Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs sorunu için görevlendirdiği geçici Özel Danışmanı Jane Holl Lute’un görüşmesinin ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, siyasi eşitlik ve kararlara etkin katılım konusunda Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in olumsuz tavrından henüz vazgeçmediğini tespit etmiş bulunduklarını söyledi.
Barış Burcu, Rum tarafının geçmiş mutabakata saygı göstermediğini ve 30 Haziran’da Guterres’in sunduğu çerçeveyi aynen kabule hazır olmadığını belirterek, , “Lute’un görev tanımını tamamlayabileceği olanaklar mümkün görülmüyor. Bu, BM Genel Sekreteri Guterres’in önümüzdeki günlerde sunacağı raporuna da yansıyacak” dedi.
Özellikle Rum tarafının dönüşümlü başkanlık yerine dönüşümlü başbakanlığı önerdiği ve bunun yerine de kalıcı daimi bir Rum Başkanın devletin başında durması gerektiği ve sembolik durması yönünde, sanki yeni fikirler varmış gibi bir algı yaratılmaya çalışıldığına dikkat çeken Burcu, “Bilmenizi isterim ki bu doğru değildir. Müzakereler 15 Mayıs 2015’te başladı ve bundan 15 gün sonra, Rum tarafı bu öneriyi masaya tartışmaya getirmişti. Bu tartışıldı, reddedildi, sonradan kendileri de ikna oldular ki bu şekilde bir önerinin arkasında durmadılar, başkanlık sisteminde ve dönüşümlü başkanlıkta uzlaşılar üretildi. Şimdi bu hiç görüşülmemiş, sanki yeni bir konuymuş gibi bunu tekrardan gündeme getirip yani eski pilavı ısıtıp ısıtıp sunmak doğru bir yaklaşım değildir” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile BM Genel Sekreteri’nin Geçici Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Hall Lute yaklaşık 1 saat 45 dk süren bir görüşme gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu ile Cumhurbaşkanlığı Dış İlişkiler Uzmanı İpek Borman’ın da hazır bulunduğu görüşme sonrasında Burcu basına açıklamalarda bulundu.
Müzakerelerin yeniden başlayabilmesi ve Kıbrıs sorununa bütünlüklü bir çözüm bulunması yönünde ilk günden beri Cumhurbaşkanı Akıncı’nın olması gereken olmazsa olmazların altını çizdiğini kaydeden Burcu, “Bunlar geçmiş mutabakatlara saygıdır, 11 Şubat 2014 ortak açıklama belgesine saygıdır ve aynı zamanda Crans Montana’da Sayın Guterres’in 30 Haziran’da sunduğu çerçevenin sulandırılmadan aynen kabulüdür. Her konuşmasında, her temasında Sayın Cumhurbaşkanımız bunların öneminin altını çizmiştir ve Sayın Anastasiades’e de bu yöndeki mesajlarını iletmiştir” dedi.
“LUTE’NİN GÖREV TANIMINI TAMAMLAYABİLECEĞİ OLANAKLAR MÜMKÜN GÖRÜLMEMEKTEDİR”
Lute ile yaptıkları görüşmede siyasi eşitlik ve kararlara etkin katılım konusunda Rum Yönetimi Başkanı Anastasiades’in olumsuz tavrından vazgeçmediğini üzülerek tespit ettiklerini dile getiren Burcu, “Bu şu demektir, geçmiş mutabakatlara saygı gösterilmemektedir, 30 Haziran’da Guterres’in sunduğu çerçeveyi aynen kabule hazır değildir, bunu da bugün tespit etmiş bulunuyoruz. Dolayısıyla bu aşamada üzülerek söylüyorum ki Sayın Lute’nin görev tanımını tamamlayabileceği olanaklar mümkün görülmemektedir. Sanırım bu durum 15 Nisanda Sayın Genel Sekreterin Güvenlik Konseyine sunacağı rapora da bu şekilde yansıtılacaktır” şeklinde konuştu.
