CTP eski Milletvekili Mehmet Çağlar, sosyal medya hesabından Kıbrıs sorunu konusunda "Birileri sınavı bitirip çıkacak" başlıklı bir yazı yayınladı.
Çağlar şunları yazdı:
"BİRİLERİ" SINAVI BİTİRİP ÇIKACAK..!
Renkli kişiliğiyle ün yapmış bir felsefe hocası,
yılın son sınavını yapmak üzere sınıfa girmiş...
Bütün öğrenciler çok heyecanlı,
hepsi merakla soruları bekliyorlarmış.
Felsefe hocası sınıfa şöyle bir bakmış,
derken sandalyesini kaptığı gibi kürsünün üzerine koymuş...
"İŞTE 100 PUANLIK TEK SORU" demiş...:
"BANA BU SANDALYENİN VAROLMADIĞINI İSPAT EDİN"
Herkes yazmaya başlamış,
hızlı hızlı yazanlar harıl harıl düşünenler derken,
aralarından biri kağıda tek bir cümle yazmış,
sonra kalkmış hocasına vermiş,
ve sınavı bitirip çıkmış....
Öğrencilerine hep kırık not vermekle ünlü felsefe hocası,
sınav kağıtlarını okuduktan sonra,
bu konudaki ününe gölge düşüreceğini bilmesine rağmen,
hayatında ilk kez,
bir öğrencisine tam puan, yani 100 puan vermek zorunda kaldı...
Öğrencinin sınav kağıdında yalnızca şu iki sözcük yer alıyordu:
"HANGİ SANDALYENİN?"
MANTIK NEDİR ?
Mantık; bilim ve fesefede en çok kullanılan ispat metodlarından biridir...
Doğru ile yanlış arasındaki akıl yürütmenin ayırımını yapan disiplindir mantık...
Peki, Türk ve Rum taraflarının konjonktürel tutumlarının arkasında yatan mantık nedir?
Statüko odaklı bir dış politika mıdır?
Örneğin, Rumların sondaj yapmaktaki amaçları neydi?
Müzakere sürecinde BM'yi dışlayan ve AB’yi yetkili kılmayı hedefleyen bir politika eksenini yakalamak mıdır?
Sondaj krizi çıkaranların amacı nedir?
Türkiye'nin amacı nedir?
İnisiyatif aldığını tüm dünyaya göstermek ve çıkarılacak olan doğalgazın adil paylaşımını sağlamak hedefini mi gütmektedir?
Ya da Türkiye’nin, bölgedeki enerji ağı olma hedefi ne derece gerçekcidir?
Maraş konusuna gelelim...
Maraş konusunda Türk tarafının yaklaşımı nasıl olmalıdır?
Gecşek Federasyon yaklaşımını neden ortaya atmıştır Sayın Anastadiyadis?
Bundan ne medet umuyor?
Peki ya statükocular ...
Güney ve Kuzey Kıbrıs’taki milliyetçi-statükocu siyasal partiler?
Bu durumdan nemalanan kesimler?
Onlar bu gidişe nasıl/nerede müdahale edecekler?
Ya Rum Kilisesi?..
Onlar siyaset ile uğraşmayı hangi eksende sürdürecek?
DEĞİŞİMİN EŞİĞİNDE...
Kısacası, dış politika anlayışı değişimin eşiğindedir,
ve Kıbrıs’ta çözümü zorlayan güçlerin,
yeni mantıksal önermelere,
süreci tersine çevirebilecek tutumlara ihtiyacı vardır...
Yoksa!
"HANGİ SÜREÇ" diyen,
"birileri" sınavı bitirip çıkacak!..
