Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), doktorların temaslı olsalar ve pozitif olma ihtimalleri yüksek olsa dahi çalıştırılmaya devam ettiğini vurgulayarak, “Telaşımızın salgın hastalığa yakalanmak değil, sağlığına kavuşmak için hastaneye başvuran hastalarımıza sağlıklı bir ortam sunabilmek olduğunu yetkililere hatırlatırız” açıklamasında bulundu.

Açıklamada, yetkililerden yüksek riskli aktivitelerin kısıtlanması da talep edilirken, “Devlet olma gereğini yerine getirin ve salgını kontrol etmek için denetim yapın!” denildi.

Omicron varyantının yaygın hale gelmesinden sonra değişen hastalık kliniği ve artan vaka sayılarının, sağlık hizmetine ulaşmada yığılmalara ve ekonomik faaliyetlere katılan iş gücünde aksaklıklara neden olduğuna işaret edilen açıklama şöyle sürdü:

“Hastalığın bulaşması açısından yüksek riskli aktivitelere yönelik hiçbir kısıtlama ve denetlemeye gidilmeyen ülkemizde vaka sayılarının hızlı artışından dolayı bu sorunların daha da artacağı ortadayken ‘Herkes kendi sorumluluğunu alsın denetim falan yapamayız’ diyebilen bir ‘otoriteyle’ karşı karşıyayız.

Çok sayıda insanın eş zamanlı hastalığa yakalanması ve izole olmasının beraberinde gelen ekonomik kaybı azaltmak üzere COVID-19 vakalarının ve temaslılarının izolasyon şekil ve sürelerinde düzenlemeye gidilmiştir. Ancak hiçbir denetimin olmadığı ülkemizde bu durumun salgının yayılma hızında daha da artışa ve dolayısıyla da bir kısır döngüye yol açması riski mevcuttur.

“SAĞLIKTA ALARM ÇANLARI HİÇ OLMADIĞI KADAR FAZLA ÇALIYOR, ARTIK UYANIN”

Eğitim geleceğimizdir, yüz yüze devam etmesi önemlidir yoksa çocukların ve bizim geleceğimizden çalarız dedik. Dinletemedik. Salgından etkilenmemesini istiyorsak, yaygın hale gelmesine izin vermeyin dedik. Duydular, kafalarını başka yöne çevirdiler. Her şey kontrol altında açıklamalarını siz de duymuşsanız eğer, bilinmelidir ki o her şeyin içinde sağlık yoktur. Sağlıkta alarm çanları hiç olmadığı kadar fazla çalıyor artık uyanın!”

 “TELAŞIMIZ HASTALIĞA YAKALANMAMAK DEĞİL, HASTALARA SAĞLIKLI BİR ORTAM SUNMAK”

Doktorların, temaslı olsalar da pozitif olma ihtimalleri yüksek olsa da test ile pozitiflikleri ispatlanana kadar çalıştırıldıkları kaydedilen Tabipler Birliği açıklamasında şöyle denildi:

“Zaten hekimler yüksek risk altında, hangi hastalığı olduğunu tespit etmek ve tedavisini vermek için her hastayı muayene ediyor, yani temas ediyor. Hekimler olarak telaşımızın salgın hastalığa yakalanmak değil, sağlığına kavuşmak için hastaneye başvuran hastalarımıza sağlıklı bir ortam sunabilmek olduğunu yetkililere hatırlatırız. Genel olarak fiziki şartları yetersiz, yoğun bakım, laboratuvar ve tetkik olanakları yönetimsizlik ve bakımsızlık nedeniyle sınırlandırılmış ortamlarda çalışmak zorunda bırakılsak dahi sağlık hizmeti sunmak için çabalıyoruz. Telaşımız sağlıklı bir ortamda hastalarımıza bakım ve tedavi olanağı sunmaktır. Salgın hastalığın kontrolünü sağlayamayacak hatta yayılmasına fırsat verecek kararlarla sağlık yönetimi yapıldığı iddiasında bulunulamaz.”

“YÜKSEK RİSKLİ AKTİVİTELERİ KISITLAYIN”

Temaslı olarak her hekim, hemşire ve sağlık çalışanının ihtiyaç halinde yine görevinin başında olma bilinci ve sorumluluğunu hissettiği dile getirilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Yöneticilere de sorumluluklarını hatırlatmak bir diğer görevimizdir. Sağlığı yönetme iddiasında olan Sağlık Bakanlığı ve salgından etkilenmememiz için kararlar üretmesi gereken Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’ne çağrımızdır; kendi yayınladığınız rehber doğrultusunda yapmanız gerekeni yapın ve yüksek riskli aktiviteleri kısıtlayın! Devlet olma gereğini yerine getirin ve salgını kontrol etmek için denetim yapın!

İş güvencesiz çalıştırdığınız sağlık çalışanlarına her türlü baskıyı uygulayacak yetkiyi kendinizde bulabilirken, neden denetim yetkinizi kullanmıyorsunuz? Sağlık Bakanlığı olarak denetimde isteksiz davranmanız nedeniyle belediyelere yetki verilebilmesi için yasal mevzuatta değişiklik yapılmasına rağmen, denetimler konusunda neden belediyelerle birlikte hareket edemediğinizi izah etmek zorundasınız.

Bu günlerde ne yazık ki buldukları her mecradan sağlığa nasıl bir düzen getireceğini anlatma telaşına kapılan milletvekili adaylarımızın toplum sağlığını nasıl riske atacak hareketler içerisinde olduklarını izlemekten dolayı üzgün ve hayal kırıklığı içindeyiz. Kendilerini ifade etmek için bu kadar çaba harcarken, her bir milletvekili adayımıza tavsiyemiz öncelikle toplum sağlığına zarar vermemeleridir.

Kendi yaptıkları yasalara, aldıkları kararlara uymayan siyasiler ve hükümet edenlerin oluşturduğu bu kötü örnekle topluma kurallara uyma, yasalar ve kararlar doğrultusunda güven ve uyum içinde yaşama olanağı sağlayamadığı ortadadır.”

“SALGIN BİTMEDİ”

Ön plana çıkartılan ekonomik kaygıların, ekonominin sürdürülebilir olmasının ana yolunun salgının kontrol altına alınması olduğu ifade edilen açıklamada, “Toplum sağlığından çok ekonomik kaygılarla alınan son kararlar ile ekonomik yaşamın değil, normal yaşamın bile devamı ciddi risk altındadır” denildi.

Açıklama şu uyarılarla son buldu:

“Başta Sağlık Bakanlığı ve BHÜK olmak üzere tüm hükümet edenleri bilimin, aklın yoluna ve iş birliğine açıkça davet ederiz. Kıbrıs halkına da açık çağrımızdır, çok endişeliyiz, salgın bitmemiştir, hep söylediğimiz tedbirlere tam uymaya çok dikkat ediniz.

Unutulmamalıdır ki eğitim ve sağlık bir toplum için vazgeçilmez olmalıdır.”