Kıbrıs Türk Mühendis ve  Mimar Odaları (KTMMOB), dünyanın tanıdığı Kıbrıs Türk toplumunun liderinin,  görüşüne paralel beyanatlar vermesi ve Kıbrıs Türklerinin sesi olmasının gayet doğal olduğunu vurguladı.

KTMMOB, Kıbrıs Türk toplumu lideri tarafından yapılan Barış Pınarı Harekatı ile ilgili açıklama sonrası, yurt içi ve yurt dışında oluşan tepki ve eleştirilerde kullanılan dilin maksadını ve diplomatik dahil her türlü teamülü aştığını, özellikle hedef gösteren söylemlerin kabul edilemez olduğunu belirtti.

KTMMOB Yönetim Kururlu adına yazılı açıklama yapan  KTMMOB Başkanı Seran  Aysal, dünyanın tanıdığı Kıbrıs Türk toplumunun lideri olacak kişinin, devleti/toplumu yönetmek ve aynı zamanda temsil etmek için devletin en üst makamına seçildiğini, bu seçimdeki en önemli etkenin   dünya görüşü olduğunu ifade etti.

Aysal, “Dolayısıyla seçilen toplum liderinin, görüşüne paralel beyanatlar vermesi ve Kıbrıs Türklerinin sesi olması doğaldır, beklenmektedir. Bu nedenle, saygı sınırları dışına çıkılarak toplum liderliğine yapılan her söylem, davranış ve değerlendirme, o makama seçilen kişiye değil temsilcisi olduğu toplumadır” dedi.

KTMMOB Başkanı Aysal, beyanatlar yazılırken kullanılan dil kadar okuyanın bakış açısının  da çıkarılacak sonucu etkilediğine dikkat çekerek, “Örneğin; barış dili ile yazılmış bir metin, ancak okuyanın barışı özümsediği oranda anlaşılabilir. Bu nedenle, yapılan açıklamaların her bireyi aynı oranda memnun etmesi beklenemez” ifadelerini kullandı.

Farklı siyasal görüşlerin, ülkedeki demokratik zeminin zenginliği olduğunu ifade eden Aysal, şöyle dedi:
 
“Yapılan bir açıklamaya yönelik oluşan düşüncelerdeki farklılık ise, toplumun demokratik seçimle verdiği temsiliyet görevi ve anayasal yetkileri ortadan kalkacağı anlamı taşımamaktadır. 6-7 ay sonra yapılacak seçimde talip olunacak makamı hedef göstererek itibarsızlaştırmaya çalışmanın sadece Kıbrıs Türkü’ne kaybettireceğini bilmeliyiz. Unutmayalım, kendi kurum ve değerlerimize sahip çıktığımız oranda Kıbrıs Türkü bu topraklarda tutunabilir.
 
Ülkelerin kendi stratejik çıkar ve güvenlik bakışına göre değişkenlik gösteren bir konu birbirimizi kırdığımız, ayrıştırdığımız bir hal almış ve gündemimizi meşgul etmektedir. Etki edemeyeceğimiz ama en erken zamanda barışın ve bölgedeki huzurun tesis edilmesini dileyebileceğimiz bu konu, ne yazık ki Kıbrıs Türk toplumunun en çok etkilendiği konunun önüne geçmiştir.”
 
Yakın coğrafyadaki sorunlar ve yaşanılan sürecin bir kez daha asgari müştereklerde uzlaşılarak yapılacak antlaşma ile Kıbrıs Türk toplumunun dünya ile vakit kaybetmeden bütünleşmesinin ne kadar önemli ve acil olduğunu hatırlattığını belirten Aysal, “KTMMOB olarak; Kıbrıslı Türkler olarak yaşanan bu sürece daha fazla yıpranmadan son vermek ve enerjimizi yakın zamanda başlayacak görüşme sürecinde toplum liderlerini çözüm için cesaretlendirmemiz gerektiği düşüncesindedir” dedi.

Editör: TE Bilisim