Meclis Genel Kurulu’nda yasaların ardından güncel konuşmalara geçildi. Yerel yönetimler, Dome Otel ve hali arazi kiralamaları da gündeme taşındı.
İlk olarak UBP Lefkoşa Milletvekili Olgun Amcaoğlu “Yerel Yönetimler” başlıklı konuşma yaptı.
AMCAOĞLU:“SEÇİMLERİN ARDINDAN BELEDİYE REFORMU İLE BİRÇOK BELEDİYE KAPATILACAK”
Amcaoğlu, seçimlerin ardından Belediye Reformu ile birçok belediyenin kapatılacağını iddia etti.
Yerel belediyelerin bütçeden büyük katkı aldığını, buna rağmen maddi çöküntü içinde olduğunu söyleyen Amcaoğlu, belediyelerin maddi sıkıntı yaşamasının önemli nedenlerinden birinin aşırı istihdamlar olduğunu anlattı. 
Belediyelerin Türkiye ve AB’den de katkılar aldığını, buna rağmen beledi hizmetlerde sıkıntı yaşandığını dile getiren Amcaoğlu, bu anlamda yasal düzenlemelerin ve denetimin önemli olduğunu kaydetti.
Belediye reformunun önemli olduğunu ancak bu reform yapılmadan bazı başka yasal değişikliklerin daha hayata geçirilmesi gerektiğini anlatan Amcaoğlu, aksi halde sorunun çözülemeyeceğine değindi. 
Amcaoğlu, belediyeler konusunda önerilen yasal değişiklikler değerlendirilirken hangi partiden geldiğine bakılmaması gerektiğini de kaydetti. 
Amcaoğlu, bazı belediyelerin Cumartesi sabah 5’i 10 geçe çalışma yaptığını da söyleyerek Çalışma Bakanı’nı göreve çağırdı. 
BAYBARS: “SEÇİM SONRASI REFORM ÇALIŞMALARINA BÜTÜNLÜKLÜ ŞEKİLDE BAŞLANACAK”
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, yerel yönetimlere toplu bir reform olması gerektiğine hemfikir olduğunu dile getirdi. 
Baybars KKTC-TC arasında yapılan Mali İşbirliği Protokolü’nde de belediye reformu yapılması maddesi bulunduğunu hatırlattı. 
Kendisinin göreve geldiğinde, ilgili paydaşları da çağırarak konuyla ilgili bir çalışma yaptığını dile getiren Baybars, seçim nedeniyle reformun ileriye atıldığını belirtti. 
Baybars, seçimlerinin bitmesiyle Bakanlık olarak, belediyelerin yeniden yapılandırılması hakkında reform çalışmalarına bütünlüklü şekilde başlanacağını kaydetti. 
DERYA
CTP Milletvekili Doğuş Derya, Dome Otel başlıklı konuşma yaptı. Derya konuşmasına kıyıya vuran mültecilere işaret ederek başladı.
Kıbrıslı Türklerin 50 yılı aşkın süredir varoluş mücadelesi verdiğini söyleyen Derya, bağımlı bir ekonomiye sahip olmanın yaşatacağı sorunlara değindi. 
“Toplum olarak yıllardır bu ülkede bir varoluş mücadelesi veriyoruz” diyen Derya, “Kendi ayakları üzerinde durabilen, özgün kimliğini korumaya çalışırken tüketen değil üreten olmak isteyen, kaynaklarını verimli kullanabilen ve dışarıya olan bağımlılığını azaltarak kendine yeten bir ekonomi yaratmak istiyoruz” dedi.
Derya, ancak kendi kendine yeten bir toplumun varlığını devam ettirebileceğini söyledi. 
“DOME OTEL SÖZLEŞMESİNİN YENİLENMEMESİ İÇİN YALAN HABERLERLE KARA PROPAGANDA YÜRÜTÜLÜYOR”
“Dün KTHY, DAİ-DAK, Mare Monte vb. için ne yapılıyorsa bugün de Dome Otel ile ilgili yapılıyor” diyen Derya, Dome Otel sözleşmesinin yenilenmemesi için “ücret karşılığı yazılmış ve sponsorlu yayınlanan yalan haberlerle kara propaganda yürütüldüğünü” söyledi.
