Halkın Partisi Girne Milletvekili Jale Refik Rogers, “Halkın Partisi, ülkede değişim ve dönüşüm için kuruldu” dedi.

Halkın Partisi Girne Milletvekili Jale Refik Rogers, katıldığı bir programda 4. yaşını kutlayan partisinin kuruluş aşamasını ve ilkelerini anlattı. Rogers, “İlk başta Kudret Özersay’ın arkasından yürüyen, ülke için gailesi olan, hiçbir siyasi beklentisi olmayan, daha bilgili, eğitimli, daha dürüst kişiler tarafından temsil edilmek isteyen bir avuç insandı” diye tanımladığı değişim hareketinin arkasında bir siyasi parti olmadığı için, Kudret Özersay’ın 2015’teki Cumhurbaşkanlığı seçiminde ciddi bir oy almasının da beklenmediğini belirtti. 
“Ancak seçim sonuçları başka bir tablo gösterdi ve bu büyük bir başarıydı” diyen Girne Milletvekili Rogers, Halkın Partisi’nin girdiği ilk seçimde de yeni kurulmuş bir parti olarak 9 milletvekili çıkarmasının bir başarı olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
“Başka bir siyasi partiden bölünüp oluşan, belli bir siyasi figürün partisi değiliz. Halkın Partisi değişim isteyen seçmeni hareketlendiren bir oluşumdu. Partiyi oluşturan isimler de siyasetin içinde olmayan ama bu ülkede değişim ve dönüşümün olabileceğine inanan, bunun olması için de elini taşın altına koymak isteyen, kendi işi gücü mesleği olan kişilerdir.” 
Jale Refik Rogers, “Partiyi oluşturan isimler de siyasetin içinde olmayan ama bu ülkede değişim ve dönüşümün olabileceğine inanan, bunun olması için de elini taşın altına koymak isteyen, kendi işi gücü mesleği olan kişilerdir” dedi

CİNSİYET EŞİTLİĞİ

Halkın Partisi’nin toplumsal cinsiyet eşitliğini önde tutan bir parti olduğunu belirten Rogers, “Merkez yürütme organı ilk kurulduğu günden beri 5 kadın 5 erkektir. Zorlayarak da olmadı bu. Doğal bir süreçti” diye konuştu.

Rogers, “Parti politikası olarak kadın kolu ya da gençlik kolu diye bir ayrıma yönelmedik. Herkes bu partinin bir parçasıdır. Yaş ya da cinsiyet bölünmesine gitmedik. Örgüt başkanlıklarının da kötü çalışmalarını da gördüğümüz için temsilcilikler açtık” dedi.

SAĞ-SOL

Ülkedeki sağ ve sol kavramlarının dünyadakinden farklı olduğunu kaydeden Rogers, “Barış, çözüm ve Rumlarla birlikte bir yaşam isteyen solcu, KKTC’yi savunan, milliyetçi duran sağcı gibi bir algı var ülkemizde. Biz özellikle farklı durmak istedik” dedi. Kıbrıs konusunun, iç politikada icraatı aksattığını savunan Rogers, Kıbrıs konusunda Halkın Partisi’nin kendisini ne sağ ne de sol olarak tanımladığını kaydetti. 


SOSYAL ADELET VE İYİ YÖNETİM

Partinin sosyal adalet ve iyi yönetim ilkesi üzerine kurulduğunu kaydeden Rogers, “Ülkemizdeki en büyük iki eksiğin bunlar olduğunu düşündüğümüz için çıkış noktamız bunlar oldu. İyi yönetim ilkesi, ülkemizde hepimizin şikayet ettiği kamuda ve diğer alanlarda gördüğümüz aksaklıkların giderilmesi gerektiğini savunur. Diğer yandan adalet kavramının ciddi şekilde zedelendiğini görüyoruz. Vatandaşlıklar konusu buna bir örnektir. Uzun yıllar ülkemizde yaşayıp vatandaşlığı fazlasıyla hak etmiş ama vatandaşlık almamış kişiler varken; adaya turist olarak gelmiş kişilerin vatandaşlık alabildiğini gördük. Başka alanlarda da benzer örnekleri görebiliriz. Adalet kavramının zedelenmesi toplumda da bir yara açmıştır. Bunu değiştirmek dönüştürmek üzere kuruldu partimiz” dedi.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
 
Cumhurbaşkanlığı adayı konusunda son sözü Parti Meclisinin vereceğini kaydeden Rogers, “Tabii ki Halkın Partisi’nin lideri Kudret Özersay 12 yıl müzakereci olarak çalışmış, uluslararası hukuk profesörü olan ve gerçekten şu an ülkemizi temsil edebilecek en iyi kişidir. İşinin ehli kişilerin bizi temsil etmesi çok önemlidir. Deneyimleriyle de en iyi adaydır bence” dedi.

Editör: TE Bilisim