Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Ulusal Birlik Partisi–Halkın Partisi (UBP-HP) koalisyon hükümeti tarafından açıklanan ekonomik tedbir paketini, yetersiz, adalet ve eşitlikten uzak, belirsizlikle dolu bir paket olarak niteledi.

İlk günden itibaren ısrarla virüs kaynaklı yaşanacak ekonomik krizin derinliğini zamanında alınacak/alınmayacak önlemlerin belirleyeceğinin altını çizdiklerini belirten Özyiğit, hükümet tarafından açıklanan paketin, ekonomik krize çare olmak yerine, krizi daha da derinleştirecek, üstelik kaosa neden olacak içerikte olduğunu savundu.

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit yaptığı yazılı açıklamada, sosyal adalet ilkesini gözetmeden hazırlanan paketin, en ihtiyaçlı kesimler olan dar ve sabit gelirliler ile küçük işletmelere yönelik iyileştirici tedbirler içermediğini belirterek, hükümetin önceliğinin maalesef bu yönde olmadığını kaydetti.

Küçük ve orta boy işletmeler ile dar ve sabit gelirli vatandaşlar başta olmak üzere, toplumun büyük bir kesimi paketle birlikte kaderine terk edilirken, diğer yandan sermaye kesimi ile bankalara yönelik düzenleme yapılmazken, sadece ricada bulunulmasının kabul edilemez olduğunu belirten Özyiğit, “Bir sıkıntı varsa tüm sektörler elini taşın altına eşit şekilde koymalı. Hükümetin açıkladığı paket maalesef bundan çok uzakta” dedi. 

Toplumun büyük çoğunluğunun eleştirdiği paketin en basit tabiri ile “tamam” olmadığını belirten Özyiğit, “Bu olağanüstü süreç ancak işbirliği ve dayanışma içinde aşılabilir, bu durum ekonomik önlemler noktasında da geçerli olmalıdır. Ancak öyle anlaşılıyor ki hükümet ne TDP olarak önerdiğimiz geniş kapsamlı görüş ve önerileri, ne de farklı kesimlerin önerilerini dikkate aldı. Hükümet önerileri görmezden gelmek yerine, tüm paydaşlarla ortak aklı yakalamak zorundadır. Bu krizden başka çıkış yolu yoktur” dedi.

 “BELEDİYELERE DARBE VURULACAK”

Virüsle mücadele kapsamında toplumun en yakınındaki kurumlar olan belediyelerden %25 kesinti yapılmasının hem belediyelere, hem de bu mücadeleye sekte vuracağına dikkat çeken Özyiğit, Belediyelerin giderlerinin arttığı, gelirlerinin ise oldukça kısıtlandığı bir dönemde, üstüne bir de kesinti yapılmasının anlaşılır olmadığını ifade etti.

Özyiğit, bu dönemde belediyelerin Sosyal Sigorta, İhtiyat Sandığı ödemeleri konusunda Maliye Bakanlığı ile yapılan anlaşmaların yeniden gözden geçirilmesi, ayrıca TC’ye ödenen su paralarının da bir süre ötelenmesi konusunun değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Özyiğit, pakette basının elzem hizmetler kapmasına alınan sektörler içerisinde olmamasının da ciddi bir yanlışlık olduğunu ifade etti.

Pakette 3. dünya ülkesi işçilere destek verilmemesinin yanlışlığına da dikkat çeken Özyiğit, hem sömürü hem de sosyal adaletsizlik yaratacak bu yanlış karardan vazgeçilerek, emeğiyle geçimini sağlayan bu kişilere yönelik düzenleme yapılması gerektiğini söyledi. 

“GÜNEY’DE ÇALIŞANLARA YÖNELİK DÜZENLEME ŞART”

Özyiğit, Güney Kıbrıs’ta çalışarak geçimini sağlayan kişilere yönelik pakette hiçbir düzenleme olmadığını da belirterek, bu konuda ivedi karar üretilmesi gerektiğini kaydetti. .

TDP Başkanı Özyiğit açıklamasına şöyle devam etti;

“Hükümet ‘Ben yaparım olur’ mantığında değil, tüm paydaşlarla birlikte ortak aklın bulunması anlayışında olmalıdır. Ekonomik önlemler paketine ivedi olarak bankalar da dahil edilmelidir. Bu rica ile değil, hükümetin kararı ile olmalıdır. Bu olağanüstü durumdan ancak tüm kurum ve kuruluşların elini taşın altına koyması ile en az zararla çıkabiliriz. Bankalar taksit ödemelerini 3 ay ertelerken, faizlerle ilgili de düzenleme yapılmalıdır. Özel sektöre yapılacağı belirtilen yardım belirsizlik içermektedir, bu durum netleştirilmelidir. Dar ve sabit gelirli vatandaşlar ile küçük ve orta boy işletmelere yönelik de düzenleme şarttır. İşten durdurma, işten geçici olarak ödeneksiz izinlendirme gibi durumlara karşı da düzenleme yapılmalıdır.”

Hükümetin açıkladığı paketteki adaletsizlikler ve eksikliklerin kısa sürede düzenlenmemesi halinde ülkedeki ekonomik krizin daha da derinleşeceği, hiç istenmese de davalar ve hacizlerin çoğalacağını belirten Özyiğit, bu durumun da sosyal patlamaya neden olabileceği uyarısında bulundu.