Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Maraş açılımını insan haklarının yerine getirilmesi ve mağduriyetlerin giderilmesi için yaptıklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, Maraş’ın birçok farklı vesileyle masaya geldiğini kaydederek, “Annan planına evet deseler Maraş iade edilecekti. Crans Montana’da bir başarı olsaydı Maraş iade edilecekti. Ya da, ta Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş zamanında Ercan direk uçuşlara açılsaydı Maraş iade edilecekti. Bütün bu fırsatları Rum tarafı elinin tersiyle itti” dedi. 
Siyasi ezberin bozulduğunu, yeni siyasetle, yeni bir kural geliştirildiğini anlatan Tatar, Maraş meselesinin de bunun bir boyutu olduğunu kaydetti. 
Bakanlar Kurulu’na yaklaşık 2 saat başkanlık etmesinin ardından 14.00’de ayrılan Cumhurbaşkanı Tatar, Başbakan Saner ile birlikte basına açıklamalarda bulundu.
SANER: “KIBRIS SORUNU KONUSUNDA TAM BİR MUTABAKAT İÇİNDEYİZ”
Başbakan Ersan Saner ilk sözü alarak, toplantıda öncelikle hükümetin 12 Temmuz’da ürettiği Maraş açılımı konusunu ele aldıklarını dile getirdi. 
Bu konuda hükümetin atacağı adımlar ve Cumhurbaşkanı’nın Kıbrıs sorunu ve Maraş açılımındaki görüşlerinin paralellik içinde olduğunu kaydeden Saner, bu bağlamda ciddi bir işbirliği ve istişare içinde olduklarını söyledi.
Saner, toplantıda Karşıyaka’da çıkan orman yangını ve Türkiye’deki orman yangılarının ve diğer güncel konuların ele alındığını kaydetti. 
Bakanlar Kurulu’nun Cumhurbaşkanı ile Kıbrıs sorunu konusunda tam bir mutabakat içinde olduğunu anlatan Saner, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığın birlikte hareket ederek Kıbrıs konusunda ortak tezleri savunmaya devam edeceğini anlattı. 
Saner, Bakanlar Kurulu toplantısının süreceğini ve alınan kararların toplantı sonrasında paylaşılacağını da dile getirdi. 
TATAR: “TAŞINMAZ MAL KOMİSYONU’NUN DAHA DA GÜÇLENDİRİLMESİ KONUSU ELE ALINDI”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise toplantıda Maraş açılımının değerlendirildiğini belirtti. Bu bağlamda Taşınmaz Mal Komisyonu’nun daha da güçlendirilmesi için nelerin yapılabileceğinin ele alındığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, yangın konusunun da toplantıda ele alındığını kaydetti.
Türkiye’deki yangının devam ediyor olmasından ötürü üzüntüsünü ifade eden Tatar, yangının bir an önce söndürülmesi temennisini dile getirdi, hayatını kaybedenlere rahmet, mağdur olanlara, yaralananlara ve evlerini kaybedenlere başsağlığı diledi. Tatar, KKTC’de bu konuda her zaman bir duyarlılık olduğunu ifade etti. 
Aşırı sıcaklarda her an her şeyin olabileceğine işaret eden Tatar, Karşıyaka’daki yangının söndürülmesinde emeği geçenlere de teşekkür etti. 
Hafta sonu yangın yerinde incelemeler yaptıklarını anımsatan Tatar, yangının rüzgârla aniden nasıl büyüyebileceğinin bu yangında bir kez daha görüldüğünü anlattı. Tatar, bu bağlamda ekipman araç gerecin durumu ve herhangi bir yangın durumunda nelerin yapılabileceğinin bir kez daha ele alındığını kaydetti. 
Toplantıda pandemi, aşılanma ve hastanelerin durumunun da ele alındığını anlatan Tatar, aldığı bilginin pandeminin iyi yönetildiği yönünde olduğunu kaydetti. 
“HERKESİN AŞI OLMASI BU MEMLEKETE BİR BORÇTUR”
Aşılanmayla hem bulaş riskinin azaldığını hem de bulaşanların hastalığı hafif atlatabildiğini söyleyen Tatar, aşılanmamış olan kişileri aşılarını yaptırmaya çağırdı.
Ülkede aşılanmanın yüzde 75 üzerine çıktığını söyleyen Tatar, geriye kalan yüzde 25’lik kesimi de aşılanmaya çağırarak, “Herkesin aşı olması bu memlekete bir borçtur” dedi. 
“Aşı olursam ileride bana bir zararı olur mu?” endişesi taşıyanlar olduğunu ancak, covidin aşılanmayla geride bırakılabileceğini vurgulayan Tatar, eğitim yılı öncesi de bu konunun önemli olduğunu belirtti.
