Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ankara’da, Başkent Üniversitesi Kıbrıs Türk Tarihi Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen “Kanlı Noel Saldırıları (21-25 Aralık 1963)”konulu panele katıldı ve açılış konuşmasını yaptı. 

“21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası (KKTC)” kapsamında üniversitenin Prof. Dr. İhsan Doğramacı Konferans Salonunda, Dr. Ayşe Şebnem İlhan ve İskender Çoygun’un panelist olarak katıldığı panele, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve diplomatik misyon ile Türkiye Muharip Gaziler Derneğinden gaziler katıldı. 

Panel, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Kıbrıs Türk halkının milli mücadele lideri Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş başta olmak üzere vatan toprakları için şehit düşenler huzurunda yapılan bir dakikalık Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Panelin açılış töreninde, günün anlamını içeren müzik dinletisi de yer aldı. 

Panelde, Kıbrıs Türk halkının 1963-1974 arasında 11 yıl boyunca yaşadığı acı dolu yılları içeren video da gösterildi. Video gösteriminin ardından Kanlı Noel’de şehit düşenlerin canlandırması tiyatrocular tarafından yapıldı. Gösteri alkışlarla ve gözyaşlarıyla izlendi, KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti bayrakları açıldı. Panelin açılışında Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan video gösterildi. 

Açılış konuşmasını yapan Merkez müdürü Doç. Dr. Mehmet Balyemez, Kıbrıs Türk tarihine Kanlı Noel olarak geçen olaylarda, vatan uğruna şehit düşenleri saygıyla, gazileri şükranla andı. Kıbrıs Türk halkının acı dolu yıllarını anlatan ve tarih hakkında bilgi veren Balyemez, Kıbrıs’taki acı dolu yılların 1974 barış harekatıyla son bulduğunu, Kıbrıs Türk halkının güvenlik kaygısının da son bulduğunu söyledi. 

Kıbrıs davasının tarihinin unutulmaması için çalışmalar yaptıklarını, Cumhurbaşkanı Tatar’ın da çalışmalarını yakından takip ettiklerini ifade eden Balyemez, Kıbrıs Türk tarihini araştırmaya devam edeceklerini söyledi. 

Başkent Üniversitesi Rektör Prof. Dr. İ. Haldun Miderrisoğlu da, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı üniversitelerinde ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Kıbrıs’taki Türk varlığının Osmanlı döneminden var olduğunu kaydetti, tarihi anlattı ve Kıbrıs Türk halkının bağımsızlığı uğruna canlarını veren şehitleri andı. 

KKTC Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu da, Kıbrıs Türk halkının haklı mücadelesi ve maruz kaldığı haksız İzolasyonların gündeme taşınması amacıyla düzenlenen panelden ötürü teşekkür etti. 

Rum Yunan ikilisinin Kıbrıs Türk halkını yok etmek için 1963 yılında saldırı başlattığını, göçe zorladığını ve katliama uğradığını ifade eden Korukoğlu, ancak Kıbrıs Türk halkının ortaya koyduğu mücadele ile adadaki Türk varlığını koruduğunu söyledi. 

11 yıl boyunca mücadele verdiğini ve 1974’te özgürlüğüne kavuştuğunu, sonrasında Türkiye’nin desteğiyle devletini kurduğunu ifade eden Korukoğlu, Türkiye’den aldığı destekle de devletini geliştirdiğini kaydetti. 

Adada, geçmişteki gerçekler dikkate alınarak bir çözüme kavuşabileceklerini ifade eden Korukoğlu, Cumhurbaşkanı Tatar’ın ortaya koyduğu yeni siyasetin önemli olduğunu, adadaki gerçeklerin kabulü ile çözüme ulaşılmasının bölgeyi istikrara kavuşturacağını kaydetti. 

Korukoğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM’deki konuşmasının yeni siyaseti güçlendirdiğini de belirterek, teşekkür etti. 