Derya şöyle devam etti:
“Bu kara propaganda içinde bugün işçiler eliyle yürütülen Dome Otel'in gerekli yatırımları yapmadığından tutun da yöneticilerin kendi hesaplarına fahiş paralar aktardıklarına kadar bir sürü yalan utanmazca söyleniyor. O yüzden ben bugünkü konuşmamda Dome Otel gerçeğini anlatacağım ve yapılan kara propagandanın ardındaki esas niyeti sizlerle paylaşacağım.”
Daha sonra Derya, Dome Otel’in faaliyetlerini, yıllara göre yapılan yatırımları ve yıllar içinde yaşanan kar- zarar rakamlarını madde madde açıkladı.
2008 Mayısına kadar zarar eden otelin, çalışanların yönetimine verildikten sonra önce zararı minimize edip, sonra da kara geçmeye başladığını anlatan Derya, Otelin 2012 yılında "Müşteri Memnuniyeti En Hızlı Artan Otel" ödülü aldığını belirtti.
Derya, bu değişikliğin emekçilerin alın teri, özverisi, fedakârlığı, inadı, dirayeti ve azmi sonucu yaşandığını kaydeden Derya, “Dome Otel Vakıflara ‘gel ben de Salamis gibi yılda 80 bin dolar kira vereyim’ dediğinde müdür bey hangi gerekçeyle kabul etmiyor?” diye sordu. 
Derya şöyle devam etti:
“Niyet bahane üretip yalan dolan ile suyu bulandırmak. Çünkü Vakıflar müdürü olan beyefendi, Dome'un sözleşmesinin yenilenmemesi için bahane üretmek adına Mayıs 2017'de EBİ Şirketini inceleme raporu hazırlamak üzere görevlendiriyor. EBİ, otele gidiyor ve sözleşme gereği olan tüm yatırımların fazlasıyla yapıldığını rapor ediyor. Ve münferit bazı küçük problemler dışında bir problem görülmediğini rapor ediyor. Lakin ne hikmetse Vakıflar müdürü beyefendi bu rapordan pek hoşnut olmadığı için ikinci bir rapor istiyor. 
“505 BİN TL ÜÇ DİREKTÖRÜN 9 YILDA ALDIĞI MAAŞTIR”
23 Şubat 2018 tarihli bu ikinci rapor Otele gidilmeden masa başında hazırlanıyor. Tekrar ediyorum, otele gidilmeden masa başında hazırlanıyor. Arkasına iliştirilmiş doğru olmayan bilgilerle, mesela ‘3 direktörün bir yılda 505 bin TL aldığı’ gibi yalan bilgilerle donatılıyor. Daha önce de buradan isim vererek iftira atanlarınıza söylemiştim, buradan tekrarlayım. 505 bin TL üç direktörün 9 yılda aldığı maaştır. Bu ayda 1500 TL demektir. Hangi otel patronu bugün ayda asgari ücretin bile altında maaş alır?
Bu otele gidilmeden ve sırf sözleşmeyi yenilememek için yazılan düzmece rapordan hareketle Vakıflar müdürü beyefendi Dome'un 35 milyon TL yatırıma ihtiyacı olduğunu ve vakıflara ödemesi gereken yıllık kiranın 400 bin Euro olduğunu söylüyor. Çok deneyimli ve konuya hâkim bir mimar olan Sayın Yücem Erönen'in deyişi ile 35 milyon TL'ye 2 tane Dome otel yapılır.”
Vakıfların talep ettiği bu rakamın ödenmesinin mevcut yatak sayısıyla ödenmesinin imkansız olduğunu söyleyen Derya, “Siz Dome oteli çalışanların elinden alır özel bir kumarhane ağasına verirsiniz, o da Dome'u yıkar ve yerine, alt kısmı casino olacak 1000 yatak kapasiteli bir ucube yapar, o zaman bu rakamlar mümkün olur. Yani aslında bu rakamları istemenin, bu olmayacak rakamlar üzerinden sponsorlu kara propaganda yapmanın Türkçesi ‘Ben Dome'u birilerine peşkeş çekmek istiyorum’ demektir. Vakıf Müdürü beyefendiye tavsiyemdir, Evkaf'ın facebook sayfasını bir devlet görevlisine yakışmayacak biçimde şahsi sayfası gibi kullanacağına, sponsorlu haberlerle, asılsız raporlarla Dome Otel yönetimini karalamaya çalışacağına, 2017 yılında harcadığını söylediği ve vakıfların bütçelenmiş bütçesinden olmayan 4 milyon TL'nin nereden geldiğini, bu paranın kalem kalem nereye harcandığını söylesin.” şeklinde konuştu.
