CTP Milletvekili Salahi Şahiner, sosyal medya hesabından paylaşım yaparak numune sonuçları çıkmadan yakıtların Kıb-Tek depolarına boşaltılmasının yasa dışı olduğunu kaydetti. 

Şahiner'in paylaşımı şu şekilde;

"İstediği şirket ihaleyi kazanamayınca, ihaleleri iptal eden, şaibeli bir şekilde ihalesiz doğrudan alımın önünü açan ve ısrarla ‘‘ben yaparım olur’’ zihniyeti ile hareket ederek görevini ihmal eden ve kötüye kullanan bir bakan ve yönetim kurulu...
Harami gibi kurumun üzerine çökerek, organize bir şekilde KIBTEK’i yakıt dilenen rezil ve aciz bir duruma soktuğunuz yetmezmiş gibi bir de bunu zeki bir ekiple kazanılmış bir başarıymış gibi gösteriyorsunuz. Bu nasıl bir pişkinliktir, yüzsüzlüktür, aymazlıktır?
Enerji üretimi için ülkeye tam da hedeflediğiniz gibi; ihalesiz ve şaibeli, kalitesinin ne olduğu belli olmayan akaryakıt soktunuz. Hem de hiç olmayacak şekilde, katran tankerlerin içinde taşıyarak.
Bu halkın gerçekleri bilmesi gerekiyor.
Bu yakıt nereden geliyor?
Numuneleri analiz edildi mi?
Kalitesi nedir?
Ayrı ayrı 40 tankın numune ölçümlerinin sonuçları ne kadar gerçekçi sonuçlar verecek?
Katran taşıyan tankerlerinin içerisinde getirilmesi uygun mu?
Bakanlar kurulu kararına göre şartnamedeki limit değerlerine uygunluğu halinde alınmasına izin verilmişti. Numune sonuçları çıkmadan bu yakıtları Kıbtek depolarına boşaltmak yasa dışıdır.
Belki de bu gelen yakıt, insanlarımızı zehirleyecek, elektirik üreten, bu halkın kuruş kuruş ödediği jeneratörlerimizi devre dışı bırakacak.
Bütün bu yaşanılan rezillikler ilgili bakanın ve yönetim kurulunun istediği şirket ihaleyi kazanamamasından, ihalenin istedikleri adrese teslim edilememesinden kaynaklanıyor.
Ama sayın bakan gaflet içinde sanki kurumda bu krize kendi sebep olmamış gibi, pişkin pişkin "siz konuşun biz yapacağız" demeye devam ediyor; krizi en iyi ben çözdüm pozu vererek kahramanlık salvoları atıyor; bu gerçekleri yüzüne vuranlara hakaretler yağdırıp laf dalaşı yapıyor.
Marifet, bu günlerde onlarca sorunla uğraşmak zorunda kalan Türkiye Cumhuriyeti'nin omuzlarına ekstra yük bindirip şükranla akaryakıt getirdim diye övünmek değil, görev yetki ve sorumluluklarınızı yerine getirmektir. Yarattığınız krizlere çare üretemediğiniz her koşulda Türkiye'den yardım istemek çözüm değil sadece günü kurtarmaktır. Kurumu içerisine düşürdüğünüz bu acizlik Kıbrıs Türk halkı adına bir utançtır. Başarısızlıklarınıza uyduracağınız bir kılıfınız bile kalmadı. Kurumun sizin aynanız gibi olmasına ve size benzemesine asla izin vermeyeceğiz."