Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs konusundaki son gelişmelerle ilgili Milliyet’e değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Israrla üzerinde durduğumuz egemen eşitlik temelindeki tezimiz dünyada yankı bulmaya devam ediyor” dedi.

Cenevre’de gerçekleşecek olan 5+BM gayrıresmi toplantısına değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Cenevre’ye yeni bir sayfa açmak için gideceklerini ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in de ifade ettiği gibi “bu defa artık farklı olacağını” vurguladı.

“BÜYÜK YUNANİSTAN HAYALİNE KARŞI DİRENİP DİK DURMAMIZ LAZIM”
Cumhurbaşkanı Tatar, Rumların hiçbir zaman gizlemekten çekinmediklerini ve Kıbrıs Cumhuriyeti ile Avrupa Birliği içerisinde bir bakıma dolaylı Enosis gerçekleştirme hedeflerinin söz konusu olduğunu kaydederek, “Kıbrıs meselesini çok yakından takip eden, detaylarını bilen, ruhunu bilen, karşı tarafın aklını okuyan, oyunlarını ve ezberlerini bozan bir kişi olarak ben bunları açık ve net görüyorum” dedi.
1960’ta, iki kurucu ortağın altında imzaları bulunan ortaklık anlaşmasının 3 yıldan az sürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Tatar, 1960 anlaşmalarının hemen ardından “daha imzasının mürekkebi kurumadan” Makarios’un “biz bunu inanarak imzalamadık, biz bunu bir bakıma İngiliz’in buradan gitmesini sağlayabilmek, İngiliz buradan çıktıktan sonra, yönetimi devrettikten sonra, biz ondan sonra Kıbrıs’ı Yunanistan’a nasıl bağlarız diye yaptık” şeklinde açıklamalarının olduğunu kaydetti ve “Şimdi baktığımızda yine hala büyük Yunanistan hayaliyle çalışıyorlar.  Kıbrıs Türk halkının buna direnmesi lazım, dik durması lazım, biz onu yapıyoruz” dedi.

CUMHURBAŞKANI TATAR’DAN JACK STRAW’A DAVET
Cumhurbaşkanı Tatar, Jack Straw gibi önemli kişilerin iki devletli çözüm konusunda açık destek vermelerinin önemine işaret ederek, “Bu, esas itibariyle bir başarıya imza attığımızın bana göre bir kanıtıdır” dedi. Cumhurbaşkanı Tatar, Jack Straw’a bir mektup yazıp teşekkür etmek ve  kendisini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne davet etmek istediğini duyurdu.
Cumhurbaşkanı  Tatar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar olarak Kıbrıs Türk halkının haklı davasına ilişkin cesaretle yaptığı açık, net açıklamalarından dolayı kendisine minnettarım, kendisine teşekkür ediyorum” dedi.
Straw’un, Kıbrıslı Türklerin mağduriyetlerinin önlemesi için bazı adımlar atmaya çalıştığını söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, hem İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türkler, hem Kıbrıs’ın kuzeyini turist olarak ziyaret edecek olan İngiliz vatandaşlarının seyahat özgürlüğünü engelleyen bir takım tedbirlerin, ambargoların kaldırılması için Kıbrıs’a nasıl direkt uçuşlar yapılabilir konusunda kendisinin çok önemli çalışmalar yaptığını aktardı. Cumhurbaşkanı Tatar,  “bir hayli belgeler temin ettiğini ve dolayısıyla belki makamının ömrünün yetmediğini ama hedefinin Kıbrıs’ın kuzeyine direkt uçuşu gerçekleştirmek olduğunu Jack Straw açık ve net ifade etmiştir. Ben çok etkilendim. Çok da mutlu oldum. Ulusal davalarda mücadelelerde gerçekten bu işler çok meşakkatlidir, uzun zaman alır, çok sabırlı olmamız lazım, hiçbir zaman moralimizi bozmamamız lazım. Ama bu da bir aşamadır” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, son 50 yıldır federal anlayış temelinde yapılan görüşmelerin, yani Kıbrıs’ta tek egemenliğe bağlı, iki halkın ortaklaşa bir yapı içerisinde geleceklerinin tesis edilmesi için kurulacak olan anayasal düzenin ve eşitliğin kâğıt üstünde kalacağını belirterek, “Günün sonunda Kıbrıs’ın gerçeklerine baktığımızda, tek egemenlikle çoğunluğun ve daha güçlünün, özellikle Avrupa Birliği içerisinde Rum-Yunan ikilisinin yapacağı bir takım hareketlerle, Türkiye’nin zaman içerisinde Kıbrıs’tan çekilmesiyle, Kıbrıs Türklerinin yalnızlaştırılacağı ve dolayısıyla güneyin egemenliğini, otoritesini kuzeye de yaymak suretiyle Kıbrıs Türklerini daha da sıkıntıya solabilecek ve haliyle 1974 öncesi hatta 1960 öncesine de dönebilecek bir ortamın yaratılması hedefleniyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere’nin Kıbrıs’ı çok iyi bildiğini, Jack Straw’un artık Kıbrıs’ta yaşananlardan sonra federal temelli bir anlaşmanın mümkün olmayacağını ve dolayısıyla bir anlaşma olacaksa mutlaka aynı bizim dediğimiz gibi, egemen eşitliğe dayalı, yan yana yaşayan iki devletin iş birliği ile bir çözümün, bir anlaşmanın olabileceğini söylediğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Brexit sonrası Birleşik Krallık’ın Kıbrıs’ta bulunan üslerini korumak için direkt meselelerin içerisinde olmak istediklerini ifade ederek hem garantör ülke hem de AB dışında bir ülke olarak İngiltere’nin Kıbrıs’a daha fazla ve daha rahat ilgi gösterebileceklerini belirtti.

