Kayıp Şahıslar Komitesi (KHK) Kıbrıslı Türk üyesi Hakkı Müftüzade, Kıbırıslı Türk kayıpların büyük kısmının 59 sene önce 1963-64 yıllarında, geçiş noktalarında ve Güney’deki hastanelerde kaybolduğuna işaret ederek, bu yöndeki kayıtların komiteyle paylaşılmasıyla kayıplara ulaşılabileceğini söyledi.

Müftüzade, “Zamana karşı yarıştığımızdan geciktirilen her gün tüm toplumun aleyhine işlemektedir.” diye konuştu.

Komitenin çalışmalarıyla ilgili Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) açıklamalarda bulunan Müftüzade, komitenin yürüttüğü çalışmalar sonucunda 2005 yılından bugüne kadar toplamda 1494 kazı yapıldığını, 1188 kişinin kazılarda bulunduğunu ve 1027 kayıp kişinin kimliklendirilip ailelerine teslim edildiğini kaydetti.

-“2022 yılı başından bugüne kadar 38 kazı yapıldı 12 kişiye ulaşıldı… 6 yerde kazılar devam ediyor”

Müftüzade, 2022 yılının başından bugüne kadar, iki toplumlu ekiplerin 38 kazı yaptığını ve kayıp 12 kişiye ulaşıldığını belirtti.

Şu anda bir tanesi Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde olmak üzere 6 yerde kazıların devam ettiğini dile getiren Müftüzade, bunları Trulli, İnönü, Yeniceköy, Türkmenköy, Esentepe ve Zeytinlik köyleri olarak açıkladı.

Müftüzade, kazı çalışmalarına ek olarak yapılanlarla ilgili, “Araştırma ekiplerimiz yeni bilgilerle yeni kazı yerlerine ulaşmamız konusunda ve antropoloji ve kimliklendirme birimlerimizde bulunan kalıntıların kimliklendirmeleriyle ilgili olarak çalışmalarını sürdürmektedir.” ifadelerini kullandı.

-“2005’ten bugüne 1027 kişi kimliklendirilip ailelerine teslim edildi”

Kayıp Şahıslar Komitesi’nin yürüttüğü çalışmalar sonucunda 2005 yılından bugüne kadar toplamda 1494 kazı yapıldığını, 1188 kişinin kazılarda bulunduğunu belirten Müftüzade, 1027 kayıp kişinin kimliklendirilip ailelerine teslim edildiğini açıkladı.

Komitenin bugüne kadar yürüttüğü kazıların 82’sinin adanın kuzeyinde yer alan askeri birlikler içerisinde gerçekleştiğini belirten Müftüzade, “Bu askeri bölgelerde yapılan kazılar neticesinde 184 bireye ait kalıntılara erişilmiştir. KŞK internet sitemiz her ay yeni istatistiki bilgilerle güncellenmektedir.” diye konuştu.

-“Bütçe 3.2 milyon Euro olarak belirlendi”

Kayıp Şahıslar Komitesi’nin 2022 yılı bütçesinin 3.2 milyon Euro olarak belirlendiğini de bildiren Müftüzade, her yıl Avrupa Birliği’nin çalışmalara verdiği 2.6 milyon Euro’luk desteğe ek olarak, 600 bin Euro’nun ise üyelerin çalışmaları sonucunda farklı ülkeler tarafından yapıldığını belirtti.

Müftüzade, “Bağışçılarımıza kayıplar konusunun insani boyutunu önemseyerek yardımlarına devam ettikleri için bir kez daha teşekkür ederim.” dedi.

- "Kayıp Şahıslar konusu politize edilmemeli”

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi İnsani Konular Komiseri Fotis Fotiou’nun açıklamalarına değinen Müftüzade, şu ifadeleri kullandı:

“31 Temmuz 1997'de BM nezdinde yapılan basın açıklamasına göre iki toplum liderinin kayıp şahıslar konusunun politize edilmemesi doğrultusunda karar alınmıştır. Alınan bu karara sadık kalınması elzemdir. Kaldı ki iddiaların aksine, yıllardan beri KKTC sınırları içerisinde, kayıpların bulunabilmesi için sağlanan ve birçok kaybın bulunmasında etken olan, gerek araç geçişine kapalı olan sınır kapılarından araç ve ekipmanlara geçiş imkânı, gerek 1974 yılına ait askeri hava fotoğrafları arşiv inceleme çalışmaları, gerek askeri bölgelerde Rum ve Türk şahitlerle yapılan araştırma ziyaretleri, gerekse askeri bölgelerde yapılan çok sayıda kazı, göz ardı edilemez.”

Güneyde yapılan kazılarda Türk kayıplara 7 seneden sonra ilk defa geçtiğimiz günlerde ulaşılmasını değerlendiren Müftüzade, şöyle devam etti:

“Kıbrıslı Türk kayıpların yarısına yakını 59 sene önce verilmiştir yani 1963-64 yıllarında, bu dönemdeki kayıplarımızın büyük bir kısmı geçiş noktalarında ve Güneyde hastanelerde verilmiştir. Bu konudaki kayıtların Kayıp Şahıslar Komitesi ile paylaşılması durumunda, gömü yerlerini tespit ederek kayıplarımıza ulaşabilmemiz mümkün kılınabilecektir. İlgili makamların bu kayıtlara ulaşabilmek için yardımlarını esirgememesini bekliyoruz, kaldı ki zamana karşı yarıştığımızdan geciktirilen her gün tüm toplumun aleyhine işlemektedir.”

Çalışmalardan sonuç alabilmenin toplumdan gelen bilgiler sayesinde olduğunu dile getiren Müftüzade, halka çağrıda bulunarak, şu ifadeleri kullandı:

“Buradan bir kez daha çağrı yapmak istiyorum: Lütfen, en küçük bir bilgisi olan, bilgisinden emin olmayıp, bunun bir duyum olduğunu düşünen dahil, herkes bize ulaşsın. Ekiplerimize 181 numaralı telefon hattından ulaşıp, adınızı vermeden bilgi verebilirsiniz. Zamanımız git gide daralmaktadır.”

Editör: TE Bilisim