Bayındırlık ve Ulşatırma Bakanı Tolga Atakan, Telekominikasyon Dairesi ile ilgili yapılan yorumlara yazılı açıklama ile yanıt verdi.
Atakan şunları kaydetti:
"Ülkemizin en önemli değerlerinden biri olan Telekomünikasyon Dairesi, yıllar boyunca ihmal edilmiş, gerekli ölçüde yatırım yapılmamış ve halkımızın hak ettiği düzeyde hizmet vermekten alıkonulmuştur.
Mevcut şartların yaratılmasında, sadece geçmiş siyasiler değil, aynı zamanda kurumdaki yetkili sendika olan Tel-Sen’in zaman zaman samimiyet ve gerçeklerden uzak yaklaşımlarının da etkisi olmuştur. Gelinen bu aşamada yeniden yapılandırma hem kurumun varlığını sürdürmesi hem de halkımızın daha iyi hizmet alabilmesi için kaçınılmazdır.
Telekomünikasyon Dairesi’nin yeniden yapılanması konusunda çalışmalarımızı son aşamaya getirmişken, bir kez daha Tel-Sen'in samimiyetten uzak, klişeleşmiş, hatta "kopyala-yapıştır" yolu ile yaptığı izlenimi veren yeni bir açıklamasına üzülerek şahit olduk. 3,753 harf, 508 kelime, 11 paragraf içinde bakanlığımızca yürütülen çalışmaların neresine, hangi bölümüne karşı çıkıldığına dair tek bir ifade yok! Görev süremizin başladığı dönemde sendika başkanı ve yönetimi ile yaptığımız ilk görüşmede sendika "bizim 2 kırmızı cizgimiz var sn bakan; 1) bu stratejik hizmetlerin kamu kontrolünden çıkarılmaması 2) çalışanların haklarını ve işlerini kaybetmemesi" söylemini kullanmıştı. Bu konuların sadece sendikanın değil hükümetin de önceliği olduğunu o günden beridir sıklıkla dile getiriyoruz.
Bu çerçevede; toprak altı altyapı ve transmisyonun KAMU MÜLKİYETİ VE İŞLETMESİNDE KALACAĞI, dairenin daha da güçlenerek ve hizmet seviye anlaşması (SLA) yapabileceği bir yapıya kavuşturulacağı, HİÇ BİR ÇALIŞANIN İŞİNİ KAYBETMEYECEĞİ, bilakis özellikle mühendis kadrolarının arttırılacağı, üstyapı hizmetlerinin de kamu-özel ortaklığı yaklaşımı ile işletecek bir model planlıyoruz. Dahası; bu plan tüm ayrıntıları ile 2-2.5 ay kadar önce sendika yönetimi ile de paylaşıldı ancak bugüne kadar müsbet veya menfi bağlamda tek bir satır katkı tarafımıza ulaşmadı. Bu çerçevede yapılacak tüm çalışmalar gayet şeffaf bir şekilde ve kamuoyu gözü önünde yürütülecek. "Peşkeş" ve benzeri ithamların görevde olduğum sürece hiç bir karşılığı olmayacaktır. Tek gailemiz kamunun varlığını güçlenerek sürdüreceği bir çerçevede halkımızın, günün gereklilikleri ile paralel etkinlikte ve çağdaşlıkta iletişim hizmetini alabilmesidir."
