Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı, Başbakan Ersan Saner, “Avrupa Birliği’nin tehdit ederek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye’yi Kıbrıs’ta doğru adımlar atmaktan geriletebileceğini sanmakla tarihi bir hata işlemekte olduğunu” vurguladı.
UBP’den yapılan açıklamaya göre, Başbakan Saner, Kıbrıs Türkü’ne verdiği hiçbir sözü tutmayarak Rum uzlaşmazlığını tırmandıran Avrupa Birliği’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hükümetinin kapalı Maraş’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını da dikkate alarak açılmaya devam edilmesi için aldığı bir karar yüzünden Türkiye’yi yaptırım uygulamakla tehdit etmeye kalkışmasının utanç verici Rum yanlısı bir tutum olduğunu kaydetti.
Ersan Saner, açıklamasında şunları belirtti:
“Avrupa Birliği kendi değerleri olan demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı ilkelerini de bir tarafa iterek Kıbrıs Türk halkı aleyhine, Rum tarafı lehine tutumunu sürdürüyor.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisi’nden güven oyu alan hükümetimizin aldığı karar yüzünden Türkiye’ye tavır almaya kalkışan Avrupa Birliği bilmelidir ki kapalı Maraş ülkemizin bir parçasıdır, açılması iradesini ortaya koyan ve bu yönde karar alan da bizleriz.
Dolayısı ile Kıbrıs Türkü’ne verdiği hiçbir sözü tutmayarak Rum uzlaşmazlığını tırmandıran Avrupa Birliği’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hükümetinin kapalı Maraş’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını da dikkate alarak açılmaya devam edilmesi için aldığı bir karar yüzünden Türkiye’yi yaptırım uygulamakla tehdit etmeye kalkışması utanç verici, Rum yanlısı bir tutumdur.
Şu bilinmelidir ki; Avrupa Birliği İnsan Hakları Mahkemesi kararları ortada durur, Rum tarafı Taşınmaz Mal Komisyonumuzun mülkiyet konularının çözümünde geçerli bir çözüm yeri olmadığını ileri sürerken biz kapalı Maraş’ı açmayarak, askeri bölge olmaktan çıkarmayarak Rum tarafının oyununa gelmeyiz.
Maraş’ta yapılan hukuka uygundur, insanlık yararınadır.
Avrupa Birliği, tehdit ederek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye’yi Kıbrıs’ta doğru adımlar atmaktan geriletebileceğini sanmakla tarihi bir hata işiyor.
Avrupa Birliği’nin yapması gereken Türkiye’yi tehdit etmek, Kıbrıs Türk tarafının doğru adımlar atmasına engel olmaya kalkışmak değil, Rum tarafını Kıbrıs gerçeklerini görmeye ikna etmektir.
KIBRIS’TA 2 HALK, 2 DEVLET, 2 DEMOKRASİ VARDIR.
Bu gerçekler göz ardı edildiği sürece Rum tarafı uzlaşmazlığını sürdürecek ve Kıbrıs’taki iki Devlet’in bir araya gelmeleri, iş birliği yapmaları, bölgeye örnek olmaları mümkün olmayacaktır.”