Halkın Partisi Genel Başkanı Yenal Senin, sınır kapılarında orantısız güç kullanan Rum polisini kınadı, her iki toplumun yaralanan vatandaşlarına acil şifalar diledi. 
Senin, yazılı açıklamasında, “Sınır kapılarında yaşanan istenmeyen olaylar üzülerek ifade etsem de bazı gerçekleri defaetle yüzümüze çarpmaya devam etmektedir” dedi.
Senin açıklamasına şu sözlerle devam etti: 
“Güney, iki toplumlu sağlık komitelerinin görüşme yapmalarına rağmen tek taraflı bazı sınır kapılarını kapatarak ‘virüs’ bahanesinin arkasına saklanmıştır. Aslında bu gibi olayları daha önce Larnaka'ya inen ve oradan Kuzey’e geçmek isteyen önce Rus sonra İsrail vatandaşlarına da zorluk çıkararak yapmaya çalışmış ancak başaramamıştır. Eğer gerçek bahane Corona virüsü olmuş olsaydı KKTC'de bu vakanın hiç görülmediğini unutmadan, Avrupa'da en çok ölümlü vakanın görüldüğü İtalya ile direkt uçuşu askıya alır o zaman samimiyetine belki inanırdık.”
“SORUN KIBRIS TÜRK TARAFININ EKONOMİK ABLUKAYA ALINMA ÇABASIDIR”
Esas sorunun bunların telaffuz edilememesi olduğunu belirten Yenal Senin, “Sorun Kıbrıs Türk tarafının ekonomik ablukaya alınma çabasıdır. Maalesef 2004’te BM Genel Sekreteri'nin de raporunda vurguladığı gibi Güney Kıbrıs Rum Yönetimi adanın zenginliğini ve diğer değerlerini paylaşmaya hazır değildir. Daha önce de belirtildiği gibi bu topraklarda federasyonun gerçekleşmesi isteniyorsa yönetim ve zenginliklerin paylaşılmasının yanı sıra, iki toplumda da maksimum seviyede güven oluşmalıdır. Maalesef bu değerlere ulaşılamamıştır. Bunları kabullenmek ve buna göre bir vizyon geliştirmek artık daha gerçekçidir” dedi.

BASIN SEN

Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) Başkanı Ali Kişmir, Kıbrıs’ta çözüm ve barış isteyen insanlara Rum Polisinin hiç çekinmeden biber gazı kullandığını ve aralarında meslektaşlarının da olduğu birçok insanı hastanelik ettiğini belirterek, “Avrupa Birliğine üye olan bir devletin böyle çağdışı bir şiddete başvurması, bu devletin başında olan Nikos Anastasiadis’in zihniyetini yansıtmaktadır“ dedi.

Kişmir  Basın-Sen yönetim kurulu adına yaptığı açıklamada, “Bugün eyleme katılan Türkçe ve Rumca konuşan insanlarımız şunu net olarak göstermişlerdir ki, bu ülkede barış yanlılarının sesi güneydeki ve kuzeydeki faşistlerden daha gür çıkmaktadır. Artık eski Kıbrıs ve Kıbrısılılar yoktur. Ne barikatlarınızdan, ne biber gazlarınız ne de faşist zihniyetiniz bizlerin bu adayı yeniden birleştirmesine engel olamayacaktır” ifadelerini kullandı.

Pazartesi günü düzenlenecek olan eylemde yine en ön saflarda yerlerini alacaklarını kaydeden Kişmir, Anastasiadis’in kurduğu utanç barikatını yıkıp geçeceklerini belirtti.

Kişmir, “Tüm insanlarımızı Pazartesi günü bu utanç barikatlarını yıkmaya ve adanın güneyindeki barış yanlısı kardeşlerimizle kucaklamaya davet ediyoruz” dedi.

PEKRİ

 DP Gençlik Örgütü Başkanı Erden Pekri,  Rum Yönetimi’nin koronavirüs hastalığını bahane ederek 4 kapıyı tek taraflı olarak bir hafta süreyle kapatmasının ardından Lokmacı Sınır Kapısında gerçekleştirilen protestoda yaşananların her açıdan üzücü olduğunu belirtti.

Pekri açıklamasında, “Öncelikle Rum Polis güçlerinin biber gazı ile müdahale etmesi oldukça çirkin bir tavırken bunun yanı sıra olaylara tepkisiz kalmayıp, oradaki vatandaşlarımıza destek olmak adına eylem yerine giden Ekonomi ve Enerji Bakanı Sn.Taçoy ve UBP Gençlik Örgütüne bizim kendi vatandaşlarımız tarafından yapılan sözlü saldırı ve yuhalama girişimi de kabul edilebilir değildir” dedi.

“Kaldı ki bu görmek istemediğimiz olayların barışı ve hümanistliği her yerde savunan kişiler tarafından yapılması daha da şaşırtıcıdır” diyen Pekri, barış isteyen tarafın sadece sol cenah olduğunu düşünmenin ve bu algıyı yaratmanın da son derece yanlış bir tutum olduğunu belirtti.

Pekri, “Böylesine çirkin olayların tekrar yaşanmamasını ve daha iyi bir düzen için tüm tarafların ilerde yaşanacak olaylarda birlik olmasını diler, bugün eylem sırasında Rum Polisi'nin sert müdahalesinden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dilerim.” dedi.

Editör: TE Bilisim