Derya, bütün bu olanların “ideolojik bazlı” olduğunu söyleyerek, “unutulmasın ki, biz yıllarca varlık mücadelesi veren bir toplumuz. Söz konusu olan şey irademize, emeğimize ve haysiyetimize karşı bir taarruz olduğu zaman orada bir bütün olur, hakkımızı sonuna kadar savunuruz” dedi.
PİLLİ
Ardından UBP Güzelyurt Milletvekili Ali Pilli, hali arazi kiralamaları başlıklı konuşma yaptı. 
Pilli, öncelikle bu konudaki yasal mevzuat hakkında bilgi verdi.
Hükümetin devlet arazileri konusunda hassas olduğunu her fırsatta dile getirdiğini söyleyen Pilli, Güzelyurt -Lefkoşa yolunun çift şeritli yapılması sırasında çok sayıda vatandaşın kamulaştırma karşılığı ücret almadığını söyledi.
“MEVLEVİ’DE KÖYLE İLİŞKİSİ OLMAYAN KİŞİYE İŞ YERİ YAPMASI İÇİN ARAZİ VERİLDİ”
Bu kişilerin kamu menfaatini ön planda tutarak, konuyu mahkemeye taşımadığını söyleyen Pilli, öte yandan Mevlevi çemberi yanında bir kişiye köyle hiçbir ilişkisi olmadığı halde iş yeri yapması için arazi verildiğini belirtti.
Aynı kişinin babasına geçen hafta, bu bölgeden arazi verildiğini dile getiren Pilli, bölgeyle ilişkisi olmayan bu kişiye arazi verilmesinin bölgede rahatsızlık yarattığını dile getirdi. 
Bu adım atılırken bölgedeki trafik akışının da göz önünde bulundurulmadığını kaydeden Pilli, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan’ın bölgeyi incelemesini istedi.
Pilli, “önceki bakan bu arazinin verilmesine izin vermediği halde yeni bakanın göreve gelir gelmez bu araziyi verdiğini” söyledi.
BAYBARS
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, kürsüde çıkıp bir şeyleri söylemenin, eşit ve adil olduğunu söylemenin güzel olduğunu ancak kürsüden inen kişilerin Meclis koridorlarında “söyledik ama kusura bakma” dediğini kaydetti. 
Pilli’nin bahsettiği hali arazinin 7 Aralık 2016’da İcar Takdir Komisyonunda görüşüldüğünü ve bu araziyle ilgili kira kararı çıktığını anlatan Baybars, bürokratlar tarafından kendisine aktarılan bilginin, UBP içindeki çatışmalar nedeniyle bu kararın uygulanmadığı yönünde olduğunu kaydetti. 
Araziler konusunda rapor istediğini anlatan Baybars, Kaymakam’ın bu karar alındığı halde uygulanmadığını kendisine ilettiğini, bölge Kaymakamı ve Merkez Kaymakamı’nın kira kararı hakkında uygunluk görüşü verdiğini anlattı.
“PİLLİ İLGİLİ ARAZİNİN KENDİSİNE KİRALANMASINI İSTEDİ”
Böyle olunca kendisinin, 2016’daki kararın, kira rayiç bedel olarak güncellenmesini istediğini kaydeden Baybars, Pilli’nin bu arazinin yanında arazileri bulunduğunu ve ilgili arazinin kendisine kiralanmasını istediğini dile getirdi. 
Baybars, Pilli’ye ne yapacaksın dediğinde “ağaç ekerim” cevabını aldığını kaydetti. 
Baybars, Pilli’ye “halkı yanıltmaya ve kendi menfaatleriniz için bu şekilde konuşmaya hakkınız yoktur” dedi.
PİLLİ: “PLANIM İLGİLİ ARAZİYİ ORADA ÖLENLER İÇİN BOTANİK BAHÇESİ HALİNE GETİRMEKTİ”
Bunun üzerine yeniden söz alan Ali Pilli, Baybars’ın kendisine “çamur attığını” söyledi. Pilli, Baybars’la görüştüğünü ancak sadece köylünün arazinin verilmemesi talebini ilettiğini kaydetti. 
Kendisinin toplumun menfaatini savunduğunu dile getiren Pilli “Alnım açıktır, ne aldıysam alın terimle aldım” dedi.
Pilli, o araziyle ilgili planının ilgili araziyi orada hayatını kaybeden insanlar için bir botanik bahçesi haline getirmek olduğunu anlattı.