Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faiz Sucuoğlu, korona virüsü salgınıyla ilgili tüm çalışmalar hakkında birlik, sendika, sivil toplum örgütü ve milletvekillerine bilgi verildiğini söyledi.

ILO’nun verilerini aktaran ve dünyanın yaşadığı ekonomik daralmaya değinen Sucuoğlu, dünyadaki bu ekonomik krizden bütün ülkelerin etkilendiğini dile getirdi.

Kendilerinin ise tüm dertlerinin insanların evlerine yemek götürmesi olduğunu söyleyen Sucuoğlu, kendilerinin kısmi çalışma gibi düzenlemelerle gittiklerini belirtti.

Üç bacaklı bir çalışma yaptıklarını ve dar gelirli çalışanlara katkı ödeneğini gündeme getirdiklerini söyleyen Sucuoğlu, dördüncü bacağın da yerel işgücünü destekleme adına bir çalışma olduğunu ve bunun da yakın zamanda hayata geçirileceğini kaydetti.

Katkılara ve önerilere açık olduklarını dile getiren Sucuoğlu, kendilerinin yaptıkları çalışmaların ayakları yere basan rakamlarla yapıldığını söyledi.

DERYA

CTP Milletvekili Doğuş Derya tekrar söz alarak, sigorta primleriyle ilgili detaylı açıklamalar istediklerini ve İhtiyat Sandığı paralarının herkes tarafında çekilmesi halinde ne olacağının bilinmesi gerektiğini kaydetti.

Derya, işsizlik parasıyla ilgili uygulamaların sebeplerinin ve narenciye işçilerinin neden ülkelerine dönemediklerinin açıklanmasını istedi.

ARIKLI 

YDP Milletvekili Erhan Arıklı da, ekonomik tedbirlerin ve Türkiye ile imzalanan protokollerin yerine getirilmemesinden dolayı 15 günde ülkenin maaş ödeyemeyecek duruma düştüğünü söyledi.

Kamuda çalışan kişi sayısı artırılarak, 80 bin 94 kişiye maaş verildiğini söyleyen Arıklı, tek derdin memur maaşlarının ödenmesi olduğu eleştirisinde bulundu.

Kriz döneminde zor kurallar konarak, kredi kullandırılmaya çalışıldığını dile getiren Arıklı, ihtiyaçlı kişilerin bu şartlarda nasıl kredi kullanabileceklerini sordu.

Bazı yerlerin özelleştirilebileceğini dile getiren Arıklı, bunların nasıl olacağı çalışmasının yapılabileceğini  kaydetti.

Kriz dönemlerinin fırsata çevrilerek, değerlendirilmesi gerektiğini de söyleyen Arıklı, geçmişte yapılan iki özelleştirmede elde edilen gelirle 13 maaşlar ödendiğini anımsatarak, “Bu şekilde özelleştirme yapacaksanız bırakın kalsın” dedi.

Arıklı, ekonomik kriz sonucunda yerel işgücünün desteklenmesi gerektiğini söyledi.

Dövizin sürekli arttığı, raflardaki fiyatların farklılıkla arttığını ve piyasanın kontrol edilmediğini dile getiren Arıklı, bunların karşısında hareket edilmemesinin görüldüğünü kaydetti.

TAÇOY

YDP Milletvekili Erhan Arıklı’ya yanıt vermek üzere kürsüye çıkan Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, Ekonomi Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı'nın farklı görevlerden sorumlu olduğuna işaret etti. 

Bakanlıkların sorumlu olduğu işlere değinen Taçoy, Ticaret Dairesi personelinin yaptığı denetim faaliyetlerini de anlattı. 

Ticaret Dairesi’nin işin hakkını vererek çalıştığını, yüzlerce ceza kestiğini söyleyen Taçoy, kendilerinin bu şirketleri teşhir etmediğini, gerekirse bunu da yapabileceklerini ancak ahlak gereği bunu yapmadıklrını anlattı.

Çekler için başvuruların dün başladığına değinen Taçoy, burada devlet kefaletinin de söz konusu olduğuna işaret etti. 
Bakan Taçoy, sicil affı diye bir olayın söz konusu olmadığını da kaydetti.  

Arıklı’nın konuşmalarına cevaben “TC yardımını görelim borçlanmaya ona göre gideriz” diyen Taçoy, “Açıklama yapmadım ama evet para gelecektir” diye konuştu. 

Taçoy, özelleştirme konusunda ise, şu anda özelleştirmeye çıkmanın malı ucuza satmak anlamına geleceğini dile getirdi.

Devletin bu süreçte örtülü ödeneği tamamen kaldırdığını, mevcut çalışanlar dışında 2-3 maaş alanlara yapılacak hiçbirşey olmadığını söyleyen Taçoy, devlette 4 bin 500 plakalı araç olmadığını ve RHA’lara bakılarak mevcut araç sayısının görülemeyeceğini dile getirdi. 

