Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), “Sürdürülebilir Yüz Yüze Eğitim Kılavuzu” hazırladı.

KTTB, KTÖS ve KTOEÖS Yüz Yüze Eğitim Çalışma Grubu tarafından hazırlanan kılavuzda, okulların bir ilçede en son kapanan, diğer sektörlerden önce ilk açılan kurumlar olması gerektiği vurgulandı.

Üç örgüt ortak hazırladığı kılavuzu bugün düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladı.

KTTB Başkanı Özlem Gürkut, KTÖS Eğitim Sekreteri Burak Maviş ve KTOEÖS Başkanı Ozan Elmalı’nın katıldığı basın toplantısı KTTB’de yer aldı.

Okullarda, sınıflarda ve taşımacılıkta uyulması gereken kurallar ile alınması gereken tedbirler ve önlemlerin anlatıldığı kılavuzda, öğrenim ve eğitim hakkının Anayasa’da da garanti altına alındığı vurgulandı ve yüz yüze eğitimin eylül ayında başlayabilmesi için hükümet göreve çağrıldı.

Basın toplantısında açılış konuşmasını KTTB Başkanı Özlem Gürkut yaptı. Üç örgüt tarafından hazırlanan kılavuz hakkında bilgi veren Gürkut, eğitimin sürdürülebilir olmasının Anayasa’ya göre bir hak olduğunu ifade ederek, kılavuzu hazırlarken her renk kodunda hangi düzenleme kısıtlama veya tedbirler alınması gerektiğini dikkate aldıklarını söyledi.

Gürkut, okulların açık kalması için toplumsal duyarlılığın en üst düzeyde olması ve her kesimin tedbirlere uyması gerektiğini vurguladı.

Amacın okulların açılması ve çocukların sosyal kişilik gelişimlerinin sağlık içinde sürmesi olduğunu ifade eden Gürkut, herkese toplumsal duyarlılık çağrısı yaptı.

KTÖS Burak Maviş de, işbirliğinin önemine işaret ederek, eğitim ve sağlığın birlikte yönetilmesinin yüz yüze eğitim için ne kadar önemli olduğuna işaret etti.

Üç örgüt tarafından okulların açılması için ortaya konan dayanışmayı siyasilerden göremediklerini ifade eden Maviş, üç örgütün birlikte hareket etmesinin örnek olması ve okullarda yüz yüze eğitimin başlaması için cesaret vermesini istedi.

Eğitim ile ilgili kararlarda eğitim paydaşlarının birlikte hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Maviş, kılavuzun Bilimsel verilere dayalı hazırladığını kaydetti.

Okulların en zor zamanda bile açık kalmak zorunda olduğunu ifade eden Maviş, eylülde bu cesareti hükümetten beklediklerini söyledi.

Maske, mesafe, hijyen, taşımacılık ile ilgili görüşlerinin kırmızı çizgileri olduğunu ifade eden Maviş, Herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini söyledi.

KTOEÖS Başkanı Ozan Elmalı da, toplum olarak hükümet olarak verilmesi gereken karar eğitim ve sağlık öncelik mi değil mi bu karara göre doğru yatırımlar yapılabileceğine dikkat çekti.

Elmalı, gereken yatırımların altyapının geliştirilmesi gerektiğini, gelişmiş ülkeler gibi eğitime bütçe ayrılması gerektiğini söyledi.

Elmalı, Önceliğin eğitimin sürdürülmesi olduğunu sağlık koşullarına göre bunun ısrarcısı olacaklarını hükümetin de ciddiyetle adım atmasını istedi.

SÜRDÜRÜLEBİLİR YÜZ YÜZE EĞİTİM KILAVUZU

Örgütler, öğrenim ve eğitim hakkının KKTC Anayasası’nda garanti altına alındığını ve halkın öğrenim ve eğitim gereksinimlerini sağlamanın devletin başta gelen ödevlerinden olduğunu belirtti.