“DENKTAŞ’IN ÖĞRENCİSİYİM”

Cumhurbaşkanı Tatar, iki toplumlu ve iki bölgeli federasyon laflarının Kıbrıs Türklerini tuzağın içerisine çekmek olduğunu kaydederek Kurucu Cumhurbaşkanı R. R. Denktaş’ın öğrencisi olduğunu ve aktif bir şekilde Kıbrıs meselesini hazmetmiş, öğrenmiş bir kişi olarak “bütün kavga egemenlik kavgasıdır” dediğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Tatar, Rumların dayatmasıyla tek egemenlik, o tek egemenliğin de çoğunluğun ve daha güçlünün azınlığı ve daha zayıf olanı yönetmesi ve otoritesini kuzeye yayması için oynanan bir oyun, tezgâh olduğunu belirterek, “Biz böyle bir tezgâha girmeyeceğiz ve Straw’ın da dediği gibi, artık egemen eşitliğe dayalı, yan yana yaşayan iki devletin iş birliğiyle oluşacak bir Kıbrıs’ı oluşturacak adil, kalıcı, sürdürülebilir ve kapsamlı bir anlaşma icap ediyor” dedi.  Cumhurbaşkanı Tatar, 1974’te barış harekatından sonra, uluslararası bir anlaşmayla Viyana’da 1975’te iki bölgeliye dönüşüldüğünü, Türkler tamamıyla kuzeye, Rumlar tamamıyla güney yerleştiğini belirterek, “Dolayısıyla artık bu saatten sonra fonksiyonel bir federasyonun da bir anlamı yoktur” dedi.

Bir anlaşma olacaksa kalıcı olabilmesi için iki ayrı egemenliğe dayalı olması gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar şunları belirtti:
“Eğer Türk askeri adaya gelmeseydi, barış olmasaydı, burada hala çatışma olabilecekti. Çünkü Kıbrıslı Türkler hiçbir zaman teslimiyet ve dolayısıyla kaderlerini bir bakıma kabul etmek ve pes etmek niyetinde olmadığı için hala daha çatışmalar sürecekti. Eğer çatışma kültürü burada devam etseydi, bu kadar gelişme olmazdı, Rum tarafı hiç gelişmezdi.”

CENEVRE’DE İLK RAUND

27-29 Nisan’da Cenevre’de gerçekleşecek 5+BM gayrıresmi toplantısına değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Kurucu Cumhurbaşkanı R.R. Denktaş’ın iki devletli çözümü istediğini ancak hep federasyonu görüşebildiğini anlattı. Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ın tarihinde ilginç ve zorlu günler yaşandığını dile getirerek, Annan Planı ve Crans Montana’da yaşananlara atıfta bulundu. Cumhurbaşkanı Tatar, “O günden bugüne Türk hükümetiyle bizim taraf, en azından benim gibi düşünenler hep iki devlet dedik. O şekilde sözümüzü devam ettiriyoruz, Türkiye Cumhuriyeti’yle yüzde yüz bir mutabakat içerisinde bu görüşmelere şu anda hazırlanıyoruz” dedi.

İlk kez Birleşmiş Milletler’in huzurunda ilgili taraflara iki devlet ve egemenliği anlatacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu defa bu gayri resmi görüşmelerde herkes dilediği gibi konuşacak, özgür iradesiyle bütün Kıbrıs’ın gerçekleri doğrultusunda kendi beklentilerini ortaya koyacaklar ve resmi müzakereler için zemin arayışı içinde olunacaktır” dedi. Cumhurbaşkanı Tatar, Cenevre’ye yeni bir sayfa açmak için gideceklerini ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in de ifade ettiği gibi “bu defa artık farklı olacağını” vurguladı.