Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkan Vekili Ersan Saner, “Avrupa Parlamentosu’nun (AP), Kıbrıs’taki gerçekleri göz ardı ederek, Kıbrıs Türkü’nün hak ve hukukunu yok sayarak, Kıbrıs konusunun bir sonuca bağlanmasına katkı sağlayamayacağını” belirtti.
UBP Basın Bürosu’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre Saner, “Kıbrıs Türkü’ne verdiği hiçbir sözü yerine getirmeyen Avrupa Birliği’nin bir organı olan Avrupa Parlamentosu’nun, ne Türkiye ne de Kıbrıs Türkleri’ne kapalı Maraş’ın açılmasına son verilmesi, Rum tarafının tek yanlı hidrokarbon arayışlarına boyun eğilmesi ve Rum tutumu yüzünden çöken federasyon görüşmelerine kalınan yerden devam edilmesi çağrısında bulunma hakkı olmadığını” vurguladı.
Ersan Saner, “ biz insanlığın ve halkımızın yararına olduğuna yürekten inandığımız doğru yolda geleceğe yürümeye devam edeceğiz” dedi.
UBP Genel Başkan Vekili Saner, açıklamasında şunları kaydetti:
“ Avrupa Parlamentosu’nun bizleri dinlemeden, anlamadan, Rum-Yunan ikilisinin yönlendirmesi ve çağdışı bir tarafgirlikle Kıbrıs Türkleri aleyhine bir karar daha almasını protesto ediyor, tüm parlamento üyelerini aklı-selime davet ediyoruz.
Doğrusu, Avrupa Parlamentosu’nun Kıbrıs Türkü’nün hak ve hukuku, Kıbrıs’taki gerçekleri göz ardı ederek Kıbrıs konusunun bir sonuca bağlanmasına katkı sağlayamayacağını ne zaman anlayacağını merak ediyoruz.
2004 Annan Planı sürecinde Kıbrıs Türkü’ne verdiği hiçbir sözü tutmayan Avrupa Birliği’nin bir organı olan Avrupa Parlamentosu’nun, ne Türkiye ne de Kıbrıs Türklerine kapalı Maraş’ın açılmasına son verilmesi, Rum tarafının tek yanlı hidrokarbon arayışlarına boyun eğilmesi ve Rum tutumu yüzünden çöken federasyon görüşmelerine kalınan yerden devam edilmesi çağrısında bulunma hakkı olamaz.
Federasyon görüşmeleri 2017 yılında Crans Montana’da çökmüş ve üzerinden üç yıldan fazla bir zaman geçmesine bir gelişme olmamışsa bunun sorumlusu Kıbrıs Türkü ile yönetimi ve Ada’nın zenginliklerini paylaşmaya razı olmayan Rum tarafı ile onun destekçilerdir.
Kıbrıs Türk tarafı iki devletli bir çözüme yönelmişse bu halkımızın taleplerinin ve çıkarlarının bir gereğidir ve Kıbrıs Türkü Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde böyle bir yola girilmesini onayladığını ortaya koymuştur.
Kapalı Maraş’ın açılması Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda, KKTC Taşınmaz Mal Komisyonu marifeti ile uluslararası hukuka uygun olarak ilerleyecektir.
Hukukun üstünlüğünü savunan Avrupa Parlamentosu’nun, İnsan Hakları Mahkemesi’nin Maraş’la ilgili kararı ortadayken aldığı bu son karar ciddi bir çelişkidir.
“AVRUPA PARLAMENTOSU’NUN BU KARARI BİZİM AÇIMIZDAN YOK HÜKMÜNDE”
Dolayısı ile Avrupa Parlamentosu’nun bu kararı bizim açımızdan yok hükmündedir.
Biz insanlığın, halkımızın yararına olduğuna yürekten inandığımız doğru yolda geleceğe yürümeye devam edeceğiz.”