Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bir ortaklık devletinin kurulabilmesinin temelinin karşılıklı güven olduğunu ve olası bir ortaklıkta ortaklaşa alınacak kararlara iki tarafın da eşit katılımının esas olduğunu vurgulayarak, Rum tarafının gerçek bir yüzleşmeyi yapması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, BM geçici Özel Özel Danışmanı Lute’un gelişi ile hem yöntem, hem içerik bakımından tablonun netleşmesini beklediklerini belirterek, “Önümüzdeki süreç, ucu açık bir süreç olmayacak, sonuç odaklı, stratejik bir anlaşmayı hedefleyen bir süreç olacak” dedi.
“LEFKE’DE HUZUR DUYUYORUM”
Cumhurbaşkanı Akıncı, eşi Meral Akıncı ile birlikte 9. Hurma Festivali’nin açılışına katıldı. Cumhurbaşkanı Akıncı, festival açılışında yaptığı konuşmada, Lefke’ye her geldiğinde huzur duyduğunu belirterek, Aplıç Kapısı’nın açılacağına işaret ederek, bu kez verilmiş olan bir sözün, uzun yıllar verilen mücadelenin sonucunun alınmış olmasının verdiği huzurun da eklendiğini söyledi.
Lefke’ye yapılan yeni yolun yapılaşmayı da beraberinde getireceğine işaret ederek ve mutlaka planlama yapılması gerektiğini vurgulayarak, beton yığını haline gelen Girne örneğini veren Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bizim yeni Girne’lere, yeni betonlaşmalara ihtiyacımız yok. Lefkeyi koruyarak geliştirmenin yollarını mutlaka bulmamız lazım” dedi.
“GEÇ OLDU, GÜÇ OLDU AMA SONUNDA OLDU”
Aplıç Kapısı’nın açılması için bölge halkının 2004 yılından bu yana büyük emek ve mücadele verdiğini, son üç yıldır da kararlı bir şekilde kendilerinin uğraştığını anlatan Cumhurbaşkanı Akıncı, Derinya ve Aplıç kapılarının açılmasıyla ilgili sürecin hem geç hem de zor olduğunu ama sonunda olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı, kapının açılışında bölge halkının mücadelesinden övgüyle bahsetti
HÜKÜMETE VE ASKERE “TEŞEKKÜR”...
“Kendisinden önce yapılan konuşmalarda, kapıların açılmasıyla ilgili Cumhurbaşkanının kararlı duruşuna teşekkür edildiğini” ifade ederek, kapılarla ilgili asıl kutlanması gerekenin bölge halkının mücadelesinin olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Akıncı, hükümetin de özellikle son dönemlerde hızlı kararlar aldığını belirtti. Akıncı, hükümete bu çalışmalar nedeniyle teşekkür ederek şöyle devam etti:
“Askeri yetkililerimize de teşekkür etmemiz lazım. Özellikle Derinya bölgesinde ve burada da gösterdikleri anlayış ve iş birliği bu kapıların açılması yönünde bizlere ciddi katkılar sağladı. Bu kapılar her iki taraf için de hayırlı olsun, çünkü kapıların işleyişi tek taraflı işleyen bir konu değil, her iki tarafa da yarar getirmesini temenni ediyorum” dedi.
MOBİL TELEFON KONUSUNDA İHTİYATLI İLERLEME
Kapılarla birlikte üç yıl önce cep telefonlarının her iki tarafta da çalışılabilir olması için karar aldıklarını anımsatarak, bu konuda Türk tarafının teknik olarak hazır olmasına rağmen ilerleme sağlanamadığını, bu çağda bu durumun kabul edilebilir olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle devam etti:
“Kıbrıs adasında ister çözüm bulalım, ister bulamayalım, ki elbette bulmayı arzu ediyoruz, bu adada, bu coğrafyada beraber yaşayacağımıza göre bir telefonun öbür tarafa geçince çalışamaz hale gelmesi kabul edilebilir, anlatılabilir, anlaşılabilir bir şey değil. O nedenle, biz bunun olabilmesi için bütün teknik sorunların aşıldığını biliyoruz. Bu konuda bizim üzerimize düşen hiç bir sorumluluk yok. Operatörlerimiz, bu konuda her şeyi ile hazır olduğumuzu, üç yıldır Rum tarafına duyuruyoruz.”
