Mükemmel enerjisi, köylüsü ile olan uyumu, sorunlara karşı duyarlılığı ile fark yaratan, gülen yüzü ve çalışkanlığı ile de fark yaratıp halka güven veren Görneç Muhtarı Nevzat Akçagil sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla da kendinden söz ettiriyor. Paylaşımında özellikle Belediyelerin ve muhtarlığın önemine vurgu yapan Akçagil,” Tüm bölge halkı olarak belediyemizin kapanmaması konusunda hem fikir olup, sahip çıkıp kol kanat olmalıyız” dedi.

İşte o paylaşımı;

Evvelden ben çocuktum net de hatırlarım köylerde muhtarın yardımcısı olarak destebanlar görev yapardı. Sorumluluk alanları çervresin de adeta kuş uçurtmaz arazide gördüklerini, duyduklarını akşama köy muhtarına aktarır ve gerekli cezai işlemler yasalara göre sırası ile zamana yayılmadan uygulanırdı. Peki neler vardı bu görevlerinin içinde; Bölgesindeki ağaçlar ve ekilip-biçilebilen arazileri çobanlara otlatamazdı, bir kişi izinsiz kendi başına kuyu kazma su araması yapamazdı, gelişi güzel etrafa çöp atamazdı, odun ihtiyacı için hem başkalarının ağaçları kesilemezdi hem de orman arazilerine zarar veremezdi. Hırsızlık ve başkalarının malına zarar verme yapamazdı, zamanı gelmeden izinsiz zeytin ve harnıp toplayamazdı. Vs..vs.. yani hani en büyük şikayetimiz “denetimsizlik” diyoruz ya işten denetim o zamanlarda devletin en alt basamağından başlardı. Brotsimayı ödemeyenler de mahkeme yoluyla muhakkak cezasını öder ve bu hadise diğer vatandaşların kulakların küpe olurdu. Destebanların maaşları muhtar tarafından ödenir köy muhtarının gözetiminde işlemler tıkırında sürdürülürdü. 
***
Tam hatırladığım kadarı ile (yalına da bilirim) 1985---1987 yılları falandı merkezi idare tarafından bu destabanlık fuzuli görülerek kaldırıldı. Halkta bir rahatlama ve gevşeme başladı isteyen istediğini yapmakta gelişi güzel dağ gibi çöpler, gelişi güzel ahbap çavuş ilişkilerinden doğan ve MEY kokulu sofralardan cesaret alınarak dere yataklarını, deniz kenarlarını evler, apartmanlar, villalar doldurdular. Ne de olsa devletten bir allahın kulu ofisinden çıkıp da inceleme yapmamış, vatandaşa yakın halkla birlikte arazide bulunulmamıştır. Hasber kader yıllar yılları kovalamış ve 2008 yılında muhtarlıkların da elleri ve ayakları kesilerek “köylüyü şehirli gibi yaşatacağız” diyerek muhtarlıklara kilit vurarak kapatma noktasına getirip belediyelerin “odacısı” görevini uygun görmüşlerdir. Şimdilerde sıra da onlara geldi yani belediyelere. Önce belediyeleri maddi olarak çökertme teknikleri oynayan gelmiş geçmiş idareciler sindirme ve halkı pes ettirerek halkın belediyeler üzerinde baskısını artırarak darağacına kendi ayakları üzerinde gitmesini beklemektedir. “Kör ölür badem gözlü olur” bizim de burada iyi veya kötü, başarılı ve/veya başarı yolunda azimle ilerleyen, iyi kötü bir belediyemiz vardır ve hem başkanı hem de emekçi personeli canla başla çalışmaktadır. Tüm bölge halkı olarak belediyemizin kapanmaması konusunda hem fikir olup, sahip çıkıp kol kanat olmalıyız. 
***
Muhtarlığımın büyük ölçüde ihtiyacı olan hem bölgemde ki dağlar, hem de bölge ova arazilerimizde olup biteni yakınen görme, olumlu ve olumsuz arazi hareketlerini nokta atışı yapmak için bir ihtiyacımızı daha gidermiş olduk. Şimdi uzaklar daha da yakın.
Sabırla okuyan yüreklere selam olsun.

Editör: TE Bilisim