Elektrik Kurumu konusunda Meclis’in dirayetli duruşuna ihtiyacı olduğunu anlatan Taçoy, Kıb-Tek’teki maliyetlere işaret etti.

Kurum içerisinde suç işleyenler olduğunu söyleyen Taçoy, bu konunun sıkı takipçisi olduklarını belirtti. 

Tefecilik konusunun hem KKTC’de hem dünyada sıkıntı olduğunu dile getiren Taçoy, yasak olduğu halde süren bu durum için gerekli denetim mekanizmalarının kurulması gerektiğini anlattı. 

ROGERS

HP Milletvekili Jale Refik Rogers "koronavirüs salgını ve bize öğrettikleri" konulu konuşmasında,  sağlığı unutup, ekonomiye dönen gündemi yeniden  sağlığa getirmek istediğini kaydetti.

Ülkede alınan önlemler sayesinde salgının ilk dalgasının bir çok ülkeye göre daha az zararla atlatıldını dile getiren Rogers, karantina hastanesinin şu anda boş olduğunu, son hastanın taburcu edildiğini ve bunların olumlu gelişmeler olduğunu anlattı. 

İkinci aşamaya geçerken hedefin ikinci dalganın da sorunsuz şekilde atlatılması olması gerektiğini kaydeden Roger, rehavete düşülürse süreçte başa dönülebileceğini ve halkın yeniden eve kapanmak zorunda kalabileceğine işaret etti.

Rogers, bu bağlamda herkese ciddi görev düştüğünü anlattı.
Toplum bağışıklığının ölçülmesi konusuna değinen Rogers, salgını yoğun geçiren ülkelerde bile çok sayıda bağışık kişi görülmediğini ve bağışıklığın ne kadar süreceği ya da ne kadar koruyucu olacağı konusunda kesin bir bilgi olmadığını anlattı.

Rogers, ülkede hasta sayısına bakıldığında toplumun bağışık olmadığının aşikar olduğunu dile getirdi.

Virüsün KKTC’yi es geçmiş olmadığını, alınan hızlı önlemlerle virüsün önüne geçildiğini ancak hala ciddi bir risk bulunduğunu dile getiren Rogers, salgınla mücadele eden sağlık çalışanlarına teşekkür etti. Rogers dünya hemşireler günü vesilesiyle özellikle hemşirelere teşekkürlerini sundu.

Sağlık çalışanlarına düşen görevin bitmediğini dile getiren Rogers, toplumdaki her bir bireyin Covid 19 semptomu gösterdiği anda ilgili polikliğine başvurması ve Sağlık Bakanlığı’nın test yapılması konusunda gerekli hassasiyeti göstermesi gerektiğini belirtti.
 
Güvenilir antikor testlerinin yakın zamanda piyasaya sürülmesi beklendiğini söyleyen Rogers, bu konuda da gereken adımlarin atılması gerektiğini anlattı.

Temel Sağlık Dairesi’nin güçlendirilmesinin önemine işaret eden Rogers, salgınla mücadelenin bir ekip işi olduğunu dile getirerek, daireye gerekli istihdamların yapılması gerektiğini belirtti.

Bundan sonra sağlıkla ilgili yapılacak her çalışmanın bilimsel temellere oturtulmasının önemine işaret eden söyleyen Rogers, yine bu bağlamda halk sağlığı politikaları için gerekli yatırımın yapılmasının önemine değindi.  
Covid 19 salgınıyla, kamu sağlık sisteminin güçlendirilmesinin öneminin bir kez daha ortaya serildiğini dile getiren Rogers, ülkede bilimsel değerlere önem verilmesi gerektiğini söyledi. 

Rogers, moleküler tanının bundan sonra da önemli olacağını kaydederek, laboratuar sayılarının artması, bu labaratuarların denetlenmesi ve Sağlık Bakanlığı’nda konuyla ilgili bilir kişiler bulunmasının önemine işaret etti. 

Sağlığın bir ekip işi olduğuna değinen Rogers, bu salgından öğrenilenlerden ders çıkarılması ve bundan sonra atılacak her adımda halk sağlığını temele alarak hareket etmek gerektiğini dile getirdi. 

AKANSOY

CTP Milletvekili Asım Akansoy’un yerinden sorduğu soru üzerine, Rogers, çok fazla pozitif vaka beklenmese de temkinli davranmanın önemli olduğunu ve dünyada önerilerinin de kademeli açılma olduğunu kaydetti. 

CTP Milletvekili Armağan Candan’ın yarın toplanacak İki Toplumlu Sağlık Komitesi’nin gündeminin ne olduğuna dair bir soru üzerine Rogers, komitenin video konferans yöntemiyle bir araya geleceğini, özellikle sağlık açısından Güney’ye geçip tedavi alması gereken kişilerin geçişleri gibi konuların gündeme geleceğini belirtti.