DÖNÜŞÜMLÜ BAŞKANLIK YERİNE DÖNÜŞÜMLÜ BAŞBAKANLIK KONUSU…
Lute’un bugün Anastasiades ile yaptığı görüşmeden sonra Rum müzakereci Mavroyannis’in yaptığı açıklamalardan kaynaklanan Rum basınında yer alan bir takım yorumlar bulunduğunu söyleyen Burcu özellikle Rum tarafının dönüşümlü başkanlık yerine dönüşümlü başbakanlığı önerdiği ve bunun yerine de kalıcı daimi bir Rum Başkanın devletin başında durması gerektiği ve sembolik durması yönünde sanki yeni fikirler varmış gibi bir algı yaratılmaya çalışıldığını anlattı.
“TARTIŞILDI, REDDEDİLDİ…SANKİ YENİ BİR KONUYMUŞ GİBİ TEKRAR GÜNDEME GETİRMEK YANLIŞ “
“Bilmenizi isterim ki bu doğru değildir. Müzakereler 15 Mayıs 2015’te başladı ve bundan 15 gün sonra, Rum tarafı bu öneriyi masaya tartışmaya getirmişti. Bu tartışıldı, reddedildi, sonradan kendileri de ikna oldular ki bu şekilde bir önerinin arkasında durmadılar, başkanlık sisteminde ve dönüşümlü başkanlıkta uzlaşılar üretildi. Şimdi bu hiç görüşülmemiş, sanki yeni bir konuymuş gibi bunu tekrardan gündeme getirip yani eski pilavı ısıtıp ısıtıp sunmak doğru bir yaklaşım değildir” diye konuşan Burcu, doğru yaklaşımın eski uzlaşılara sahip çıkmak olduğunu belirtti.
Siyasal eşitlik, dönüşümlü başkanlık, siyasal bakımdan eşitliği kanıtlamak üzere sayısal olarak eşit olunmayan federal organlarda en az bir olumlu oy ilkesinin uzlaşılmış hususlar olduğunu dile getiren Burcu, bu uzlaşılardan sapmamak gerektiğinin altını çizdi.
Bakanlar Kurulu’nun kompozisyonunun da uzlaşılmış bir husus olduğunu kaydeden Burcu, şöyle konuştu:
“BU UZLAŞILARA SAHİP ÇIKILMASINI İSTİYORUZ, MEVCUT DURUMU SARSICI DURUMLARLA KARŞI KARŞIYA KALIYORUZ”
“Biliyorsunuz orada 7’ye 4 temsiliyet olacaktır. 7 Rum 4 Türk bakan olacaktır fakat herhangi bir kararın alınabilmesi için en az bir Türk bakanın oyuna ihtiyaç vardır ve bu şekilde uzlaşılmıştı, bir bu uzlaşılara sahip çıkılmasını istiyoruz. Biz bundan öteye ilerlemek istiyoruz mevcut durumdan gerilemek değil. Ama maalesef yeni bir şeyler sunuluyormuş gibi bırakın bundan öteye ilerlemeyi, mevcut durumu sarsıcı durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu doğru bir şey değildir.”
Kıbrıs Türk tarafı ve Cumhurbaşkanı Akıncı’nın durumunun çok net ve açık olduğunu kaydeden Burcu, ilerlemek istiyorlarsa mevcut durumdan öteye düşünmeleri ve ilişkilere bu felsefe ile bakmaları gerektiğini kaydetti.
OLMAZSA OLMAZ VE ŞART OLAN 3 ŞEY
Bunun için üç şeyin şart ve olmazsa olmaz olduğunu ifade eden Burcu, bunları geçmiş mutabakatlara saygı, 11 Şubat 2014 ortak açıklama belgesindeki ilkelere saygı ve Crans Montana’da BM Genel Sekreteri Antonio Guteerresin sundugu 30 Haziran çerçevesini sulandırmadan aynen kabul etmek olarak sıraladı.
Kıbrıs Türk tarafının bu durumda olduğunu ve bundan öteye yürümeye hazır olduğunu kaydeden Barış Burcu, “Yeter ki bu durumdan sapılmasın” diye konuştu.

Editör: TE Bilisim