Başkent Üniversitesi Kurucusu ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Haberal da, “ne mutlu ki ülkemiz var” dedi, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ü andı, KKTC’nin kurulmasında önemli pay sahibi olan Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük ile Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı andı. 

“Ya taksim ya ölüm” sloganlarından bu güne gelindiğini anlatan Haberal, Türkiye’nin kuruluşunda verilen mücadele gibi KKTC’nin kuruluşunda da aynı mücadele verildiğini söyledi. 

Haberal, Türkiye’nin gelişimine nasıl katkı koyuyorlarsa KKTC’nin gelişimine de katkı sağlamak için her zaman çalışacaklarını kaydetti. 

KKTC’ye girişinde pasaportuna mühür vurulduğunu ve bir gün Yunanistan’a gideceğinde bundan dolayı vize alamadığını anlatan Haberal, “Ben de gitmiyorum” deyip, pasaportunu geri aldığını söyledi. 

Güney Kıbrıs’ta kongreye davet aldığını ancak KKTC’den geçiş yapmak istediği için kendisine “vize alıp gelmesi” önerisinde bulunduğu için gitmediğini ifade eden Haberal, “KKTC bizim devletimiz, bir millet 3 devlet olduk” dedi, Kıbrıs Türk halkını başka ülkelere muhtaç etmeyeceklerini belirtti. 

Haberal, KKTC’nin sağlık ve eğitimde gelişmesi için üniversite olarak her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi. 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, Başkent Üniversitesinde, şehitleri temsilen yaptıkları sunumu duygu dolu bir şekilde izlediklerini ifade ederek, Kıbrıs’ta yıllardır mücadele verildiğine işaret etti, Kıbrıs adasının tarihine bakıldığında Kıbrıs Türk halkının hakkının diğer halklardan daha fazla olduğunu söyledi. 

Tatar, Kıbrıs adasının 350 yıl Türk hükümdarlığında kaldığını, sonra adanın İngiliz’e kiralandığını ve İngilizlerin adayı ilhak ettiğini ancak Kıbrıs Türk halkının vatan topraklarını hiç bırakmadığını, gözünün de hep kuzeyde Anadolu’da olduğunu anlattı. 

Kıbrıs Türk halkının Türk milletinin kopmaz bir parçası olduğunu ve her zaman Atatürk’ün verdiği mücadeleyi izlediklerini ifade eden Tatar, Atatürk’ün kurduğu devletinin her zaman mücadele kaynağı olduğunu kaydetti, pes etmeden azim ve kararlılıkla mücadele verip Türkiye’nin adaya gelmesini beklediklerini söyledi. 

Tarihe bakıldığında Kıbrıs Türk halkının çok acı bir tarihi olduğunun görüldüğünü ifade eden Tatar, 1960’a gelinene kadar yaşanan süreci anlattı, Rumların büyük Yunanistan hayalini anımsattı ancak Türkiye’nin Kıbrıs’taki soydaşlarını yalnız bırakmadığını kaydetti. 

Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs’ta her zaman eşit bir halk olarak yer aldığını anlatan Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken de ortak olarak yer aldığını, Türkiye’nin de garantör olduğunu ancak Rumların bu anlaşmayı sıçrama tahtası olarak gördüğünü söyledi. 

“Kanlı Noel” diye tarihte yerini alan saldırıların acısını yüreklerinde taşıdıklarını ifade eden Tatar, şehitleri unutmadıklarını unutturmayacaklarını söyledi. 

“Çok sayıda şehidimiz acımız vardır, şehit ailelerine sahip çıkmamız görevimizdir, Kıbrıs şehitler diyarıdır” diyen Tatar, salonda bulunan gazilere, şehit ailelerine saygılarını sundu. 

Rumların Kıbrıs Türk halkına yıllarca zulüm ettiğini ifade eden Tatar, Türkiye’nin 1974’te tüm istişarelerini tamamladıktan sonra adaya çıktığını ve Türk bayrağını göndere çektiğini, Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve özgürlüğüne kavuştuğunu belirtti. 