Güney’de çalışan işçilerin de mutlaka gündeme geleceğini düşündüğünü dile getiren Rogers, karşılıklı diyaloğun önemli olduğunu, süreçte komite üyelerinin zaten diyalog halinde olduğunu belirtti. 

ÇELER

TDP Milletvekili Zeki Çeler de konusmadinda sağlık açısından temiz olunsa da rehavete kapılmadan dikkatli olunmasının çok önemli olduğunu söyledi.

Çeler, sağlığı gündemden çıkarmadıklarını ancak ekonominin çarkları açısından özel sektörle ilgili konuların ele alınması gerektiğini belirtti.

Özellikle bu dönemde yapılan tüm çalışmalara saygı duymakla birlikte, özel sektörde atılan bazı adımların aleleacele, sırf toplumda sukunet yaratmak adına atıldığını söyleyen Çeler, bunların bir kısımının yanlış adımlar olduğunu ve bu nedenle finansal kayıp yaşandığını kaydetti. 

Çeler, bin 500 TL’lik desteğin dağıtım yönteminin doğru olmadığını, yapılan hatalar yüzünden sonraki aya para kalmayacağını savundu.

Adil bir sistem yaratılamadığını dile getiren Çeler, İhtiyat Sandığı’ndan para çekilebilmesi konusunda da kriterlerin daha kati ve daha adil şekilde ayarlanması gerektiğini, aksi halde ihtiyacı olmadığı halde başvuranlar yüzünden sıkıntı yaşanacağını dile getirdi.

Maaş Garanti Fonu'yla ilgili çalışma yapılıp yapılmadığını soran Çeler, işgücüyle ilgili veritabanı çalışmasına ihtiyaç olduğunu kaydetti. 
Çeler, bu verilerin adil bir sistem kurulması açısından önemli olduğunu söyledi. 

Açılacak sektörlerin alması gereken önlemleri alıp almadığının denetlenmesi gerektiğini söyleyen Çeler, güzellik salonları konusuna da değinerek buraların hijyene en çok önem veren iş kollarından olduğunu belirtti.
Çeler buna rağmen açılmalarına izin verilmemesinin halihazırda eve girerek iş yapanların artması gibi sonuçlar doğurabileceğini anlattı.

Bu sürecin hükümetin özel sektör çalışanlarının hak ve arayışlarıyla ilgili ne kadar geri olunduğunu görmesini sağlamasını temenni eden Çeler, basın çalışanlarını örnek verdi. 

Sektörel taban maaş konusuna da değinen Çeler, bunun hayata geçmesi için her sektörden temsilciye ihtiyaç olduğunu, bunun için de tüm sektörlerde sendikalaşmaya ihtiyaç olduğunu kaydetti. 

SUCUOĞLU

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faiz Sucuoğlu da eleştirileri yanıtladığı konuşmasında,  “Dünya artık eski dünya olmayacak. Özel sektörün zarar gördüğü ortamlarda devletin nasıl zarar gördüğü zaten biliniyordu. Şu anda yaşanıyor” dedi.

Hükümetin aldığı kararlar çerçevesinde rotasyon usulu çalışıldığını ancak bazı çalışanların rotasyona katılmadğını belirten Sucuoğlu, bir sendikanın işe gidilmemesi yönünde üyelerine attığı mesajı okuyarak, bu durumun çalışan personeli enayi yerine konmasına neden olduğunu belirtti. 

Berberler ve kuaförler konusunda, kayıtdışı ve kontrolsüz hizmet verenler olduğunu söyleyen Sucuoğlu, bu konuda gerekirse ilk fırsatta yeni adımlar atılacağını kaydetti.

Bin 500 TL’lik yardımların dört bacaklı bir çalışmanın parçası olduğunu yineleyen Sucuoğlu, hedefin 3-4 aylık kriz döneminde insanların mutfağına gıdasını götürebilmesi olduğunu, eğer bu tedbirler alınmazsa ciddi bir işsizlikle karşı karşıya kalınacağını belirtti.

Sucuoğlu, gelinen noktada amacın insana hizmet olduğunu söyledi ve konuyla ilgili siyasi sorumluluğu kendisinin üstlendiğini ancak ilgili kararın, 5 müsteşarın toplantıları sonucu alındığını anlattı.

Sucuoğlu, CTP Milletvekili Armana Candan'ın yerinden söz alarak, güzellik salonlarının açılmasının yeniden ele alınması gerektiğine ilişkin yorumda bulunması üzerine, güzellik salonları işinin ilk bakanlar kurulunda yeniden ele alınabileceğini ve ortak paydada bir görüş birliği olursa bu konuda bir açılım yapılabileceğini kaydetti.

TDP Milletvekili Zeki Çeler yerinden söz alarak, hükümete, çalışanlarla ve sendikalarla sürekli diyalog içindeolmanın düştüğünu söyledi. Çeler, önyargılı hareket etmemek gerektiğini anlattı.

Sucuoğlu, doğru ve düzgün sendikacılıkla hiçbir sıkıntıları olmadığını dile getirdi.