Halkın Partisi (HP) Genel Sekreteri Yenal Senin, Kıbrıs Türk siyasi hayatında ezelden beri var olan yaftalama ve algı operasyonlarının günümüzde de sosyal medya etkisiyle artarak devam ettiğini belirtti. 

“Demokrasiyi, düşüncelere saygıyı, özeleştiriyi, etik politikayı ağızlardan düşürmemek bazıları için sadece lafta kalmıştır. Kimileri amacına kısmen ulaşmanın sevkini yaşarken, kimileri de yaratılan algı yüzünden mağdur olmuştur” diyen Senin, “Siyaset, reel olaylar ve özeleştiriye açık olmadıkça maalesef günden güne daha da ayaklar altına alınma tehlikesiyle karşı karşıyadır” uyarısında bulundu.

Senin yaptığı yazılı açıklamada, bundan 20 yıl önce Kıbrıs sorununa bakış bağlamında “Rumcu – Milliyetçi veya İlhakçı faşist” olarak değerlendirilen ve bu türlü kötü siyaset hamleleriyle yaftalanan mercilerin bazılarının, günümüzde gerek basın, gerek sosyal medya gücüyle sistematik olarak bu yöntemlere başvurduğu eleştirisinde bulundu.

Yenal Senin, hayatı boyunca tanımadığı kişileri, sahte hesaplarla karalamanın günümüzde siyasi oyunun efektifbir parçası olduğunu belirterek, 2015 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde önceleri önemsenmeyen genç siyasetçisi Kudret Özersay’ın seçime 2 hafta kala, kazanma ihtimali ortaya çıkınca çok çeşitli dedikodulara maruz kaldığını iddia etti.

Mevcut hükümetin kurulma aşamasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı pazarlığı yapıldığına ilişkin algı oluşturulmaya çalışıldığını kaydeden Senin, “Bugün ise hükümet ortağımız partide Cumhurbaşkanlığı için 4 adayın adı konuşulmakta.  Yine kimseler çıkıp özür dilemiyor.” ifadelerini kullandı.

Senin şöyle devam etti:

“İşin özeti memlekette siyasetin,haberciliğin (geneli kapsamıyor) geldiği nokta bu. Demokrasiyi, düşüncelere saygıyı, özeleştiriyi, etik politikayı ağızlardan düşürmemek bazıları için sadece lafta kalmıştır. Kimileri amacına kısmen ulaşmanın sevkini yaşarken, kimileri de yaratılan algı yüzünden mağdur olmuştur. Bugün bunları uzaktan zevkle izleyenler yarın aynı yöntemlere maruz kaldıklarında ne diyeceklerdir? Siyaset, reel olaylar ve özeleştiriye açık olmadıkça maalesef günden güne daha da ayaklar altına alınma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Umudum yetişen genç neslin bunları iyi irdelemesi, bir çeşit ders çıkarması, günü geldiğinde bunlara yeltenmeyip, hatta büyükleri uyarabilme noktasında söz sahibi olmalarıdır”

Editör: TE Bilisim