Ayçiçeği, diğer bilinen adıyla günebakan… Çiçekleri güneşe doğru döndüğü için günebakan da denilen ayçiçeği, çekirdekleri ve yağı için yetiştiriliyor… Güzelliğiyle herkesi kendine hayran bırakan ayçiçeği, süs bitkisi ve kesme çiçek olarak da değerlendiriliyor.

Mesarya bölgesinde, Alaniçi köyünde tarım ve hayvancılıkla uğraşan Ali Osman Can, 4 yıldır ayçiçeği yetiştiriyor. Bitkiyi hayvanlarına yem olarak kullanan Can, ayçiçeği yetiştirmenin hem kolay hem de tasarruflu olduğuna dikkat çekiyor.

Ayçiçeğini arpaya alternatif olarak gösteren Can, buna karşın arpaya da ihtiyaç olduğunu ifade ederek, yem bitkisi ve arpa ekiminin dönüşümlü olarak yapılabileceğini belirtiyor.

-“Tohumları Adana’dan ithal ettim”

Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) konuşan üretici Ali Osman Can, 4 yıldır ayçiçeği yetiştirdiğini belirterek, bu yıl 250 dönüm tarlaya ürünü ektiğini söyledi.

Hayvan yemi sağlamak amacıyla ayçiçeği yetiştirdiğini dile getiren Can, ektiği tohumun iyi verim alan bir tohum olduğunu ifade etti. Ektiği tohumun yağlık ayçiçeği tohumu olduğunu belirten Can, tohumları Adana’dan ithal ettiğini; kuraklığa, susuzluğa dayanıklı tohum çeşidini kullandığını söyledi.

-Sıcağa dayanıklı

Ayçiçeğinin sıcağa dayanıklı bir bitki olduğunu belirten Can, ekim yapılacak tarlanın Aralık ayından itibaren çok iyi işlenmesi ve hiç ot olmaması gerektiğini söyledi. Ali Osman Can, Mart başı ise ekim yapılması gerektiğini dile getirdi.

Bu yıl ülkede Mart ve Nisan’ın çok kurak geçtiğini ifade eden Can, ürünün beklediği boyutta olmadığını belirterek, “Ama kafa olarak yeterlidir, çiçek açtılar” diye konuştu.

-“Dönümden 1 ton silaj hedefliyorum”

Bu yıl dönümden 1 ton silaj almayı hedeflediğini dile getiren Can, “Sanayisi olsa, yağ fabrikası olsa bunun çekirdeğini elde etmiş olsak dönümde 300 kilo ayçiçeği çekirdeği alma şansımız var” dedi.

Bunun üzerine çalışma yapılması gerektiğini ifade eden Ali Osman Can, “Ülkenin ihtiyacı olan ayçiçeğini üretmek için bir çaba içine girilmelidir. Bu mümkündür. Adana’da üretildiğine göre biz de üretebiliriz” diye konuştu.

-“Tarım arazilerini koruma yasası çıkarılmalı”

“Ülkedeki tarım arazilerine derhal koruma yasası çıkarılması lazım” vurgusu yapan Ali Osman Can, şöyle devam etti:

“Mutluyaka, Yeniboğaziçi, Mormenekşe, Aygün, Ötüken, Kuzucuk, Sınırüstü, İskele, Yarköy’e kadar bu ovalar bitti ki en verimli olan buralarıydı… Sadece saydığım bölgelere ayçiçek ekimi yapılsa kendi ihtiyacımızı biz bu ülkede yetiştiririz.”

-“Tarımda köklü revizyon”

Tarımda köklü revizyon olması gerektiğini dile getiren Can, şunları kaydetti:

“50 yıldan beridir bu memlekette sadece arpa ekilir. İnsanlarımızı artık aydınlatmamız gerekir. Sadece arpa olmaz. 50 yıldır arpa eke eke, topraklarda hastalık oluştu. Arpa yaprağında 7 çeşit hastalık var… Her yıl kimyasal zehri artırdık, artırmaktan topraklar da bozulmaya başladı. Bunu değiştirmemiz gerekir, ayçiçeği yanında diğer yemlikleri de üretmemiz gerekir. Bizim kültürel yemlerimiz olan vigo, burçak, yerli yulaf bunları da ekmeliyiz.”

-“Suni gübre ve ilaca ihtiyaç yok”

Ayçiçeği yetiştirirken suni gübre ve ilaca ihtiyaç olmadığının altını çizen Can, “Sadece ektim. Toprağa çok miktarda azot bıraktığı için gelecek yıl kimyevi gübre de istemez” diye konuştu.

