Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Dursun Oğuz, ekonomik tedbirler aldık alıyoruz diye beyanatlarda bulunan hükümetin, her almaya çalıştığı tedbirin altından bir zam çıktığını ileri sürdü.
Oğuz, “Bankalarda yapılandırma vergilerini kaldırdık dediler faizler yüzde 16’dan yüzde 20’ye çıktı, maaşlara yüzde 12 zam yapıyoruz dediler, elektrik ve akaryakıta yüzde 30’u aşan zam yağdı. Hala tedbirler alacağız diyorlar, ne olur başka tedbir alıp, bu halkı daha fazla batağa sürüklemeyin” dedi.
Hükümetin kişi başına düşen milli gelirleri ve asgari ücreti göz önüne almadan elektrik ve akaryakıt fiyatlarının Güney Kıbrıs’la kıyaslanmasını da eleştiren Oğuz, “Biz Güney Kıbrıs’tan çok daha ucuzuz” söylemini “siyasi cambazlık” olarak niteledi.
“KENDİNİZİ DE, HALKI DA BU EZİYETTEN KURTARIN, İSTİFA EDİN”
Oğuz, yazılı açıklamasında, “yolumuza devam ediyoruz” diyerek yanlışta ısrar etmenin ülkeyi ve halkı cezalandırmadan başka bir şey olmadığını savundu. Oğuz, “Kendinizi de halkı da bu eziyetten kurtarın, istifa edin” dedi.
Hükümet yetkililerini dünkü basın toplantısında kayda değer hiçbir şey söylememekle eleştiren Dursun Oğuz, hükümetin “beş aydır halen daha çalışmalar devam ediyor” tarzı söylemlerle halkla dalga geçtiğini iddia etti.
Oğuz, “Su an Ulusal Birlik Partisi’nin bıraktığı proje mirasları ile bile bir adım yol alamayan hükümet, dönüp dövizi vatandaşa şikayet ediyor. Bunların yaptığını kendi söyledikleri gibi bir muhasebeci rahat rahat yapardı zaten” dedi.
HÜKÜMET YETKİLİLERİ BİRBİRİNİ YALANLIYOR
Oğuz, şöyle devam etti:
“Basın açıklamasında birlik beraberlik mesajları veren hükümet yetkililerinin bugün birbirini yalanlayan açıklama yapması ise manidardır. Serdar Bey’in casinolarla ilgili yapmış olduğu açıklamayı Kudret Bey’in ‘hükümetin böyle bir düşüncesi yoktur’ diye yalanlaması hükümetteki kaosun ve çatlağın net bir şekilde göstergesidir”.
“KARAR VERİN. HUKUK MU, VİCDAN MI?”
Dursun Oğuz, iptal edilen vatandaşlıklarla ilgili ise şunları söyledi:
“Hükümet, bu iş vicdan işi değil, hukuk işidir deyip yasa tanımaz bir şekilde 174 kişinin yurttaşlıklarını ellerinden aldı. Şimdi ise insanların mağdur olmaması için ara emirlerine itiraz etmeyeceğiz, bu bizi vicdanen rahatsız eder diyorlar. Ya vicdan vardır, ya da yoktur. Önce bir karar verin, mağdur ettiğiniz kişileri boş yere mahkeme salonlarında süründürmek ne kadar vicdanidir. Onu da kendi içinizde değerlendirin.”
