Meclis Genel Kurulu’nda kadın milletvekillerinin konuşmalarının ardından söz alan bazı parti başkanları, Türkiye ile imzalanan İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü başta olmak üzere güncel konularda konuştu.
HP Genel Başkanı Kudret Özersay “Ekonomik sorunlar ve Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü” konulu konuşmasında, kendi hükümet dönemlerinde icra, taksit, hapislik, mazbata, konut ve işyeri tahliyesine ilişkin aldıkları karar ve düzenlemelere işaret etti. Özersay, bunları 2 aylığına ertelediklerini anımsatarak bunun bugünün şartlarında yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. 
Özersay, bu yasa gücünde kararnameyi yaptıkları tarihte aile davalarında verilen tazminat ve nafaka yükümlerini dahil etmediklerini de anımsattı. 
1,500 TL katkı başvuruları alınmadan kriterlerin belirlenmesi gerektiğine daha önce de işaret ettiklerini anımsatan Özersay o dönem kendilerine başa çıkılabilecek sayıda başvuru alındığının söylendiğini kaydetti.
Özersay, öte yandan 57 bin civarında kişinin başvuru yaptığını ifade ederek “Tamamına olumlu yanıt verecek gücünüz var mı?” diye sordu, yoksa binlerce insanın sıkıntıya sokulacağını anlattı. 
Türkiye ile imzalanan anlaşma hakkında sorular da yönelten Özersay, önceki hükümet dönemlerinde anlaşma uyarınca verilen sözlerin tutulmadığını söyledi.
Son anlaşmalarda hükümlere mali anlamda Türkiye’nin de uymadığının görüldüğünü dile getiren Özersay, son imzalanan anlaşmadan detaylar aktardı, geçen yıldan söz verilip aktarılmamış rakamlar olduğunu ve bunun yine gerçekleşebileceğini belirtti.
Bu rakamın tamamlanmamış projeler nedeniyle mi ödenmediğini soran Özersay, değilse bu rakamın neden aktarılmadığının konuşulması gerektiğini dile getirdi. 
Anlaşma içerisinde verilen sözler bağlamında olumlu unsurlar olduğunu kaydeden Özersay, öte yandan taahhütler konusunda netleştirilmesi gereken şeyler olduğunu ifade etti. 
Özersay anlaşmadaki taahhütlerin yerine getirilmesine ilişkin takvime işaret ederek “Bu taahhütleri yılın sonuna kadar yerine getirecek misiniz? Yoksa hükümet kendine biçtiği ömrü mü uzattı” diye sordu.
Türkiye’nin sağlayacağı mali katkı karşılığında verilen taahhütlerin içeriğinin netleştirilerek Meclis’le paylaşılmasını isteyen Özersay, bu yönde hükümete sorular yöneltti, 12 başlıkta topladığı bu soruları yazılı olarak da ileteceğini söyledi. 
Anlaşma ekinde, eylem planında vakıf mallarıyla ilgili düzenlemelerden bahsedildiğini söyleyen Özersay, eğer Maraş’taki malların vakıf malı statüsüne aktarılması planlanıyorsa, bunun bütüncül bir yaklaşımla, İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına halel getirmeden yapılmasının önemini vurguladı. 
Öngörülen toplam mali yardım içerisinde reel sektöre ayrılan payın yetersiz olduğunu ifade eden Özersay, altyapı projeleri için öngörülen rakamlar zaten aktarılamayacaksa, bunun yükseköğretim, turizm ve özel sektöre aktarılmasının da değerlendirilmesini istedi. 
Özersay, Cumhurbaşkanlığı Sarayı için ayrılan kaynağın kamu vicdanını zedeleyen bir konu olduğunu kaydederek bu maddenin bir an önce askıya alınması gerektiğini de söyledi. 
ERHÜRMAN
Ardından CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması” başlıklı konuşma yaptı. 
Protokollerdeki temel amacın ülkenin kalkınması olduğuna işaret eden Erhürman, kendi hükümet dönemlerinde yapılan eleştirilere işaret etti.
Erhürman, geçen yılki protokolde yer alan öngörülerle gerçekleşmelerin farklı olduğunu kaydetti.  
Protokolün bütçenin dörtte birine denk geldiğine işaret eden Tufan Erhürman, aktarılacak kaynak konusu öngörülebilirlik olmadığı zaman bütçenin de öngörülebilir olmaktan çıktığını söyledi. 
Erhürman konuşmasının devamında protokolle ilgili hükümete sorular yöneltti.
Özel sektöre destek ve reform destek kalemlerinin ortadan kalktığını kaydeden Erhürman, “Örneğin Kamulaştırma Yasası’nda değişikliğe ihtiyaç varsa bunun için taahhütte mi ihtiyaç var bu reform mu?” diye sordu.
Erhürman, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın bu protokolün içinde nasıl yer bulduğunu da sordu. 
“Bu protokol mantığı artık hiçbir şekilde işlemiyor” diyen CTP Genel Başkanı Erhürman, pandemi dolayısıyla özel sektörün ciddi zarar gördüğünü ve hibeye ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Bir hukukçu olarak “murat” nedir diye sorduracak bir uluslararası anlaşma metnini kabul etmediğini ifade eden Erhürman, şu anda taahhütler babında hiçbir şeyin anlaşılmadığını kaydetti. 
Tufan Erhürman, ne taahhüt edildiğinin yapılan anlaşmada açık olmadığını söyledi, örnekler verdi. 
Protokolde enterkonnekte elektrik konusunun yer almadığına işaret eden Erhürman, bunun bu işin imkansızlığı nedeniyle bu şekilde olduğunu ancak kimsenin kendilerine “siz haklıydınız” demeyeceğini belirtti. 
“ERKEN SEÇİM KARARI ALINMALI”
Erhürman hükümetin ömrünün Ekim’den önce biteceğini kaydederek, önümüzdeki bir ayda Meclis’te erken seçim kararı alınması gerektiğini, aksi halde Haziran’da ara seçime gidilmesi gerekreceğini anlattı. 
Erhürman buna rağmen hükümetin ömrünü aşan ve çok sayıda belirsizlik içeren böylesi bir protokole imza attığını kaydetti. 
Protokole göre KKTC’de kurulacak veri merkezinin Türksat tarafından yönetileceğinin öngörüldüğünü, KKTC yetkili kurumunun sadece koordinasyon sağlayacağının belirtildiğini söyleyen Erhürman, kendi kendine yeten bir KKTC hedefinde olunduğunun söylendiğini ancak veri merkezinin yönetiminin Türksat’ta olacağını anlattı.
CTP Genel Başkanı Erhürman, yanlışa doğru demeyeceklerini söyleyerek, protokoldeki yanlışlara onay vermeyeceklerini vurguladı.  

Editör: TE Bilisim