Ayçiçeğinin sulama ihtiyacına da değinen Can, hiç sulama yapmadığını belirterek, tamamen gönende yetiştirdiğini ifade etti. Can, aynı yağışı almaları halinde ayçiçeğinin arpadan daha verimli olduğunu söyledi.

“Şartlarımız çok uygundur. Arpadan daha fazla mahsul alabilme imkanı vardır ve değeri de arpadan çok daha yüksektir” diyen Ali Osman Can, buna karşın arpaya da ihtiyaç olduğuna dikkat çekerek, yem bitkisi ve arpa ekiminin dönüşümlü olarak yapılabileceğini belirtti.

-“Ülkede ayçiçeği yetiştirilmelidir, karşılığını alırsınız”

“Mart ve Nisan yağışlı olsaydı dönüm başına ortalama 4-5 ton silaj almış olacaktım” diyen Can, maliyetleri hesapladığında 1 ton silajda da üretici olarak çok avantajlı olduğunu anlattı. Döviz artışıyla ithal yemlerde yem hammaddelerinin çok pahalı olduğunu belirten Ali Osman Can, “Ülkede ayçiçeği yetiştirilmelidir. Karşılığını alırsınız. Arpaya alternatif ürün ayçiçeği” diye konuştu. Can, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın bu yönde çalışma yapmasını istedi.

-“Toprak çok iyi işlenmeli… 120 günde olgunlaşır”

Ekim öncesinde toprağın çok iyi işlenmesi gerektiğini ifade eden Ali Osman Can, tam tavında 1 Mart’ta ekim işleminin başlaması ve bir haftada bitirilmesi gerektiğini kaydetti. Daha sonraki süreçte ilaç ve gübreye ihtiyaç olmadığını yineleyen Ali Osman Can, ürünün 120 günde olgunlaştığını belirterek, hasadı, ürünün üzerindeki çiçekler dökülünce ve çekirdek olgunlaşınca süt döneminde yaptığını söyledi. Bu yıl silajı Haziran sonunda yapacağını ifade eden Can, senede bir ekim, bir hasat yaptığını kaydetti.

Ülkede kendisi dışında gönene ayçiçeği eken birini görmediğini ifade eden Ali Osman Can, sulu araziye ekip, hayvanlara yem üreten birkaç kişi olduğunu belirtti.

-“Sanayisi kurulsa kendi ihtiyacımız ayçiçeği yağını da üretebiliriz”

Ülkede ithalata dayalı hayvancılık değil kendi yemini üreten bir hayvancılık sisteminin kurulması gerektiğini kaydeden Ali Osman Can, “Sanayisi kurulsa kendi ihtiyacımız ayçiçeği yağını da üretebiliriz. Yağını üretirken, posasından da hayvancılığı besleyebilirsiniz. Her iki yönlü kullanılabilir. Ayçiçeği küspesi kilosu 7-8 liradır, ithalat yerine paranız kendi cebinizde kalır” diye konuştu.

Yem hammaddesi için yurt dışına her ay yaklaşık 50 milyon TL ödendiğini ifade eden Ali Osman Can, bunun çok büyük bir para olduğunu söyledi.

Hayvanları için daha önce ithal gelen ayçiçeği küspesi aldığını belirten Can, ayçiçeği silajı yaptığında ayda 13-15 bin TL tasarruf ettiğini kaydetti. Bunun yılda 200 bin TL’ye denk geldiğini ifade eden Ali Osman Can, “Neden benim ülkemin çiftçisi para kazanmasın bu işten?” diye sordu.

-“Ülkeye yaygınlaştırılsın, ülke kazansın”

Bu konunun hükümet düzeyinde ele alınmasını isteyen Can, “Kendim için istediğim bir şey yok, yanlış anlaşılmasın. Ülkeye bu yaygınlaştırılsın, ülke kazansın” dedi.

Üreticilere çağrı da yapan Ali Osman Can, sadece arpa değil ayçiçeğini de denemelerini isteyerek, şunları kaydetti:

“Ayçiçeği önemli bir katkı sağlayacak çiftliklerine, önemli bir avantaj getirecek. İthalata dayalı gelen ayçiçeği küspesini satın alma ihtiyaçları gibi bir durum kalmayacak. Bundan dolayı tasarruf etmiş olacaklar.”

Bunun devlet politikası olması gerektiğini ifade eden Can, insanlarda tutuculuk olduğunu dile getirerek, üreticilerin arpa ekmeye alıştığını, vazgeçemediğini ve adım atmaya korktuğunu söyledi.