Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Cambridge Üniversitesi’nde “Kıbrıs meselesinin çözümsüzlüğünün nedenleri ve olası çıkış yolları” konusunda konferans verdi. 

Cambridge Orta Doğu ve Kuzey Afrika Formu’nun davetlisi olarak katıldığı etkinlikte, Kıbrıslı Türk öğrenciler ve diğer öğrencilerle bir araya geldi. 

Özersay, etkinlikte yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununun neden çözümsüz kaldığı ile ilgili olarak doğru soruları sormanın ve gerçekten bu sorunun çözümsüz kalmasının kök nedenlerini bulmanın önemine dikkat çekti.  

Kudret Özersay, Kıbrıs sorununun kökünün ne olduğu üzerinde durarak, bugüne kadar neredeyse 50 yılı aşkın bir süredir devam eden Kıbrıs müzakerelerinin belirli bir müzakere yönteminin denenmemesinden kaynaklanmadığını belirtti.

Bugüne kadar bütün müzakere yöntem ve tekniklerinin denendiğini, tüketildiğini ancak buna rağmen sonuca ulaşılamadığını vurgulayan Özersay, meselenin müzakere yöntemleri ve teknikleriyle ilgili değil, bulunmaya çalışılan çözüm şekliyle Kıbrıs’ın mevcut şartları arasındaki uyumsuzlukla bağlantılı olduğuna işaret etti. 

Özersay, federal bir çözümün olması için ilgili taraflar arasında yönetim ve zenginliği paylaşma yönünde bir iradeyle ilgili taraflar arasında karşılıklı güvenin bulunması ve bir federasyon tecrübesi olması gerektiğine dikkat çekti. 

Bu hususların pek çoğunun bugünün şartlarında Kıbrıs’ta mevcut olmadığını ve mevcut şartların bugün federal bir ortaklığı mümkün kılmadığını kaydeden Özersay, Kıbrıs Rum tarafının yönetimi ve zenginliği paylaşmaya henüz hazır olmadığını ve taraflar arasında ciddi bir güven bunalımıyla güvensizliğin bulunduğunu söyledi. 

“1960-1963 ARASI ACI BİR FEDERASYON TECRÜBESİ VAR”

Kudret Özersay, 1960 ile 1963 yılları arasında 3 yıllık acı bir federasyon tecrübesi bulunduğunu ve bunun da başarısızlıkla sonuçlandığını ifade etti. Özersay, bu hususlar dikkate alındığında önlerinde iki seçenek bulunduğuna işaret ederek, ya Kıbrıs’ta bulunan mevcut şartların değişmesi için birşeyler yapılması gerektiğini ya da şartlara uygun bir çözüm modeli üzerinde konuşulması gerektiğini belirtti.

Özersay, adada bulunan mevcut şartların değişebilmesi için Kıbrıs Rum toplumunun yönetim ve zenginliği Kıbrıs Türk toplumuyla paylaşmaya hazır hale getirilmesi için çeşitli adımlar atılabileceğini, özellikle doğalgaz konusunda Kıbrıslı Rumları bu kaynakları Kıbrıslı Türklerle çözümden önce paylaşmaya zorlamanın etkili olabileceğini vurguladı. 

Bir diğer hamlenin de Kıbrıslı Türkler üzerinde devam eden izolasyonların kaldırılması, doğrudan uçuşlar ve doğrudan ticaret gibi adımlar atılması olduğunu ifade eden Özersay, bu gibi adımların atılması durumunda Kıbrıslı Rum toplumunun paylaşıma dayalı bir ortaklığa yönlenebileceğini ancak geçen süre zarfında uluslararası toplumun bu türden cesur adımlar atmaya pek de niyeti olmadığının ortaya çıktığını söyledi. 

“PAYLAŞIMA  DEĞİL İŞBİRLİĞİNE DAYALI ORTAKLIK”

Eğer adada bulunan mevcut şartlar değiştirilemeyecekse paylaşıma dayalı bir ortaklık yerine işbirliğine dayalı bir ortaklığın artık müzakerelerde görüşülmesi gerektiğine dikkat çeken Özersay, Avrupa Birliği’nin kuruluşunda da böyle bir yaklaşım bulunduğuna vurgu yaptı. 

Özersay, AB’nin ilk kurulduğunda kömür ve çelik işbirliğinde oraya çıktığını, sadece sınırlı sayılarda işbirliği yaparak yola çıktıklarını, aradan geçen onlarca yıldan sonra bugünün Avrupa Birliğinin şekil aldığını söyledi. 

Kudret Özersay, Kıbrıs’ta da iki tarafın mevcut durum esas alınarak sınırlı sayıdaki konuda işbirliği yaparak başlayabileceklerini, ortaklığın nasıl bir ortaklık olacağına önceden karar vermek yerine bunu zaman içerisinde çeşitli konularda işbirliği yaparak aşağıdan yukarıya kademeli olarak oluşturabileceklerini ifade etti. Özersay, işbirliği olarak başlanan konular arasında da çözümden önce doğalgaz, kültürel miras, çevre, ticaret, eğitim, turizm gibi konular olabileceğine dikkat çekti. 

Özersay, eğer gerekli adımlar atılmayacak ve çözüm modeli konusunda da yaratıcı fikirler ortaya konulmayacaksa, 50 yıldan uzun süredir devam eden müzakereleri aynı şekilde devam ettirmenin sadece ve sadece statükoya hizmet edeceğini söyledi. 

Özersay konuşmasının ardından katılımcıların sorularını da yanıtladı.