Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB), evrensel değerlerin en önemli kavramlarından olan insan hakları konusunda kapsamlı bir çalıştay düzenledi. Birçok sivil toplum örgütü temsilcisinin yer aldığı “LTB İnsan Haklarının Korunmasında Yerel Yönetimlerin Rolü Çalıştayı” Lefkoşa Merit Hotel’de gerçekleştirildi. Çalıştaya LTB Başkanı Mehmet Harmancı, Girne Belediyesi Başkanı Nidai Güngördü, bazı LTB Meclis Üyeleri, konuyla ilgili şubelerin çalışanları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Çalıştay, açılış konuşmaları, panel, atölye çalışması ve çalışma gruplarının oluşturulması ile son buldu.

Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü yaptığı konuşmada, LTB’nin insan hakları konusunda ortaya koyduğu düşünceyi paylaşmak için çalıştaya katıldığını ifade ederek, sivil toplum örgütlerinin toplumdaki yerinin ne kadar değerli olduğunu bilmenin ve birlikte hareket etmenin önemine işaret etti. Yerel yönetimlerin demokrasinin beşiği olduğunu, kentlerde olan olumlu ve olumsuz olaylardan dolaylı da olsa belediyelerin sorumlu gösterildiğine işaret eden Başkan Güngördü, konunun öneminin büyük olduğunu ve bunun üzerine gidilebilmesi adına merkezi hükümetin de elini taşın altına koyması gerektiğini vurguladı.

LTB Başkanı Mehmet Harmancı ise konuşmasında, Başkan Güngördü’nün vurguladığı yerel yönetimler ile merkezi hükümet ilişkilerinin doğru bir tespit olduğunu belirterek, insan hakları boyutunun bu sayede başkalaşarak ve daha kapsayıcı bir hale geleceğini söyledi.

Başkan Harmancı, siyasi partilerin seçim manifestolarında AB’nin yerel yönetimlerin özerklik şartnamesine vurgu yaptığını ancak iktidara gelindiğinde bu şartnamenin unutularak daha merkezileştirici ve her şeyi merkezden kontrole doğru bir siyaset izlendiğine vurgu yaptı.
İnsan haklarının çok geniş bir kavram olduğunu ve bunun içerisinde yerel yönetimlerin bu konudaki rolünün konuşulması gerektiğini dile getiren Başkan Harmancı, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Dünyada bu konuda önemli mesafe kat eden şehirler var, ortak özelliklerinin yerel hükümet anlayışı taşımalarıdır. Bu vasıta ile de sosyal hayatın, eğitimin ve sağlığın da düzenleyicisi haline geliyorlar. Bu da bağımsız politikalar uygulanmasının birincil noktası demektir. Biz bunun çok uzağındayız, yasaların bize tebliğ ettiği klasik belediyecilik anlayışı var, çöp toplamak, sinek ve haşere ile mücadele etmek gibi. Bu yasalardan bir an önce kurtulmalıyız, kapsamlı bir reformla yerel hükümet olunabilmesi ihtiyacının altını çizmek istiyorum. Dünyada bu konuda en iyi örnek Guangzhou Protokolü’dür ve bizler de bu prensipleri benimsemeliyiz.”

Harmancı, katılımcı, duyarlı ve dayanışan bir topluluk yaratılması gerektiğini, sadece heykel dikerek insan hakları şehri olunamayacağını, bunun için öncelikle insan haklarını özümsenmesi gerektiğine işaret etti.

Düşünce ve ifade özgürlüğünün kesinlikle garanti altına alınmasının, sözü olan herkesin farklı ya da aykırı da düşünse da bunu ifade etme hakkına sahip olması gerektiğinin üzerinde duran Başkan Harmancı, “Şeffaflığı ilke edinmek, kamusal bilgilere erişimi insanlara sınırsız hale getirmemiz, insan hakları kültürünü geliştirmemiz, bunu hemşerilik bağı ile bağlamamız gerekiyor” dedi. 

Harmancı, iş ve işçi hakları konusunda yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve bunun denetiminde rol sahibi olması, kamusal sağlıkta yerel yönetimlere yetki transferi yapılması, sosyal konut politikalarının yerel yönetimle istişare edilmesi, şiddet ve istismar konularında katıksız mücadele edilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konusunda önemli mesafe kat edilmesi, çocuk gençlik yaşlı engelli hakları konusunda içselleştirmede bulunulması gerektiğine değindi.

Sözlerinin sonunda çalıştaydan çıkacak sonuçların kendilerine yol haritası oluşturacağını vurgulayan Başkan Harmancı, 2020 yılı sonunda yapmayı planladıkları Kent Kurultayı ile çıkacak sonucun politikalarının merkezi haline gelmesi yönünde adım atacaklarını vurguladı.

Başkan Harmancı’nın konuşmasının ardından Eskişehir ile canlı bağlantıya geçilerek Türkiye Kent Konseyleri Platformu Dönem Başkanı ve Daimi Genel Sekreteri İsmail Kumru katılımcılara hitap etti. “Bireylerin Yerel Yönetimlere Katılımının Önemi” konusunda açıklamalarda bulunan ve bilgiler veren Kumru, gerçekleştirilen çalıştayın önemine işaret ederek, katkı koyanları kutladı.

Kapsamlı panelde önemli konulara vurgu yapıldı
Çalıştayda daha sonra kapsamlı bir panele imza atıldı. Çocuk Hakları ve Yerel Yönetim Uygulamaları Konusunda SOS Çocuk Köyü Derneği, Aile Güçlendirme Projesi Koordinatörü Hasan Umur katılımcıları bilgilendirdi. Panelde Özel Gereksinimli Birey Hakları ve Yerel Yönetim Uygulamaları ile ilgili Özel Eğitim Uzmanı Nurten Dayı Üçöz bir sunum yaptı. LGBTİ+ Hakları ve Yerel Yönetim Uygulamaları başlığında aktivist Doğukan Gümüşatam bir konuşma yaparken,  İnsan Ticareti ve Yerel Yönetim Uygulamaları konusunda Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi Koordinatörü Mine Yücel düşüncelerini aktardı. Panelde ayrıca LTB Şiddete Karşı Yan Yana Proje Koordinatörü Ömür Yılmaz da bu alandaki son durumu ve çalışmaları özetledi.
Çalıştay atölye çalışması ve çalışma gruplarının oluşturulmasının ardından son buldu.

Editör: TE Bilisim