. Bu nedenle BM Genel Sekreteri’nin geçici olarak görevlendirdiği danışmanın ‘acaba ne yaparız da müzakereleri kaldığı yerden devam ettiririz’ gibi bir yaklaşımdan uzak durmasını dilerim” ifadelerini kullandı.
“STATÜKONUN GÖRECELİ İSTİKRARI ULUSLARARASI AKTÖRLERDE REHAVET YARATIYOR”
Statükonun sağladığı göreceli istikrarın uluslararası aktörleri rehavete ittiğini, öte yandan statükonun devamı halinde Kıbrıs Türkü’nün askıda ve statü problemiyle baş başa bırakılmış olduğunu ifade eden Özersay, şunları kaydetti:
 “Müzakere süreçlerine dair toplumsal güvensizlik öyle bir düzeye vardı ki günün sonunda olur da ortaya bir ürün çıkarsa buna da toplumların geniş kesimlerinin şüphe ile bakacağı düşüncesindeyim. Bu aşamada kritik soru şudur: uluslararası toplum cesaret gösterip 50 yıl boyunca neden bu müzakerelerin her defasında başarısızlıkla sonuçlandığı sorusunun cevabını bulmaya çalışacak mı yoksa statükonun devamı en azından başımızı ağrıtmaz mı diyecek? Statükonun sağladığı göreceli istikrar uluslararası aktörleri rehavete itiyor. Öte yandan statükonun devamı halinde Kıbrıs Türkü askıda ve statü problemiyle baş başa bırakılmış oluyor.”
“STATÜKONUN TEKERINE ÇOMAK SOKMADIKÇA…”
“Statükonun tekerine çomak sokmadıkça bu yapının ve Kıbrıs Türkü için gayrı adil durumun değişmesi için kimsenin kılını kıpırdatmayacağı hissiyatındayım” diyen Özersay şöyle devam etti:
“Bu nedenle bir noktadan uluslararası aktörler sorumluluk üstlenip bir adım atmazlar, bu yapıyı sorgulamazlar ve ‘müzakere devam etsin de bakarız’ derlerse bizim de bir hamle yapmamız kaçınılmaz olacak.”

Editör: TE Bilisim