Telefonlar konusunda geçmişte yasal engellerin çıkarıldığını, son görüşmeden önce BM’nin bu konuda temaslarının olduğunu ve “artık bu konuda engellerin olmayabileceği” mesajının geldiğini, Rum lider Anastasiadis ile görüşmesinde bu konunun da gündeme geldiği bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanı Akıncı, şunları söyledi:
“Üzerinde uzlaşma olabileceği söylenen formüllerde, bu işin olabileceği söylenmeye başlandı. Biz zaten buna hazırdık. Dolayısıyla, eğer bu engel Rum tarafında kalkmışsa bu konu da önümüzdeki günlerde gerçekleşebilir diye düşünüyorum, ama ihtiyatlı konuşuyorum. Çünkü, nasıl bir gelişme olacağını şimdiden söyleyemem. Bu gelişmeyi de takip edeceğiz, olması için de var gücümüzle uğraşacağız.”
“GEVŞEK FEDERASYON KAVRAM OLARAK KONUŞULDU, SOMUT OLARAK MASAYA GETİRİLMEDİ”
“Bir gevşek federasyon lafıdır gidiyor” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, bunu, görüşmesinde Anastasiadis’le konuştuğunu, Rum liderin, “Benim söylediğim ‘gevşek federasyon’ değil, merkezdeki yetkilerin kanatlara daha fazla aktarılmasıdır” dediğini aktararak, şöyle dedi:
“Bana sorarsanız aynı şey. Farklı bir şey yoktur, sadece ismen farklılık. Ama, nedir hangi yetkilerdir bunlar diye konuştuğumuzda henüz hazırlıklı bir şekilde gelinmediği ortaya çıktı. Yani, Sayın Anastasiadis bana somut olarak bir liste vermedi. Dolayısıyla, sadece bir sözcük olarak, bir kavram olarak konuşuldu ama somut olarak bunlar bize iletilmedi.”
“KARARLARA İKİ TARAFIN EŞİT KATILIMI ESASTIR”
“Burada önemli olan konu şudur kardeşlerim” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, adı ne olursa olsun, eğer Adada bir ortaklık kurulacaksa, eğer ortaklaşa alınacak kararlar olacaksa bu kararlara iki tarafın da eşit katılımının esas olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, “Burada, ‘kararlara Kıbrıslı Türkler de katılmasın, biz kendi başımıza bu kararları alabilelim’ deniyorsa bu bir ortaklık değil, bu bir federasyon değil, gevşek federasyon da değil, ortaklık devleti de değil. Bu üniter bir yapıdır, çoğunluğun idare ettiği ve kararaları tek başına alabildiği üniter bir devlet yapılanmasıdır. Bizim konuştuğumuz bu değil. Böyle bir anlaşma zaten olamaz. Dolayısıyla, bunun bir an önce netliğe kavuşturulması lazım” diye konuştu.
“BİR ORTAKLIK DEVLETİNİN KURULABİLMESİNİN TEMELİ KARŞILIKLI GÜVENDİR”
“Kararlara Kıbrıslı Türkler de katılırsa, devletin işlevselliği bozulabilir, sorunlar çıkabilir” diye ifadeler de kullanıldığına işaret ederek, “Bir ortaklık devletinin kurulabilmesinin temeli karşılıklı güvendir” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle devam etti:
“Eğer karşılıklı güven tesis edilemeyecekse, eğer taraflar birbirlerine böyle bir ortaklık devleti kurulduktan sonra bile kuşkuyla bakacaklarsa, endişeyle bakacaklarsa, ortak hedefleri olmayacaksa, o federasyonu zaten kuramazlar. Bunu başaramazlar. Burada pozitif olarak olaylara yaklaşmak lazım. Bu memleketin ortaklaşa daha iyiye gitmesini Kıbrıslı Türkler istemeyecek mi? Niye, Kıbrıslı Türklerin katılacakları kararlar sorun yaratsın? Böyle bir şey olamaz, böyle bir mentalite olamaz. Dolayısıyla, Rum tarafının bu tartışmalar içerisinde gerçek bir yüzleşmeyi yapması lazım, bunun zamanı geldi ve geçiyor. Önümüzdeki süreç, ucu açık bir süreç olmayacak, sonuç odaklı, stratejik bir anlaşmayı hedefleyen bir süreç olacak.”
Cumhurbaşkanı Akıncı, BM Geçici Özel Danışmanı Lute’un gelişiyle hem yöntem, hem içerik bakımından tablonun netleşmesini beklediklerini söyledi.