Kıbrıs’ta şu anda bir tek anlaşmanın eksik olduğunu ifade eden Tatar, yeni siyasetin, Kıbrıs’ta iki ayrı halk olduğunu, iki devlet olduğunu gösterdiğini belirtti. 

Tatar, 1974’ten sonra 50 yıl federal zeminde bir çözüm arandığını ancak Rumların hiç bir şeye onay vermediğini ifade ederek, o yüzden artık “iki egemen eşit devlet, egemenlik, eşit statü, Türkiye’nin garantörlüğünün devamı” dediklerini kaydetti. 

Türkiye’nin tam desteğinin arkalarında olduğunu ifade eden Tatar, Türk milletinin kopmaz bir parçası olduğunu kaydetti, Türkiye ile bağların asla koparılamayacağını söyledi. 

KKTC devletinin bu bölgede bir sigorta olduğunu ifade eden Tatar, KKTC’nin tanınmasa da demokrasisi, hakları, çıkarları olduğunu ve Türkiye ile birlikte bu konulara çalışmaktan mutlu olduğunu kaydetti. 

Federal temelde bir anlaşma arayışının artık bittiğini tüm ilgili taraflara Türkiye’nin desteğiyle duyurduklarını ifade eden Tatar, izolasyon, engelleme gibi haksızlıkların da artık kaldırılması gerektiğini, Kıbrıs Türk halkının geçmişe acı dolu yıllara asla dönmeyeceğini söyledi. 

“Bu asla olmaz” sözlerine asla inanmadıklarını, Rusya Ukrayna savaşının kendilerine Türkiye’nin önemini bir kez daha iyi gösterdiğini ifade eden Tatar, Türkiye’nin garantörlüğünün her zaman devam edeceğini kaydetti. 

Egemenlik ve devlete verdikleri önem çerçevesinde Maraş açılımını yaptıklarını ifade eden Tatar, Kıbrıs’ta yeni dönemin kapılarını 47 yıl sonra açtıklarına işaret etti. 

Tatar, Maraş açılımının dünyaya ve Rumlar’a mesaj olduğunu ifade ederek, Rumların yıllarca bir anlaşmada Maraş’ı “cepte” gördüklerini, Kıbrıs Türk halkını İzolasyonlar altında ezerken kendilerinin gelişmesinin sürdüğünü anlattı, bu siyaseti yıllarca adaletsiz hukuksuz sürdürdüğünü anlattı. 

Kıbrıs Türk halkının karanlıktan aydınlığa yok olmanın eşiğinden devlete egemenliğe geldiğini ifade eden Tatar, KKTC’nin mavi vatanda önemli bir rol üstlendiğini ifade etti, bu yüzden KKTC’ye hep birlikte sahip çıkmaları gerektiğini vurguladı. 

Girit adasını örnek veren Tatar, Kıbrıs adasında Türk varlığı savunulmasa Kıbrıs’ın da bugün o şekilde olacağını işaret etti. 

KKTC’nin Türkiye’nin desteğiyle gelişimini sürdüreceğini belirten Tatar, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı sonrası KKTC’nin Türk devletleri teşkilatına gözlemci üye kabul edilmesinin büyük bir başarı olduğunu, bu yolda Türkiye ile birlikte sabır içinde çalışmaya devam edeceklerini kaydetti. 

KKTC’nin kurulması ve gelişmesinin de kolay olmadığını, ancak bugün 144 ülkeden eğitim için KKTC’ye gelen öğrenci, turist olduğunu ifade eden Tatar, hep birlikte ülkenin gelişimini, devleti yüceltmeye devam edeceklerini söyledi. 

Tatar, bedel ödenecekse de, zahmetli olacak olsa da egemenlik, bağımsızlık, özgürlük, devlet mücadelesini sürdüreceklerini vurguladı. 

Konuşmaların ardından günün anısına Tatar’a hediye verildi. 

Editör: TE Bilisim