Kıbrıs Türk Multiple Skleroz Derneği Başkanı Sibel Hançerli, bitmek tükenmek bilmeyen ilaç sıkıntılarının hastaların tedavisini aksattığını ve stresini en üst seviyeye taşıdığını söyledi.

Hançerli, “En temel hakkımız olan sağlığa erişmekte bugün bu kadar zorlanırken diğer sorunlarımız için ne diyeceğimizi şaşırdık. Hala aşı olmayı bekleyen çok sayıda MS hastamız var. İş konusuna gelince, düzenleme yapılmayan tüzükler nedeniyle hastalar mağdur oluyor, işlerini kaybetme korkusuyla hastalıklarını saklama stresini yaşamak durumunda bırakılıyor” diye konuştu.

Hançerli, Kıbrıs Türk Multiple Skleroz Derneği, Dünya MS Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada   MS hastalarının sorunlarına dikkat çekti.

KT MS Derneği Başkanı Sibel Hançerli, Multipl Skleroz-MS hastalığını kitlelere duyurmak ve farkındalık yaratmak adına Uluslararası MS Federasyonu ve Dünya Sağlık Örgütü’nün ortak kararlarıyla Mayıs ayının son Çarşamba gününün ''Dünya MS Günü'' ilan edildiğini belirterek, ülkemizde yöneticilerin MS hastalarının sorunlarını görmezden geldiğini savundu.

Hançerli, pandemi nedeniyle Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Nöroloji Servisi’nin Şubat 2020’de karantina servisine çevrilmesiyle MS hastalarının, hastalıklarından kaynaklanan sorunlara ek sıkıntılarla boğuşmak durumunda kaldıklarını ve bu süre zarfında, göçebe şekilde, farklı servislerde, ama doktorlarının ve hemşirelerinin özverili çabalarıyla, tedavi almaya çalıştıklarını kaydetti.

Nöroloji Servisi’nin geçtiğimiz günlerde gerçek sahiplerine kısmen geri verildiğini belirten Sibel Hançerli, “Servisimiz, bazı bölümlerine el konularak ve çok kötü bir durumda, gerçek sahiplerine, biz nöroloji hastalarına geri verildi. Her geçen gün artan hasta sayısına yeterli gelmeyen serviste tedavi alacak olan hastaları yine zor günler bekliyor” diye konuştu.

MS’in ataklarla kendini belli eden kronik sinir sistemi hastalığı olduğuna ve daha çok 20- 40 yaş arasındaki genç yetişkinlerde görüldüğüne vurgu yapan Hançerli, kesin bir tedavisi olmayan ve kronik bir hastalık olan MS’in koruyucu ilaçlarla kontrol altında tutulmaya çalışıldığını belirtti.

Bitmek tükenmek bilmeyen ilaç sıkıntılarının da hastaların tedavisini aksattığını ve stresini en üst seviyeye taşıdığını anlatan Hançerli, “En temel hakkımız olan sağlığa erişmekte bugün bu kadar zorlanırken diğer sorunlarımız için ne diyeceğimizi şaşırdık. Hala aşı olmayı bekleyen çok sayıda MS hastamız var. İş konusuna gelince, düzenleme yapılmayan tüzükler nedeniyle hastalar mağdur oluyor, işlerini kaybetme korkusuyla hastalıklarını saklama stresini yaşamak durumunda bırakılıyor” diye konuştu.

“Birlikte yaş alınması imkansız olmayan ama oldukça zor olan hastalığın genç erişkinleri daha çok etkilemesi, hastalıkla yaşama süresine bir de atakların eklenmesi, durumu oldukça güçleştirmektedir” diyen Hançerli, MS’in hayatı tehdit eden bir hastalık olmadığını ancak bazı hastalarda ileriki yaşlarda hareket ve bilişsel kayıplara rastlanabildiğini söyledi.

Sibel Hançerli, hastalığın kesin tedavisi olmasa da, tıptaki gelişmeler, erken tanı ve doktor kontrolünde alınacak önlemlerle yaşanan sıkıntıların azaldığını ifade ederek, MS’in belirtilerinin arasında bulanık veya çift görme, görme kaybı, vücutta uyuşma/karıncalanma, kollarda ve bacaklarda güçsüzlük, idrar tutukluğu-kaçırma, kabızlık, baş dönmesi, denge sorunu, kronik yorgunluk, unutkanlık olduğunu belirtti.

Hançerli, hastaların belirtilerin birini veya bir kaçını yaşayabildiğini söyledi.

Hançerli, “Dilerim sesimiz duyulur ve 2022’de bu sorunların hiç birinden bahsetmeyiz. Toplumdan ve devletten beklentimiz yanımızda olup bize destek olmalarıdır. MS’i öğrensinler, beniMSesinler ve destek olsunlar. Biz MS’e ve sesimizi duymayan yöneticilere inat gülüMSemeye devam ediyoruz” dedi.