Eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat koronavirüs hakkında inanılmaz günler yaşandığından bahsederek,ekonomik geçim sıkıntısından ve hükümetin kriz masaları oluşturmaktan kaçındığını dile getirdi.Hükümeti ve Cumhurbaşkanını eleştirerek; " Bu felaket günlerinde tüm yönetim katmanları birlikte hareket edeceklerine, hükümet ayrı Cumhurbaşkanı ayrı ve yalnız çalışmakta ısrar ediyor. Her ikisinin de ekonomik danışma kurulları, sağlık kurulları var. Cumhurbaşkanının danışma kurulu görüşlerini hükümete basın yoluyla iletiyor veya hükümete yazdığını basına da aktarıyor. Bunlar yetmezmiş gibi, hükümet ortakları arasında bile uyum sorunu olduğu izlenimi var" dedi.
İşte o açıklaması;
İnanılmaz günler yaşanıyor. Koronavirüs nedeniyle haklı olarak herkes eve kapanır, kişisel izolasyonunu uygularken, ekonomi de rafa kalktı. İnsanlarımız nasıl geçineceğini bilemez oldu… Hükümet tüm çağrılara rağmen, muhalefet dahil tüm toplumsal kesimlerin katılımının sağlanacağı ortak bilimsel kriz masaları oluşturmaktan kaçınıyor. Bu felaket günlerinde tüm yönetim katmanları birlikte hareket edeceklerine, hükümet ayrı Cumhurbaşkanı ayrı ve yalnız çalışmakta ısrar ediyor. Her ikisinin de ekonomik danışma kurulları, sağlık kurulları var. Cumhurbaşkanının danışma kurulu görüşlerini hükümete basın yoluyla iletiyor veya hükümete yazdığını basına da aktarıyor. Bunlar yetmezmiş gibi, hükümet ortakları arasında bile uyum sorunu olduğu izlenimi var. Bu yeni devlet geleneğine bir de mektup diplomasisi katılıyor… Cumhurbaşkanı, konuşmak yerine evinden mektup yazıyor ve Kıbrıslı Türklere yardım yapılmasını istiyor. AB’ye, Dünya Bankasına, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasına ve BMGS’ne mektuplar göndermek neyse de (ki konuşmak daha doğru olurdu) Türkiye yetkililerinden bu kadar uzaklaşmak, konuşmamak dertleşmemek çözüm önerilerini görüşmemek niye? Anlam veremiyorum. Geldiğimiz konak bu. Evden mektup diplomasisi… Bence inanılmaz yanlış…
