Dünya Diş Hekimleri Birliği Başkanı Dr. Gerhard Seeberger, Diş Tabipleri Odası’nı şu veya başka bir şekilde Dünya Diş Hekimleri Birliği’nde görmek istediğini vurguladı.

Dünya Diş Hekimleri Birliği Başkanı Dr. Gerhard Seeberger, Ağız, Diş Sağlığı ve Koruyucu Diş Hekimliği Semineri’nin açılış bölümünde yaptığı konuşmada, bazı ülkelerde Sağlık Bakanı ile görüşmenin neredeyse imkânsız olduğunu, dolayısıyla Kuzey Kıbrıs’ta Sağlık Bakanlığı tarafından düzenlenen etkinliğe davet edilmesini önemsediğini, bunun kendisi için bir ilk olduğunu kaydetti.
Etkinliğin ağız sağlığı açısından en önemli konu olan koruyucu hekimlik üzerine olmasının da ayrı bir önem taşıdığını belirten Seeberger, hastalıkların önlenmesinde koruyucu diş hekimliğinin en önemli rolü oynadığını belirtti.
Dünya Diş Hekimleri Birliği’nin 150’den fazla ülkeden bir milyondan fazla diş hekimini temsil ettiğini belirten Seeberger, Dünya Diş Hekimleri Birliği’ne üye olmak için bir ülkeye ait birlik olma koşulunun bulunduğunu, ancak Filistin’in Birliğe dahil edilmesi sürecinde, Filistin’in gözlemci statüsüne olduğu Birleşmiş Milletler’in temel alındığını anlattı.  
Seeberger, “Maalesef Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halen orada değil, ancak doğru yolda mısınız? Kesinlikle evet” dedi.
Tıbbın sınır ve rengi olmadığını ve ortak hedefin insan sağlığı olduğunu belirten Seeberger, Birliğin ağız sağlığını öne çıkarma gibi bir hedefi varsa de diş hekimlerinin dünya genelinde sesi olmak istiyorsa ve Kuzey Kıbrıs da bu dünyanın bir parçası ise, Dünya Diş Hekimleri Birliği ve diğer sağlık örgütlerinin dünyanın bu parçasını göz ardı ederek vizyonlarını gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Seeberger, “Bunun için bugün buradayım. Bu konuşmasından dolayı eleştirileceğimin bilincindeyim, çünkü söylediklerim bu odada kalmayacak, bunu bildiğimden dolayı düşüncelerimi ifade ettim. Başkanlığım döneminde kesinlikle şu veya başka bir şekilde sizi aramızda görmek istiyorum” dedi.
Seeberger, Diş Tabipleri Oadsı’nı, Dünya Diş Hekimleri Birliği’nin düzenleyeceği Dünya Tıp Kongresi’nde görmek istediğini de belirtti.
Sadece diş hekimliği değil genel olarak sağlık alanında Kuzey Kıbrıs’ın küçük bir ülke olmasından dolayı pilot ülke olabileceğini kaydeden Seberger, bu süreçte de Kuzey Kıbrıs’ın Birlikteki bir komitede danışmanlık görevi de yürütebileceğini söyledi. Seeberger, Kuzey Kıbrıs ve diş hekimlerini unutmadıklarını vurguladı.
ÖZANT
Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası Başkanı Dr. Ahmet Özant, ülkedeki diş hekimliği fakülte sayıları ile ilgili ciddi sorun bulunduğunu, bir ülkenin üniversite ülkesi olabilmesi için nüfusunun yüzde 10’u kadar yüksek öğrenimde eğitim alan öğrenci bulundurması gerektiğini, KKTC’de projeksiyon nüfusun 430 bin, öğrenci sayısının 100 bin öğrenci olduğunu, buradaki oranın yüzde 25 olduğunu, böyle bir oranın beraberinde “ciddi sorunlar” da getirdiğini söyledi.
Ülkedeki diş kliniklerinin, öğrencilerin el becerilerini geliştirerek öz güvenlerini geliştirmeleri için yetersiz olduğunu kaydeden Özant, bugün ülkedeki diş fakültelerindeki öğrencilerin geçmişe göre çok az sayıda staj yaparak mezun olmasının söz konusu olduğunu söyledi.
YÖDAK YETKİSİZ
Yükseköğrenim Planlaması, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) ile yasa çalışmasının sonuçlandırılamadığını, bugün YÖDAK’ın fakülte açılması konusunda yetkisinin bulunmadığını, üniversite fakültelerinin öğrenci alımında kendi sınavlarını uyguladığını, üçüncü ülkelerden ve KKTC uyruklular için kontenjanların Eğitim Bakanlığı ile üniversiteler arasında belirlendiğini kaydeden Özant, Türkiye’den gelecek olan öğrenci kontenjanının Türkiye Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlendiğini, bu nedenle 50 kişilik altyapısı olan fakülteye 150 öğrenci verilebildiğini söyledi.
Özant, öğrenim kalitesi ile ilgili belirlenen ulusal kriterlere göre eğitim verilmesi halinde kaliteli eğitim verilebileceğine inandığını ancak mevcut altyapı ile öğrenci sayısıyla kriterlerin nasıl tutturulacağını bilemeyeceğini söyledi.
Bu şikayetlerini göreve geldiği zamandan itibaren YÖDAK, Sağlık bakanlığı ve Cumhurbaşkanı’na ilettiğini ancak henüz sonuç alamadığını belirten Özant, Avrupa Birliği ülkelerinde bir diş hekime düşen kişi sayısı ile KKTC’deki oranın neredeyse aynı olduğunu, KKTC’de 5 yıl içerisinde diş hekimi sayısının iki katına çıkacağının altını çizdi. 
Özant, “Ülkemizin ihtiyacını birlikte belirlememiz gerekiyor” dedi
MESAFE KAT EDİLEMİYOR
Koruyucu diş hekimliğinin, küçük toplumlarda başarılı olma olasılığının daha yüksek olduğunu kaydeden Özant, ülkede çok sık hükümet değiştiğinden, bürokratların da değiştiğini ve başlatılan pek çok çalışmada mesafe kat edilemediğini vurguladı.
Bakanlık bünyesinde kurulan Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Komitesi çalışmalarına ek olarak, Birlik olarak halkın ağız de diş sağlığı bilgisini arttırmak amacıyla bölgelerde konferanslar vermeyi planladıkların