“EĞİTİM YILININ AÇILMASIYLA İLGİLİ SIKINTI YOK”
Şu anda eğitim yılının açılmasıyla ilgili bir sıkıntı olmadığını ve sıkıntı olacağını da düşünmediklerini dile getiren Tatar, aşılanma sayesinde yurt dışından da üniversite öğrencilerinin gelebileceğini anlattı.
Tatar, bu eğitim yılında artık üniversitelerde de yüz yüze eğitim verileceğini söyledi. 
20 Temmuz kutlamalarında yapılan açıklamalara işaret eden Tatar, yıllar sonrasında ulaşılan bu yeni siyasi anlayışın hem hükümet hem de Türkiye Cumhuriyetinden destek gördüğünü belirtti. 
Kıbrıs Türk halkının çok badirelerden geçtiğini ve geçen zamanda çok fırsatların kaçırıldığını kaydeden Tatar bunların hepsinde Kıbrıs Türk tarafının iradesini ve iyi niyetini ortaya koyduğunu anlattı. 
“YAŞANANLAR KIBRIS’TA FEDERAL TEMELLİ BİR ÇÖZÜM OLMAYACAĞINI GÖSTERDİ”
Özellikle Crans Montana’dan sonra yaşananların karşı tarafın Kıbrıslı Türkleri eşit görmediğini ve Kıbrıs’ta federal temelli bir çözüm olmayacağın gösterdiğini anlatan Tatar, “Siyasetimizi sürdürmek ve kazanımlarımızı pekiştirmek hepimizin en doğal hakkı ve temennisidir” dedi. 
Yapılan yatırımlar ve gelişmelere işaret ederek pandemiyi atlattıktan sonra KKTC’nin bir yükselişe geçeceğini söyleyen Tatar, KKTC’nin ekonomik anlamda süratle gelişmemesi için hiçbir neden olmadığını belirtti. 
İki devletliliğin de bu yönde bir istikrarın habercisi olduğunu anlatan Tatar, Türkiye’nin de desteğiyle hükümetin attığı adımlara işaret etti. 
Cumhurbaşkanı Tatar, sorulan bir soru üzerine, Maraş’ın yerleşime açılabilmesi için Taşınmaz Mal Komisyonu’nun güçlendirilmesi talimatı verildiğini dile getirdi. 
Maraş’taki politikanın uluslararası hukuka uygun kararlar almak yönünde olduğunu anlatan Tatar, “Biz doğrusu neyse onu yapıyoruz” dedi. 
“BİZİ BAĞLAYAN İNSAN HAKLARI”
Maraş’ın KKTC sınırları içerisinde olduğuna işaret eden Tatar, konunun BM’ye aktarılması gibi görüşler ifade edildiğini ancak bu gibi görüşlere asla saygı duyamayacaklarını dile getirdi. 
“O kararlar bizi bağlamaz. Bizi bağlayan insan hakları bakımından eski sakinler, eski mal sahiplerine iadelerin gerçekleştirilmesidir” diyen Tatar bu amaçla Taşınmaz Mal Komisyonu’nun kararlar üretmesi gerektiğini anlattı.
“EŞDEĞERCİLERLE GÖRÜŞTÜĞÜM YÖNÜNDE SPEKÜLATİF HABERLER VAR… ASLA BÖYLE BİRŞEY YOK”
Maraş konusunda kendisinin eşdeğercilerle görüştüğü yönünde spekülatif haberler çıktığını dile getiren Tatar “Asla böyle bir şey yoktur” dedi. 
“Biz Maraş açılımını insan haklarının yerine getirilmesi ve mağduriyetlerin giderilmesi için yaptık” diyen Tatar, “Çok vesilelerle Maraş masaya geldi. Annan Planı’na evet deseler Maraş iade edilecekti. Crans Montana’da bir başarı olsaydı Maraş iade edilecekti. Ya da, ta Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş zamanında Ercan direk uçuşlara açılsaydı Maraş iade edilecekti. Bütün bu fırsatları Rum tarafı elinin tersiyle itti. Dolayısıyla hakimiyetçi zihniyet karşı bir 46 yıl daha Maraş’ı kapalı tutamazdık. Ezber bozulmuştur. Yeni siyasetle yeni bir kural geliştirilmiştir. Maraş meselsin de bunun bir boyutudur” diye konuştu. 
Öte yandan zamanında müracaatını yapamamış ve mallarının karşılığında eşdeğerini alamamış kişilerin de ele alındığını dile getiren Tatar “Ama bu ayrı bir meseledir Maraş’la ilgisi yoktur” dedi.