Meclis Genel Kurulu’nda 2022 Yılı Ek Bütçe Yasa Tasarısı üzerindeki görüşmeler devam ediyor.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, ek bütçe konusunun seçim döneminden itibaren konuşulmaya başlandığını hatırlatarak, döviz dolaylı hazırlanan ek bütçeyle ilgili eleştirilerde bulunarak, “gelir artışıyla ilgili bir çalışma olmadığını” vurguladı.

2022 bütçesinde belediyelere öngörülen 7 milyar 130 milyon mahali gelirin ek bütçede 8 milyar 440 milyon olduğunu söyleyen Erhürman, bu rakamların öngörülenlerin yetersiz olduğunu kanıtladığını bu rakamların da yıl sonuna kadar yeterli olmayacağını söyledi.

Yüzde 43,10 olarak  5 aylık verilen hayat pahalılığının bu ay verilmesi gerektiğini, bu ay da yüzde 15 çıkarsa bu 43.1’in zaten verilmeden erimiş olacağını dile getiren Erhürman, belediyelerin de alması gereken katkıyı alamayıp bu belirlenen hayat pahalılığıyla “dayak yemiş olacağını” belirtti.

Erhürman, ek bütçenin bunlar göz önüne alınarak hazırlanması gerektiğini hatırlatarak, özel okulların yabancı parayla kayıt yaptırmasından dolayı kadınların da çocukları kamu okullarına gönderip ekonomiden çekilmeye başladığını savundu.

Vergilendirilmemiş gelirlerin nasıl vergilendirileceğini ve maliyenin gelirlerinin nasıl arttırılacağını görmeyi bekledikleri ancak ek bütçede öyle bir şey olmadığını belirten Erhürman, ek bütçede rakamları görmek istediklerini kaydetti.

Besim

CTP Milletvekili Filiz Besim, ek bütçeye sağlık açısından bakmaya çalıştığını ifade ederek, pandeminin birçok alanda yeniden organize etmenin zorunluluğunu gündeme getirdiğini belirtti.

Girne hastanesinin bitirilmesi için ayrılan para haricinde sağlığa bütçe ayrılmadığını, sadece önceden edinilen borçların ödenmesini öngördüğünü söyleyen Besim, yurt dışında tedavi görenlerin sevk ücretlerinin Sağlık Bakanlığının sırtında olduğunu belirterek, kalp damar cerrahisinin yangından beri tadilatının bitirilemediğini hatırlattı.

Yanan anjiyo cihazının yenilenmediğini, hala pad cihazı olmadığını, bunların ciddi sevkler oluşturduğunu dile getiren Besim, ek bütçede Eczacılık Dairesine ait kalem de olmadığını, alımı için adım atılan ilaçların da yıl boyunca yeterli olmayacağını belirtti.

Koruyucu sağlık hizmetlerinin öneminin artık herkes tarafından görüldüğünü söyleyen Besim, yapılamayan testleri sıralayarak, kürtaj, diş taraması gibi devletin görevi olması gereken hizmetlerin de yok sayıldığını söyledi.

Sağlık merkezlerinin ihtiyaçları için de bütçe ayrılmadığı eleştirisinde bulunan Besim, hastalıkların çoğunun tedavisindense erken teşhisin daha sürdürülebilir olduğunu kaydetti.

Yanan Devlet Laboratuvarıyla ilgili de neler yapıldığını soran Besim, Yataklı Tedavi Kurumlarının teşkilat yasasının yenilenmesinin “en önemli adım” olduğunu belirtti. Hemşirelerin de mevsimlik işçi muamelesi görmesini eleştiren Besim, Acil Durum Hastanesinin de teşkilat yasasının bir an önce tamamlanması gerektiğini vurguladı.

Besim, hasta bakım ihalesinin gündeme geldiğini belirterek  çalışacak olanların sertifikalarını bakana sorarken,  Maraş’taki 112 istasyonunun hala tadil edilemediğini de ifade etti.

Baybars

HP Milletevkili Ayşegül Baybars, bu ülkede kriz olduğunu ancak bunun sadece ekonomi ve demokrasi olmadığını, en önemlisi krizin, yönetme kapasitesi olmayan ve çözüm bulamayan iktidar krizi olduğunu savundu.

“Bir ülke düşünün her şeyin fiyatı bir yılda 5 kart artsın, evine ekmek götüremesin ama krizin bizzat kendisi olan bir hükümet” diye konuşan Baybars, ülkede, yargı, basın, partiler, özel, halkın mutsuz olduğunu; hükümetin herkesi umutsuz bıraktığını savundu.

Bu ek bütçenin yasal zorunluluk gereği olduğunu, bütçe kalemlerinin aşılacağını fark edip hükümetin inisiyatifiyle yükselttiği kalemlerin olduğu zorunlu bir teknik çalışma olduğunu söyleyen Baybars, “nerde sizin enflasyonla mücadele planınız, kalkınma programınız” dedi.

Baybars, enflasyonla mücadele için tek kalem olmayan ek bütçede elektrik giderlerini karşılamak için kalem konmuş olmasını eleştirerek, bu bütçede halka gidecek tek kalemin doğrudan gelir desteği ödemesi olduğunu söyledi.

Kamuda sağlanacak sözleşmeli personel arttırımını da eleştiren Baybars, kamudaki çalışma barışını ortadan kaldıracak düzenlemeleri de doğru bulmadığını kaydetti.

Uluçay

CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay ise, ek bütçe ihtiyacını uzun zamandır dile getirdiklerini, haziran ayı ortasında bugün bu bütçeyi görebildiklerini ancak herhangi bir yeterliliği olmadığını algıladıklarını belirtti.

Eldeki olanaklar çerçevesinde yapılan ek bütçenin ekonomiye hareketlilik katması gerektiğini dile getiren Uluçay, ortaya konan ek bütçeyle ekonomiye yeni bir yön verebilirler mi onu konuşmak gerektiğini belirtti.

Uluçay, dövizin TL karşısında değer kazanmasının ülke bütçesinde yarattığı açığın sürekli arttığını, hayat pahalılığının verilmesinin piyasaya da bir motivasyon sağlayacağını, o nedenle HP’nin ne zaman yansıyacağını bilmek istediğini söyledi.

TC’nin izlemeye çalıştığı para politikasının TL’nin değer kaybetmesinin önünü alamadığını, bu nedenle de enflasyonun yükselmesine engel olunamadığını dile getiren Uluçay, TC Merkez Bankasının halka senet satmaya başlamasını da değerlendirdi.

Uluçay, ek bütçeyle ikinci altı ayda yaşanan sıkıntıları gidermek için neler yapılacağını sorarak, yapılacakların ayrıntılı şekilde açıklanması gerektiğini kaydetti.

Uluçay, bir kez daha ekonomiye katkı yapacak adımları sıralayarak, sınır kapılarındaki geçişlerin kolaylaştırılması gibi önerilerini sundu ve yapılacak en önemli katkının da HP ödeneği vermek değil piyasadaki dengeleri korumak olduğunu belirtti.

Güven Arttırıcı Önlemler paketi olarak ortaya atılan ve bilgiye sunulan konunun istişare edilmesi gerektiğini yineleyen Uluçay, Euro bazlı muhasebe sistemi ve Euroya geçiş sürecinin hayata geçirilebileceğini, bunu hep beraber başarabileceklerini söyledi.

Editör: TE Bilisim