Devletin, sosyo ekonomik düzeyi ne olursa olsun, tüm topluma eşit ve erişilebilir bir öğrenim ve eğitim hakkı sunulması ödevini pandemi döneminde de yerine getirmek için tüm çabayı göstermesi gerektiğini ifade eden örgütler, şöyle devam etti:

“Devletin bu görevini pandemi döneminde de yerine getirmesini sağlamak amacıyla, eğitimin kesintisiz devamlılığının toplumumuzun geleceği için öneminin farkında olan örgütler KTTB, KTÖS, KTOEÖS olarak bu kılavuz niteliğindeki dokümanı hazırlamış bulunmaktayız. Gelecek nesillerimizin daha fazla kayba uğramaması esas hedefimiz ve motivasyonumuzdur.

Okulların açık tutulması veya kapatılması kararı, yerleşim birimindeki vaka sayısından bağımsız olarak ele alınmalıdır. İlçedeki tüm sektörler kapandığı halde vaka sayıları hala kontrol altına alınamıyorsa ve hastaneler ve yoğun bakımların kapasitesinin aşılmasından endişe ediliyorsa, ancak o zaman okulların kısa süre ile kapalı tutulması gündeme gelebilir. Okullar bir ilçede en son kapanan, diğer sektörlerden önce, ilk açılan kurumlar olmalıdırlar.

Sadece aşılama, maske, hijyen ve sosyal mesafe kurallarının uygulanmasının tek başına yeterli olmayacağını hatırlatır, eğitim öğretim faaliyetlerinin yeniden organize edilebilmesi için bir dizi adımlar atılması gerektiğinin altını çizeriz. Bu anlamda aşağıdaki hususlar eğitimin planlanabilmesi açısından önemlidir.

Toplumumuzun sağlığı ve eğitiminin önde gelen örgütleri olarak hedefimiz ortak çalışmanın ürünü olan bu kılavuzun, Eğitim ve Sağlık Bakanlığı ile istişare halinde uygulanmasını sağlamaktır.”

Kılavuzda, ilçe bazında yükselen vaka sayılarının eğitimin sürdürülebilirliğini etkilemeye başlayacağına da dikkat çekilerek, eğitimi kesintisiz ve sürdürülebilir hale getirebilmek adına genel taramaların planlanması gerektiği belirtildi ve bu bağlamda yapılması gerekenler şöyle sıralandı:

“Turuncu kodunda olan ilçelerde; her sınıftan rastgele seçilecek öğrencilere haftada 1 kez tarama testleri uygulanması, kırmızı ve koyu kırmızı kodunda olan ilçelerde; her öğrenciye haftada 1 kez tarama testleri uygulanması... 

Okulların açık tutulması veya kapatılması kararı yerleşim birimindeki vaka sayısından bağımsız olarak ele alınmalıdır. İlçedeki tüm sektörler kapandığı halde vaka sayıları hala kontrol altına alınamıyorsa ve hastaneler ve yoğun bakımların kapasitesinin aşılmasından endişe ediliyorsa, ancak o zaman okulların kısa süre ile kapalı tutulması gündeme gelebilir.

Öğrenciler hızlı test ile haftalık tarandığında ve sınıf mevcudu kırmızı kod için 25, koyu kırmızı kod için 20’nin altında olacak şekilde seyreltildiğinde açık tutulabilir.

Sürdürülebilir eğitimin sağlanması için okulların açık kalmasını sağlamak adına, ilçe genelinde pandemi önlemleri arttırılmalıdır. Böylece ilçede görülen vaka sayısının azaltılması hedeflenmelidir. İlçe ve gerekirse ülke genelinde alınacak kısıtlama önlemleri ile pandeminin kontrol altına alınmasıyla eğitimin kesintisiz olarak devam etmesi sağlanacaktır.”

Kılavuza göre, yüksek riskli aktiviteler ise şöyle:

“Spor salonuna gitmek, restoranın kapalı alanında yemek yemek, yüksek veya tam temaslı spor yapmak (futbol, basketbol vb.), Gece kulübü, Yurt/Lojman, Şantiye, yaşlı bakım evi, kumarhanelere (Casino) gitmek, ibadethanede toplu ibadete katılmak, büyük konser mekanlarına gitmek, spor stadyumunda bir etkinliğe katılmak, açık büfe yemek servisi yapan mekanlar (kapalı alan), bar/club/disko’ya gitmek, sinemaya gitmek, bet ofis/internet kafe, masaj/spa salonları.”

Editör: TE Bilisim