KKTC İnsan Hakları Derneği Başkanı Hasan Y. Işık, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e ikinci bir yazı göndererek, nisan ayında Derneğin görüşlerini içeren yazısına “yanıt vermesini” talep ettiklerini söyledi.

Işık tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Avrupa Birliği Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen’e nisan ayında Derneğimizin görüş ve yorumları ile ilgili yazısına geciken yanıtı vermesini bugün ikinci bir yazı ile talep etmiş bulunmaktadır” ifadelerine yer verildi.

Işık, açıklamasında devamla şunları söyledi:

“Tarafların, 2004 yılında BM Annan Planı’nın reddedilmesi ve 2017 yılında Crans Montana’da 5’li konferans dahil tüm Kıbrıs görüşmeleri süresince Rum ve Yunan uzlaşmazlığı ile karşılaşan Kıbrıs Türklerine Kıbrıs sorunun çözümünde yapabilecek katkıları görebilmek için Derneğimiz 17 başlık altında ilettiği görüş ve yorumlarına yanıt verilmesi talep etmiştir”.

Açıklamada, bu 17 başlıktan 6’sı şu şekilde sıralandı:

“60 yıllık Kıbrıs sorununda çözüm gelmemesinin nedeni Rum uzlaşmazlığı olduğu, buna rağmen AB üyeliğine kabul edilmeleri Kıbrıs Türklerini hayal kırıklığına uğratmıştır, Kıbrıs’ın AB ile birleşmesini BM Annan Planı referandumunda reddeden Kıbrıs Rumlarına rağmen Kıbrıs Türklerine hakları olan sosyal, kültürel diğer ülkeler ile sportif aktiviteler, kendilerini doğrudan temsiliyet ve söz söyleme haklarının engellenmesi AB’nin özgürlük, insan hakları ve demokrasi ilkelerine aykırıdır, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Kıbrıs Rumlarının temsil ettiği tanınsa da Kıbrıs’ta biri birine tahakküm talep edemeyeceği ayrı temsiliyet ve demokrasisi olan ayrı yönetimin varlığı gerçeğini değiştiremez. Kıbrıs Türk tarafı iki bölgeli federasyondan yana 2004 yılı BM Annan Planı referandumunda tüm dünyanın alkışladığı tavrından 18 yıl geçmesinden sonra görüşlerimizi dikkate alacağınızı umut ederiz. Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Türklerini temsil etmemektedir. K. Rumları tüm adayı temsilen AB katılmış olsa da gerçek bu değildir. AB bölünmüş bir Kıbrıs’ı K. Rumlarının referandumda reddetmiş olmasına rağmen üyeliğe almıştır. Kimse Kıbrıs Türklerinin AB’nin bir parçası olması pahasına “siyasi eşitliğinden” vazgeçmesini ve Rum hegemonyasını kabul etmesini beklememelidir. Kıbrıs Türkleri adanın birleştirilmesi için referandumda onay vermiş buna rağmen cezalandırılmaya devam etmektedir. BM Genel Sekreteri K. Türklerine uygulanan bu gereksiz izolasyonlara son verilmesi çağrısında bulunmuştur. Derneğimiz AB’nin BM Genel Sekreterinin bu çağrısına uyması ve Kuzey Kıbrıs ile doğrudan temas başlatması için çağrı yapmaktadır.”