Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, yaşananlar nedeniyle moral bozmadan hükümetin “yanlış” ve “akıl dışı” politikalarına karşı mücadele edilmesi gerektiğini ifade ederek, “bu kötü yönetim de hükümet de kalıcı değil” dedi.  

Özersay, bütün olumsuzluklara rağmen kötü yönetimin kader olmadığını ve bundan sonraki tercihlerle geleceğin daha iyi planlanabileceğini söyledi.

HP Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye göre, bir televizyon programına katılarak güncel konulara ilişkin değerlendirmede bulunan Özersay, şöyle konuştu:

“Bugünkü hükümetin, bu durumun, akıl dışı politikaların kalıcı olmadığını, devam etmeyeceğini bilmeliyiz. Eğer toplum olarak, seçmenler olarak hepimiz bazı konulara daha farklı bir pencereden bakmaya başlarsak, bugünü, geleceği ve kişisel değil toplumsal menfaatleri düşünerek hareket edersek bu kötü yönetim de kalıcı olmayacaktır. O nedenle kimse moralini bozmasın. Umut her zaman vardır. Ülkesini gerçekten seven insanlar açısından umut denilen şey, ‘Başkasının size vadedeceği bir şey’ olmamalıdır. Umut sizin vereceğiniz emek, mücadele, ortaya koyacağınız çabayla doğrudan ilgilidir. Umudu var edecek olan bizlerin, dayanışma halinde birlikte vereceğimiz mücadeledir. Bu emeğin, çabanın sonunda umut yeşerecektir. Birilerinin sizin cebinize umut koyması diye bir şey yoktur. O olsa olsa umut pompalamak olur. Birilerinin yapay olarak sizi umutlandırıp seçimde oyunuzu almaları olur. Biz Halkın Partisi olarak inanıyoruz.”

Memlekette iyi bir yönetim kurulabileceğini, bugünkü akıldışı politikaların geçici olduğunu, vatandaşın vereceği doğru kararlarla yakın bir gelecekte akılcı politikalar üretebilecek, kendini değil toplum menfaatini düşünecek bir hükümet kurmanın mümkün olduğuna inanç belirten Özersay, “Her şeyin sonuna geldik gibi bir yaklaşım bizi nihilizme, yani her şeyi hiçleştirmeye kadar götürür” dedi.

“Popülizm yapacak olsak Halkın Partisi olarak bugün çıkıp sadece ekonominin çöktüğünden, alım gücünün düştüğünden bahsederdim. Bunu yapmıyoruz. Çünkü bugünkü hükümet yaptıkları ve yapmadıklarıyla devletin itibarına zarar verse de devlet kurumlarına sahip çıkmak zorundayız” şeklinde konuşan Özersay, bir devlet sahibi olmak için çok ağır bedeller ödendiğini, hükümetin yaptıklarının bedelini devlete ve kurumlarına ödetmenin yanlış olacağını belirtti.

Özersay, “Hükümetin akıldışı politikaları devlete mal edip devletten umudumuzu kesemeyiz” dedi.

“Kim gelse bir şey değişmez” düşüncesinin de son derece yanlış olduğuna işaret eden Özersay,  nedenini, Halkın Partisi’nin hükümette olduğu dönemde yapılanlardan şu örneği vererek açıkladı:

“Neden kendimizi kandıralım? Kimin hükümette olduğu ve yetki kullandığı önemlidir. Mesela hükümette olduğumuz dönemde biz ülkede bir benzin kuyruğu yaratmadık. Akaryakıt arzında bir sıkıntı yaşanmadı, müsaade etmedik. O dönemde biz farklı çevrelerden bazı tehditler aldık. ‘Bizim oranımızı da şu kadar yüzde artırmazsanız akaryakıt vermeyeceğiz’ diyenler oldu. ‘Vereceksiniz değilse bedelini ödersiniz’ dedik, otoritemizi koyduk. Elektrik Kurumu’na atadığımız insanlar enerji arzından anlayan insanlar olduğu için, planlama yaptılar ve bir kez bile elektrik kesintisi sorunu yaşatmadık. Arka arkaya günlerce, saatler süren elektrik kesintileri yaşıyoruz. Karanlık ve soğuk günlerde vatandaşı daha da karanlıkta bıraktılar. Bunları, bu memlekette insanca yaşamak mümkün olmadığı için yaşamıyoruz. Tabii ki mümkündür. Bizim dönemimizde iş bilen arkadaşlarımızın planlaması ve kontrolüyle temiz yakıt ihaleyle ve zamanında geldi. Kirli yakıt almadan, ihaleyle, zamanında hareket ederek halkın mağdur olmasını engelledik. Tüpgaz’da da bazı firmalardan bazı tehditler aldık ama bir kriz yaşanmasına müsaade etmedik, Tüpgaz kuyruğu yaşatmadık. Söylemek istediğim şudur; moral bozmamak lazım. Sadece herkesin sağlıklı bir değerlendirme yapması lazım. Bir şey değişmez deyip sandığa gitmezseniz, aslında gelmesini hiç istemediğiniz partiye oy vermiş olursunuz. Seçmen bunu görüp pozisyon almalı. Bu memlekette çalmadan bir şeyler yapmaya çalışan partilere sahip çıkmak gerekir demelidir.

Aile geleneği olarak yıllardır aynı partiye oy verenler de yeniden düşünmelidir. Sonuçlarını görmelidir. O parti hayat standardı açısından 1974 öncesine geri götürdü.”

“KÖTÜ YÖNETİM KADER DEĞİLDİR”

Özersay, Halkın Partisi olarak özeleştiri yaptıklarını, yapılan hatalarla hala yüzleşmeye devam ettiklerini ifade ederek, şöyle devam etti:

“Hatalar yaptık ama ne yolsuzluğumuz oldu ne hırsızlığımız. Bizim aceleyle aldığımız yanlış kararlarımız oldu. Ancak halkın sağlığını, menfaatini ilgilendiren her konuda dirayetli bir duruş sergiledik. Pandeminin başında doğru kararlar alınmasını sağladık. Pandeminin ilk döneminde UBP’yi dengeleyen, ölümleri engelleyen bir irade ortaya koyduk. KKTC’nin tarihinde ilk kez devleti kandırmaya çalışan, ihalede sözleşme imzalamış olmasına rağmen kirli yakıt getiren bir firmaya 4 milyon TL’ye yakın bir para cezası kestik, devlet ihalelerinden de men ettik. Tüm bunlar, kimin hükü

Editör: TE Bilisim